Sera Gazı Etkisi

Dünyamız diğer gezegenlere nispeten çok daha dengeli bir atmosfere sahip. Diğer gezegenlere bakıldığında ya aşırı sıcak, ya da aşırı soğuk oldukları ve bu sebeplerle, bu gezegenlerde yaşamamızın mümkün olmadığı açık bir şekilde görülüyor. Dünyamız ise ılıman iklimiyle yaşam için deyim yerindeyse biçilmiş bir kaftan. 

Ancak ne yazık ki dünyamızın atmosferi çeşitli sebeplerle günden güne değişiyor ve zamanla ısınıyor. Teknolojik gelişmeler, sanayi devrimi ve çevre kirliliği gibi sebepler bunu tetikliyor. Aynı zamanda küresel ısınma geyiklerinde hep duyduğumuz sera etkisi diye bir kavram da var, işte küresel ısınmanın ortaya çıkışı burada gizli. 

Enerji Değiş-Tokuşu

Dünya ile uzay boşluğu arasında devamlı bir radyasyon gelgiti yaşanır. Uzaydan dünyaya gelen radyasyonun büyük bir kısmı atmosferden tekrar uzaya yansır ve bu denge devamlı sürer. Özellikle güneşten gelen radyasyon atmosferimiz tarafından soğurulmasaydı gezegenimizde yaşam söz konusu olmayacaktı. 

Kızılötesi ışınlar nispeten büyük dalga boyuna ve düşük enerjiye sahipken, morötesi ışınlar çok küçük bir dalga boyundadır ve çok daha yüksek bir enerjiyi içinde barındırır. Tüm bu zararlı ışınların sahip olduğu radyasyon, yüzde 30 oranında atmosferden geri yansıtılır. Geri kalanı ise okyanus ve kara parçaları tarafından soğurulur. Bu sebepten yeryüzü zamanla ısınır.

Bu yaşanan radyasyon etkisi, dünyanın yaşanılabilir olmasının da sebebi aslında. Çünkü bu radyasyon dengesi olmasaydı Dünya ya çok sıcak, ya da çok soğuk olacaktı. Örneğin, güneş ışıklarının doğrudan atmosfer tarafından emildiği Venüs 450 derecelik bir sıcaklığa sahiptir.

İşte dünyanın zamanla ısınmasına sebep olan bu ışın (radyasyon) değişimi, kısaca sera etkisi olarak bilinir. Seraların çalışma mantığıyla benzer olduğu için bu isim verilmiştir. 

Küresel Isınmanın Sera Gazına Etkisi

Termal kızılötesi ışınları soğuran ve ciddi ölçüde fazla bulunan gaz molekülleri, zamanla iklimin olağan seyrini değiştirebilir. İşte bu gaz moleküllerine “Sera Gazı” diyoruz. Dünyanın ısınmasına sebep olan her türlü gaz…

Karbondioksitin de aralarında bulunduğu sera gazları, kızılötesi ışınları emer ve dünyadan yansıtılmasını engeller. Bu sebeple dünya yüzeyi gün geçtikçe ısınır ve iklim değişikliği, küresel ısınma gibi kavramlar da tam burada ortaya çıkıyor. Zaten küresel ısınma, dünya yüzeyinin ısınmasına verilen genel bir isim. 

Sera gazı; metan, karbondioksit, buhar ve birçok gazın hepsine verilen genel bir isim. Özellikle sanayinin başladığı dönemlerden bu yana tüm bu gazlardaki artış, dünyanın zamanla ısınmasını ve iklimlerde değişikliğin oluşmasına sebep olurken, zamanla yok olan ormanlar ve çevre kirliliği de tüm bu etkileri tetikledi. 

Atmosferde bulunan karbondioksit, sanayi döneminden bu güne yüzde 45 ila 50 oranında artış gösterdi. Konuyla ilgili bilim insanlarına göre artan sera gazı miktarıyla birlikte küresel ısınmanın yakın dönemde etkileri büyük oranda artacak. Bu sebeplerden ortaya çıkan iklim değişikliği; deniz seviyelerinde yükselme, buzulların yok olması ve asidik bir okyanus yapısı gibi felaket senaryolarının çanlarını çalıyor. 

Sera Etkisi ve Küresel Isınma Engellenebilir Mi?

Bilim camiasının bu konudaki genel fikri, artık geri dönüşü olmayan bir sona gidildiği yönünde. Yani artık sera gazları o kadar çok birikti ve hayatımızın parçası oldu ki, iklimlerde meydana gelen değişikliğin ve küresel ısınmanın önüne geçmek artık mümkün değil.

Ancak yine bilimciler arasında bunun aksini düşünenler de var, yani küresel ısınmanın engellenebileceğini savunanlar… Bu gruptakiler, atmosferdeki karbondioksitin azaltılması için dünya genelinde bazı politikalar yürütülmesi gerektiğini ortaya koyuyor. 

Günümüzde birçok bilim insanı, küresel ısınmayı ve iklim değişikliğini önlemek için neler yapılabileceğini araştırıyor. Atmosferde bulunan bazı bulutların, zararlı ışınları tuttuğu biliniyor ve hatta bu bulutları ortadan kaldırmanın küresel ısınmaya karşı büyük bir adım olabileceği düşünülse de henüz somut bir gelişme olmadığını belirtmeliyiz. 

Küresel ısınmanın ne demek olduğu, nedenleri ve önlenmesinden bahsettik, ancak biraz da bizden bahsedelim; biz neler yapabiliriz? Karıncanın yangına su taşıması belki yangını söndürmez, ancak en azından karıncanın tarafı bellidir. İşte bu mantıkla, küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi olguları zerre kadar da olsa engellemek için yapmanız gerekenlerin bazıları;

  • Çevre ve enerji dostu lambalar kullanabilirsiniz.
  • Televizyon ve bilgisayarlarınızı gerekmediği sürece açık tutmamalısınız.
  • Klima kullanmayın, mümkünse vantilatör.
  • Plastik poşet kullanmayın, zararları saymakla bitmez.
  • Kurşunsuz benzin tüketen araçlar tercih edin.
  • Mümkünse evinize ısı yalıtımı yaptırabilirsiniz, hem size hem de dünyaya faydası olur.
  • Hiçbir su kaynağını boğa harcamamalısınız.
  • Yıkama ve sulamada hortum kullanmayın, bir önceki madde ile bağlantılı. 
  • Araçların duraklama esnasında kontağını kapayın.
  • Yürüme mesafesindeki bir yere araçla değil, yürüyerek gidin.

Kısaca çevremizi temiz tutalım ve kullandığımız kaynakları boşa harcamayalım. Bu listeye eklenebilecek onlarca madde var, önemli olan buradaki mesajı almak olmalı. Unutmayalım, dünyanın bize ihtiyacı yok; bizim ona ihtiyacımız var. 

Kaynak: Haber merkezi