SAP Türkiye'nin öncülüğünde gerçekleşen "Geleceğin İşletmesi: Akıllı ve Sürdürülebilir Dönüşüm Etkinliği," iş dünyasının en önemli konularından biri olan bulut sistemleri ve teknoloji platformları üzerine odaklandı. Bu etkinlikte Detay Soft, Go Live Platin Sponsorluğu; Felece, Nagarro+ Mbıs ve NTT Data Business Solutions Sponsorluğu ile bir araya gelen sektörün önde gelen şirketleri ve uzmanları, işletmelerin daha esnek, çevik, akıllı ve sürdürülebilir hale gelmesinde teknolojinin rolünü vurguladı.
Etkinlikte iş dünyasının karşılaştığı değişimlere nasıl hazır olunabileceği üzerine tartışmalar yapıldı. Sürdürülebilir dönüşüm, günümüzün en kritik sorularından biri haline gelirken, SAP Türkiye'nin ev sahipliğinde Hilton Bursa Convention Center'da gerçekleşen etkinlik, sektör liderlerini ve düşünce liderlerini bir araya getirdi.
SAP, iş çözümlerinde yerleşik yapay zeka, karbon takibi için defter tabanlı muhasebe, ve tedarik zinciri dayanıklılığını desteklemek için sektöre özel ağlar gibi önemli duyurularla dikkat çekti. Bu duyurular, müşterilerin iş modellerini buluta taşıma konusunda yardımcı oluyor. Böylece işletmeler, sürdürülebilirliği işlerinin merkezine yerleştiriyor ve hızla değişen koşullara uyum sağlamak için çevikliklerini artırıyorlar.
Bu etkinlik, iş dünyasının teknolojiye dayalı dönüşümünü vurgulayarak, farklı sektörlerden gelen talepleri ve başarı hikayelerini iş dünyasına aktardı. Geleceğin iş dünyası için teknolojinin kritik bir köşe taşı olduğu açıkça anlaşılırken, SAP Türkiye liderliğindeki etkinlik, iş dünyasının bu değişimlere ayak uydurmasına ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmesine yardımcı olmaya devam ediyor.
“Geçmişe dönük, geleceğe bakabilen bir tedarik sistemi oluşuyor”
SAP Türkiye'nin "Geleceğin İşletmesi: Akıllı ve Sürdürülebilir Dönüşüm Etkinliği"nde açılış sunumunu gerçekleştiren SAP Çözüm Grubu Direktörü Tuna Atmaca, katılımcılara şunları söyledi: "Herkese teşekkür ederim, hoş geldiniz. Bugününü gerçekleştirmemizi sağlayan sponsorlarımıza teşekkür ederiz. Geleceğin işletmeleri, sürdürülebilir işletme konularını tartışacağız. Aklınıza gelebileceklerle ötesini yaşadığımız bir dünyanın içerisindeyiz. Bu üretim, ARGE, finans, ve satış tarafında olabilir. Kurumsal hayatta ilk olarak başladığımız süreçte şu an tam ters bir noktadayız. Geçmişteki bilim kurgunun gerçeğe döndüğü bu hayatta bizim gerçeğimiz ve geleceğimiz kendi doğruluğumuz ötesinde bir hal almaya başlamıştır. Mobil cihazların hayatımıza girmesi, dijital dönüşüm ve bulut teknolojileri akıllı teknolojilerde bu teknolojiyi nasıl kullanacağımıza bakmak önemli bir hal alıyor. Ever Green adlı tankerin burada yaşadığı bir süreç vardı hatırlarsınız. O örnekte Süveyş kanalını tıkayan ve 369 tane geminin operasyonlarının durduğu, bu malzemelerin de üreticileri zor durumda bıraktığı bir durum vardı. Avrupa’da bulunan SAP gören bir firma 30 dakika içerisinde tıkanacağını görerek yeni malzeme tedarik etti. Tüm dünyanın lojistiğinin durduğu anlamda bile ne kadar büyük bir felaket karşımızda olsa bile kendisi karar verebilen bir sistemden bahsediyoruz. Bütün bunlarla birlikte akıllı işletmelerin yanında bunun artık bir slogan olmadığını görüyoruz. Arka taraftaki sertifikayı almak için başlayan bir projeydi. Şu anda geldiğimiz nokta ise şu an sadece yeşil olmak değil, muhasebe defterimizi tutar gibi benim emisyonlarımızı etkileyen bir yapıyı kendi içerisinde barındırdığı bir karbon ayak izini hesaplamak ve bunu bir Data Exchange haline getirmek önemlidir. Endüstriler tarafında sizi farklı yapmak, bunu yaparken akıllı teknolojileri daha fazla kullanmak ve sürdürülebilirliği hayatımızın parçası haline getirmek SAP temel hedefleri arasında yer alıyor. SAP ana çekirdeğinde Cloud ERP dediğimiz 3. Entegrasyonu da kapsayan bir zincir oluşturmaktadır. Şu an dünyada 24.000’ den fazla müşterimiz bizim bu çözümleyicilerimizi kullanmakta. Bu süreçte yapay zekadan gelme ve özellikle çalıştığımız adını duymadığınız partnerlerle çalışmalar yapıyoruz. SAP ChatGPT ile bilgi ihtiyacınızı karşılamak ile ilgili SAP tarafıyla ilgili kendi ERP’sini konuşacağı bir sistem rapor ediyor. Yaşayan insan sayısından, Pazar payına kadar gösteren bir sistem oluşturmakta. İnsan kaynakları bulma, aday havuzunda doğru insanı bulmak, sistemle ilgili hangi lokasyonda, tarihte olacağı konuşarak yapabileceği doğal bir sohbet haline getirmekteyiz. Akıllı işletmelerle ilgili tavsiye olarak gördüğümüzde ihtiyaç olarak karşımıza çıkan maddelerden bahsetmek istiyorum. Sürdürmek anlamında yapmaktansa inovasyona kaydırmak en mantıklısı. İkincisi ise kurumsal Kolestrol. Bizim kurumsal dönüşümdeki damar yollarımızı tıkayan problemleri kapsayan önemli maddelerden bir tanesidir."
Yarım günlük etkinlikte, iş dünyasının geleceğine odaklanan bir dizi ilginç sunum gerçekleştirildi. Bu sunumlar arasında yeni nesil iş gücü, gelecekteki sürdürülebilir dönüşüm süreçleri, teknolojik yenilikler ve SAP'nin yeni iş modeli "Rise With" ile elde edilen proje kazanımları gibi önemli başlıklar yer aldı.
Etkinlikte, "Kahve Bahane" adlı panel, RISE With SAP Çözüm Yöneticisi Dr. Serdar Kebapcı'nın moderatörlüğünde gerçekleşti. Panelde, Biotrend IT Direktörü Kürşat Topaktaş, CITS Bilişim Proje Uygulama Direktörü Mehmet Oktay Işık ve TKG Otomotiv Grup Bilgi Teknolojileri Müdürü Oğuz Güvenir gibi uzmanlar, katılımcılara değerli bilgiler sunarak konuşmalarını gerçekleştirdi.
Bu panelde ele alınan konular, iş dünyasının geleceğini şekillendiren faktörler arasında olan teknolojik gelişmeler ve sürdürülebilirlik konularında zengin bir içerik sunuyor. RISE With SAP'in yeni iş modeli ve bu modelin iş projelerine olan etkileri de etkinlikte detaylı bir şekilde ele alındı.
Mehmet Oktay Işık, "Öncü” ve rekabetçi olma hedeflerinin olduğunu belirterek, "Kurucumuz Coşkunöz, biz bugün Cloud’a çıkarak sistemlerimizi daha iyi yönetmeyi düşünüyoruz. Bir bilişim şirketi olarak diğer şirketlere hizmet vermekle de ilgileniyoruz. Cep telefonunuzdan en basit konuyu bile Cloud ile hallediliyor. Çok daha küçük bir ekiple yaptığımızı düşünürken aslında çok geniş bir dönüşümü tetikliyor olmamız ilgi çekici." dedi.
Sorulan "Sizin motivasyonunuz neydi geçiş konusunda?" sorusuna Oğuz Güvenir şu şekilde yanıt verdi: "Dijital dönüşümün başlaması gerekiyor. Bütün sistemlerle birlikte bir başlangıç noktası. Günün sonunda bütün veriler toplanıyor. Biz bu sebeple ERP bölümünden başlamaya karar verdik. ERP anlamında ilk modülleri kullananlardan bir tanesiyiz. Sadece SAP sistemi etkilemiyor. Bu noktada hepsi Cloud’a gidiyor. Entegrasyon maliyet ve zorlukları düşünürsek gelecekte bunun zorluklarını yaşarsınız. Bütün sorunları bu şekilde sıfırlamış olduk. SAP ve RISE verdik. 15 günde hemen sistemin oluşması büyük bir avantaj."
"Private Edition’ı kuranlardan bir tanesiyiz. O dönemde ekibiniz ne kadar güçlüyse o kadar başarılıydınız”
En çok nelere odaklanarak yola çıktınız?" sorusu üzerine Oğuz Güvenir şu açıklamalarda bulundu: "Bizim için en önemli faktör insan faktörü, başarımız yine bizlere bağlı. İş ortağınızın da kalitesi önemli oluyor. 3 şirket aynı anda geçiyor ve zaman kısıtı var. Baktığımızda bu kadar dönüşen teknolojiyle birlikte bizim için insan faktörü ve istekli danışan bizim başarı faktörlerimizden bir tanesi. 8 senedir kullanıyorduk zaten. Bizimkisi hibrit gibi oldu. Ayrışan süreçlerimizi tekrar ortaklaştırma fırsatı tanındı. Kazandığımız tecrübelerde vardı. 3 şirkete hitap eden ortak noktaları korudu."
Mehmet Oktay Işık, "Bizim 2022’de Kod 2025 sloganıyla şirkette genel bir program başlatıldı. Cloud’a çıkmakla ilgili CKM’yi bu sene geçirebilirsek ikisini birden Cloud’a taşıyacak bir dönüşüm planlıyoruz. Bizim için en önemli olan şey entegrasyon. SAP'i iyi kullanıyoruz lakin old school bir yöntemimiz var. Cloud’a çıkmak sancılı bile olsa entegrasyonu netleştirince çıkacağız. Coşkunöz Holding büyüyor. Bugün Servis tüketecek şekilde ERP hazırlamamız gerekiyor. Daha inovatif olacağımızı düşünüyorum. İnsanlar fikirlerinin dinlendiği bir noktaya geldi. Günün sonunda en iyi IT sistemlerini yapsanız da kullanıcı günün sonunda tam fikrini kullandığını düşünmüyorsa olmuyor. Ne kadar başarılı olsanız da bu başarı olmuyor. O yüzden bizim Kalıp Makine konusunda planımız bu yönde devam edecek." şeklinde konuştu.
“ Sistemleri farklı görünse de aynı planda yapmalarını sağlamalıyız”
Kürşat Topaktaş: "Sistemleri farklı görünse de aynı planda yapmalarını sağlamalıyız. Şu an yüzde 100 dönüşüm, var olanı yıkmaya bütün çabamı harcıyorum. Holding ile beraber 18 şirketten bahsediyoruz. Bütün bunların sistemlerde aynı dili konuşmasını istiyoruz. İkincisi ise 29 yılık SAP'lerden bahsediyoruz. Bizim şirketimiz 4 yıllık bir şirket. SAP ise 1,5 yıllık. Kapsam tarafında bir kavga başlıyor. Bunu belirli bir zemine otutturup çıktıya alındığı zaman roll out yapmak durumda kalıyorsunuz. Şu an enerji üretim sektörü birçok yerinden konuşuluyor. Bu otomasyonda SAP biraz aşağıda kalıyor. Herkesi ikna etmek zorunda kalmamalıyız. Bizim IT dünyasında tek bir doğru yok. Birçok doğru var. Doğru olsa bile yollar çok. Şirketlerin ihtiyaçları ve kapasiteleri dikkate alınmalı. İşletmelerimizden bazıları hemen otomasyona geçebilecek seviyede. Bazıları henüz bu aşamada olmasa bile pilot yaklaşımlarla hedefliyoruz. Farklı görünse de aynı planda yapmalarını sağlamalıyız."
Gelecekteki hedefleri sorulduğunda Kürşat Topaktaş şunları söyledi: "Bu tesislerin tamamen otomasyona tabi olması, bunların konuştukları dili anlamamız ve belirli bir katmanda hizalamamız gerekiyor. Bir control tower kurmayı hedefliyoruz. Bunlar kolay işler değil. Birbirinizi bozan bir hal alabiliyor. Kurumun ihtiyaçları ve büyüme eğrisi bu planlarımızı şekillendirecek."
Mehmet Oktay Işık hedefleri doğrultusunda “Benim hayalim cep telefonu metaforunu konuştuğumuz gibi, bir şeyleri yaparken sistemlerin uyumluluğunu geçmek istiyorum. Bizim entegrasyonumuz yarım gün sürdü. Bütün sekmeler Cloud'da bir araya geldiğinde otomatikleştirme hayalim var. Bu uygulamayı almak istediğimde Cloud'la konuşturtmak karar verme sürecini hızlandırmak ve profesyonel bir gelecek hayal ediyorum. Uygulama gibi, cep telefonunuzda bir uygulama size işe yarıyor mu yaramıyor mu hemen görebiliyor ve silebiliyorsunuz. Bunu iş hayatına entegre etmemiz gerekiyor. Mutsuz bir çalışanı oturttuğumuzda harcadığımız çaba ayrı bir maliyet oluyor ve verim alamıyorsunuz. Süreç tasarımı ve sistemlerin entegrasyonu tamamlandığında artık daha rahat olduğumuz, 4 gün çalışmaları düşündüğümüz hayallerimiz var. Umarım o noktaya geliriz" ifadelerini kullandı.
Oğuz Güvenir ise hedefleri doğrultusunda "Hayalim tropik bir adadan işlerimi yürüttüğümü görmek. Amacımız dijital dönüşümdeki etapları gerçekleştirmek. Yapay zekayla ilgili öngörülebilir keşfeden, uyaran sistemlere doğru yol almaya devam ediyoruz. Akıllı fabrika oluşturmak isteriz. Amacımız yeni meslekler oluşturmak. Veriye dayalı analiz, veri bilimciliği. İnsanın duygularından arındığı sistemlere gidebilmek. Hızlı bir değişim var ne kadar süre alır öngöremeyiz. Yeni işleri üretimde kullanabilmek amacımız. RISE modelinde kullanmadığımız ürün de mevcut. Birçok ürün sunuluyor. RISE ile beraber gelen dünyaya giremedik ancak gelişeceğini umuyorum." diyerek bu teknoloji ile yapay zekanın gelecekteki değişiklerine açık olduğunu belirtti.
"İnsanın içinden robotu çıkartıp değerli hale getirdiğinizde o insan üretmeye başlıyor”
SAP Türkiye Satış Destek Yöneticisi Murat Kaptan ve SAP S/4 HANA Cloud Çözüm Yöneticisi Emre Delice, "FALINIZDA BULUT VAR" adlı panelde SAP'ın amaçları ve şirketler için sunduğu faydaları ele aldılar.
SAP'ın amacı, dünyayı daha yaşanabilir bir yer haline getirmek ve insanların hayatlarını kolaylaştırmak olarak özetlendi. Panelde, şirketlerin hızla değişen iş süreçlerine adapte olma ihtiyacının önemine vurgu yapıldı ve SAP'ın bu dönüşüm sürecine en iyi şekilde katkı sağlayabileceği belirtildi.
“Şirketler uyum sağlarken yeni fırsatlar yakalıyor”
Katılımcılar, dünya genelindeki sürekli krizlere rağmen şirketlerin bu süreçlere uyum sağlamaya çalışırken yeni fırsatlar da yakaladığına dikkat çekti. Örneğin, Bitcoin gibi dijital varlıklarla ticaretin artık olağan bir durum haline geldiği belirtildi.
Panelde, SAP müşterisi olan Albemarle örneği paylaşılarak, SAP ile iş süreçlerini optimize etmenin ve standartlaştırmanın sağladığı %95'lik bir başarıya vurgu yapıldı. Ayrıca, SAP'nin iş ortaklarıyla birlikte geliştirdiği kütüphaneler ve standart süreçlerin haritalandırılması, SAP'nin sağladığı bir avantaj olarak sunuldu. Ancak, bu özelliklerin kullanımının Bulut tabanlı bir altyapı gerektirdiği unutulmadı.
Vodafone'un çok uluslu operasyonlarını yönetirken yaşadığı deneyimler, şirketin %85 oranında sistem ve %70 oranında otomasyona geçiş sağlamasını içeriyordu. Bu, büyük ölçekli bir şirketin SAP ile nasıl başarılı bir şekilde dönüşüm geçirebileceğini gösteren bir örnek olarak sunuldu.
Fildişi Sahilleri'nde faaliyet gösteren Cashew Coasti, SAP'nin sağladığı otomasyon ile %75'lik bir verimlilik artışı elde etti. Ayrıca, kağıt kullanımında %50 azalma ve çalışan verimliliğinde %20 artış sağlandı.
Pfizer, SAP'nin tek bir sistemle 400'den fazla lokasyonu yönetme yeteneğini kullanarak 4800 iş sürecinin 2800'ünü otomatikleştirdi.
Cleveland Cliffs, SAP ile yapmış olduğu sistem yükseltmesi sonucunda %60 oranında planlı olmayan kesintileri azalttı.
Toyota, SAP ile entegrasyon maliyetlerinde %50'lik bir azalma yaşarken, entegrasyon hatalarını tamamen ortadan kaldırdı.
Son olarak, e-posta iletişimlerinin yapay zeka teknolojisi tarafından yönetilmeye başladığı ve bu teknolojinin %91 oranında başarı sağladığı belirtildi.
“İşlerin bir kısmı robotlar tarafından yapılırsa katma değerli işlere odaklanabiliriz”
SAP ‘nin Yeni İş Modeli Rise with SAP ile proje kazanımları adlı panelde , Selçuk Gömi, Golive Yönetici Ortak olarak firmaların müşteri taleplerine odaklandığını ve SAP ZAP dönüşümü sağladıklarını belirtti. Bu dönüşüm, özellikle Private Cloud kullanımıyla denge sağlandığında oldukça kullanışlı hale geldiğini ifade etti. Best Practice'leri kullanmanın, SAP'nin kurum kültürüne olumlu şekilde yansıdığını ekledi. Ancak, bu yaklaşımın maliyeti artırabileceğini ve yatırımın geri dönülme süresini uzatabileceğini söyledi. Ayrıca, bazı mesleklerin evrim geçirdiğini ve kaybolduğunu, drone operatörlüğü ve veri madenciliği gibi yeni mesleklerin ortaya çıktığını belirtti. İşlerin bir kısmının robotlar tarafından yapılması gerektiğini ve bu sayede daha fazla katma değerli işlere odaklanılması gerektiğini vurguladı.
Golive Çözüm Mimarı Yasin Yaşar, Core ırp (Implementation Roadmap) üzerine taşındığını ve SAP'ın partnerlerini, Green ve Brown Field dönüşüm yöntemlerinin temelini oluşturduğunu açıkladı. Green field, işletmelerin tüm tasarımlarını sıfırdan oluşturdukları bir yöntem olarak tanımlandı. Son zamanlarda ise Blue field with selective data transition, belirli veri geçişlerinin korunduğu ve diğer süreçlerin yeniden tasarlandığı bir dönüşüm modelinin ortaya çıktığını belirtti.
“ Projenin başında değerlendirme sürecini önemli görüyoruz”
Özgür Kakmacı, Veyseloğlu, CDO (Chief Data Officer) olarak müşterinin gözünden şirketlerinin durumunu anlattı. Şirketin merkezi Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye'de bulunuyor ve 24.000 çalışana sahip. Dünya genelinde 150 markanın dağıtımını gerçekleştiren bir şirket olduklarını söyledi. S/4 HANA'yı kullanmaya başlama nedenlerinin 50 yıldan fazla bir süredir SAP ile çalışmaları olduğunu belirtti. Şirketin SAP'ı kendiişlerine uyarlamak yerine, iş süreçlerini SAP'a uyarlamak için çaba gösterdiğini ve 120'den fazla uygulama kullandığını paylaştı. Bu uygulamalar arasındaki sipariş geçişi karmaşıklığını ortadan kaldırmak amacıyla SAP'ı tercih ettiklerini açıkladı.
Özgür Kakmacı, yaşadıkları zorlukları şu şekilde aktardı: "12. ve 13. projelerde, neyin yapılması gerektiğini ve yapılmaması gerektiğini öngörebiliyorsunuz. Projenin başında bir değerlendirme süreci olmalı. Bizim için bu süreç 6 ay sürüyor. Danışman ihalesine çıkınca eliniz de güçleniyor. Öyle entegrasyonlarım var demek kritik bir nokta. SAP standartı neyse ondan vazgeçmeyin. En son canlıya geçince bunu değiştirmek zorunda kalıyorsunuz. Bu konuda taviz vermeyin. Kavramsal tasarım bittikten sonra da dondurulmuş dönemi iyi uygulamanız çok önemli. Kesinlikle uygulanması gereken bir yaklaşım olarak görüyorum. Ana geri dönüşü olmalı. Olmadıktan sonra iyi çalışmaz. SAP öncesi doğru altyapılar, fiziksel yapılacak ekipler oluşturmanız çok kritik. Kullanıcılarla danışmanlar arasında katalizör ekibi destek verecek. Yapılmaması gereken şey ise bence geliştirme. Şu an bir proje uygulasan geliştirmeleri keserim. Daha önce IT desteği veren 120 kişilik ekip, 47 kişiye düştü. Operasyonlarda dağıtım şirketimiz yüzde 6,3 arttı. Nakliye planlaması için 5 kişilik bir ekibimiz vardı ve günde 6 saat çalışıyorlardı. Şimdi personelsiz olarak 5. dakikada yapılabilme imkanı oluştu."
“Enflasyon muhasebesi Süreçlerinizi Dijitalleştirin”
Detaysoft'un Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fatih İnanç ve Global Offers Enflasyon Muhasebesi SAP Ürün Müdürü Ayşe Deniz Şen, panelde şunları söyledi:
"Detaysoft, yerel ve küresel iş ortaklıklarıyla faaliyet gösteren bir firma olarak bilinir. Biz, SAP'nin 2010 yıllarındaki 'SAP is a cloud company' mottosuyla başlayan bulut odaklı dönüşümünün önemini çok iyi anlıyoruz. Bu dönemde SAP, büyük bir yatırım yaparak SAP partnerlerine, bulut teknolojisinin getirdiği fırsatları açtı. Bu, bizim için önemli bir dönüm noktası oldu. Şu an itibariyle, iş dünyasının öncelikli ihtiyaçlarından biri olan gelişme konusunda somut adımlar atmak gerekiyor. Mevcut sistemlerin temiz ve güncel olması, bu dönüşümün başarısının anahtarıdır. Aynı zamanda kas gücümüzü katma değer yaratan faaliyetlere yönlendirmeliyiz.
BTP (Business Technology Platform) hizmetleri, otomasyon alanında farklı seçenekler sunar ve iş süreçlerinin daha verimli hale getirilmesine yardımcı olur. Enflasyon muhasebesi, parasal olmayan değerlerin izlenmesi ve finansal standartlara uyum sağlanmasının kritik bir parçasıdır. Cloud tabanlı çözümlerle aylık çalışma, tahminler ve finansal tabloların daha kolay takip edilmesini sağlar. Son olarak, mimari yapı birden fazla mevzuata uyum, dinamik güncel mali tabloların oluşturulması, enflasyonun etkilerinin izlenmesi ve yüksek vergi giderlerinin azaltılmasına yardımcı olur. Bu, iş dünyasında önemli bir dönüşüm sağlar."
Etkinlik Quiz Game oyununun ardından sona erdi.