Takke düşünce ne olur?

Takke düşünce ne olur?
Kel görülür.
Hani derler ya atalar: “Takke düştü kel görüldü.” diye…
Aslında:
Takkenin altından da görünüyordu ya başın kel olduğu; ama ne yapılsın ki, garibin ekmeği umut…
 “Ye Mehmet ye!
Bu umuttan nasiplenmek yarışında ipi göğüslemek sevdasıyla atağa kalkan ilçemizin tekmil muhalefeti; partisiyle, sivil toplum örgütleriyle tek ağızdan: Bremen Mızıkacıları örneği “İl isterik” diye tutturunca bakla ağızdan çıktı:
İktidarımızın İnegöl’deki baş sorumlusu Temelli Kardeşimiz, başından takkeyi çıkarıp, muhalefetin önüne atıverdi; “derdinizi buna anlatın” diye…
Kel göründü tabii…
Yaman adamdır bu Temelli Kardeşimiz, hem de çok yaman! Muhalefetin popülist ve polemik dolu çanını otla tıkayıverdi!…
Çan öter mi, ötmez mi bundan sonra bakıp göreceğiz…
Ne demişti Temelli Kardeşimiz?
Mealen:
“AKP’nin gündeminde İnegöl’ün, ne il, ne de Bursa Büyükşehir Belediyesinden bağımsız ilçe olması var; boşuna havanda su dövüp oy avcılığı yapmayın!...”
İyi mi?
Korkusuz, ödünsüz dimdik bir duruş; nasip kapılarını kapayan! Evelemesiz gevelemesiz, ıvırıp kıvırmadan söylenen taş gibi sözler bunlar…
Aferin Temelli Kardeşim!
Yüreklenmişsin eni konu; zatıalinizi samimi ve halisane dileklerimle kutluyorum!    
Hiç değilse: Geçmiş aylarda, Kanal16 TV tartışmalarında yaptığınız gibi, konuyu örtbas etmeye kalkışmayıp, kestirip atınız:
 “Bu iş olmaz, olmayacak!” diyerek…
Bu açık sözlülüğü daha önceleri niçin göstermediniz bilemem. Yaman da meraklanıyorum hani…
Sadece siz mi? Ne İnegöl’ümüzün vekilleri, ne üst düzey yetkililer, ne de Manisa’dan aktarma; elleri havada, dilleri duada, munis başlı, gözleri yaşlı, iktidar partimizin ağır toplarından İki Numaralı Büyüğümüz, Sayın Arınç Beyefendi, söylemlerinin hiç birinde, halkımızın yüzüne bakarak: “İnegöl il olmayacak, İnegöl, Bursa Büyükşehir Belediyesine bağlanmayacak.” dememişlerdi. Ya da diyememişlerdi…
Hele:
Gazetemizin Başyazarı Sayın Yıldırım: Az mı dil dökmüştü Sayın Arınç Bakanımıza il olabilelim diye…  
Herkesin, hepimizin hayallerini birden yıktın be Temelli Kardeşim, bu yapılır mı hiç!...
Hadi muhalefet partilerinin tabanını geçiniz; toplamı Üçün biri kadar ya var, ya yok; kendi seçmeniniz nasıl karşılar bunu?
Desenize:
“Bizim hiçbir zaman gündemimizde İnegöl’ü il yapmak yoktu; öyle bir söz de vermedik. Bize oy verenlerin de beklentileri o yönde değildi zaten; Onlar aş, iş ve inanç istiyorlar. Eh bunlarda bizde bol miktarda var. Elhamdülillah…”
Çak!     
İş isteyene iş, istemeyene: Fasulye, nohut, makarna şeker; poşet, poşet, yetmezse çuval, çuval… Kış gelince odun kömür böylece gül gibi geçer ömür…
İnanç ise Sebilullah… Allah Kabul eder inşallah!
İktidara giden yolda üç sihirli kelimecik: Aş, İş, İnanç…
Hey gidi muhalefet hey!
Siz! Midyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan oldunuz da haberiniz yok.
Baksanıza:
İnegöl’ün il olmasını hayal ederken; ilçelikten, Bursa’nın mahallesine döndük; siz derdinizi seçmene değil, Marko Paşa’ya anlatın gayri!…
Çünkü:
Seçmenlerimiz: Aşa, işe, bir de öbür dünyadaki cennetin yollarına şartlanmıştır! Bunlardan gayrisi masaldır, ninnidir onlar için…  
Bu iş, taa çıraklık döneminin kurgusudur; “Yerel Yönetimler Yasası’nın” temel ilkelerinden birisidir yani...
Dönemin Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer boşuna mı veto etmişti bu yasayı…
Sen çok yaşa Temelli Kardeşim, çok!