Şahin, 23 yıldır iktidarda olan AKP’nin halkın sırtından geçinmeyi alışkanlık haline getirdiğini belirterek, “Bugün de halk için bir çivi çakmak isteyenleri engellemekte, fesatlık ve kıskançlıkla hizmet üretmeye çalışanların önüne taş koymaktadır." ifadelerini kullandı.

Şahin, ayrıca İnegöl’e yapılması planlanan arıtma tesisine karşı çıkılmasının büyük bir çevresel tehdit oluşturduğunu vurguladı. "Boğazköy Barajı’nın zehir saçmasına “evet” demekle eşdeğerdir. Bu, balıkların, kuşların ve nihayetinde insanların zehirlenmesine göz yummaktır. Bu anlayış asla kabul edilemez. Bu vicdansız davranışı sergileyenleri tarih affetmeyecektir." diyerek, projeye karşı çıkanları sert bir şekilde eleştirdi.

İnegöl’ün, AK Parti’nin yönetimi altında adeta kaderine terk edildiğini savunan Şahin, 23 yıl boyunca bu şehir için gerçekleştirilen hizmetlerin yetersizliğine dikkat çekti. "Ne mimari bir şehirleşme vizyonu, ne altyapı çalışması, ne depreme hazırlık, ne de ekonomik kalkınmayı hedefleyen projeler yoktur." diyerek, İnegöl halkının AK Parti yönetimindeki belediyenin eksikliklerini çok net bir şekilde gördüğünü ifade etti.

Ülke genelindeki ekonomik durumu da eleştiren Şahin, esnafların kepenk kapattığını, şirketlerin iflasın eşiğine geldiğini belirtti. Şahin, AK Parti hükümetini, ülkeyi ekonomik bir yıkıma sürüklemekle suçladı. Ayrıca, her kriz döneminde "dış mihraklar" bahanesinin kullanılmasını eleştirerek, bunun artık sürdürülemez bir durum haline geldiğini vurguladı.

Dış politikada yaşanan gelişmeleri de değerlendiren Şahin, ABD Başkanı Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı övmesinin, Türkiye’nin gerçek sorunlarını görmezden gelmek anlamına geldiğini söyledi. Trump’ın, Erdoğan’ı Ortadoğu’nun yeni fatihi ilan etmesinin, dış politikada büyük bir komediye dönüştüğünü ifade etti. Erdoğan’ın bu övgüler karşısında sessiz kalmayı tercih ettiğini belirten Şahin, "Büyük liderler birbirini överken, halkın ne düşündüğünün pek bir önemi yoktur, öyle değil mi?" dedi.

Ayrıca Şahin, "Bugün çıkıp utanmadan CHP’yi yolsuzlukla suçluyorlar. Oysa gerçekten bağımsız yargıçlar olsa da AKP'nin 23 yılda yaptığı her şey tek tek incelense, halkın içine çıkacak yüzleri kalmaz. Zaten bu dönemde hırsızlık normalleşmiş, hırsızı sorgulayanlar cezaevine gönderilmiş, adaletin yönü tersine çevrilmiştir. AKP, bu ülkeye tersinden işleyen bir sistem dayatmıştır. Ne yazık ki boğazına kadar yolsuzluğa bulaşanların, yolunda doğru yürüyenlere laf söylediği bir ülke haline geldik." dedi.

Şahin, halkın gözünden kaçmayacak olan bu usulsüzlüklerin ve yolsuzlukların hesabının önümüzdeki seçimlerde sorulacağını söyledi. "Bugün yapılan her türlü engellemenin hesabı, önümüze kurulacak ilk sandıkta mutlaka sorulacaktır." diyerek, AK Parti’nin suçlarını örtbas etmeye çalışarak muhalefeti suçlamasının abesle iştigal olduğunu ifade etti.

Şahin, sayıştay raporlarına atıfta bulunarak, AK Parti'nin yaptığı usulsüzlüklerin kayda geçtiğini belirtti ve "İnanıyoruz ki bu ülkeye bir gün gerçek adalet mutlaka gelecek. O gün geldiğinde, bu suçları işleyenler yalnızca mahkemelerde değil, halkın vicdanında da yargılanacak. Yüzlerindeki kara leke, ne yaparlarsa yapsınlar asla silinmeyecek." dedi.

Kaynak: BÜLTEN