Geçtiğimiz günlerde, Narin Güran isimli 8 yaşındaki bir çocuğumuzun kaybolması, ülke genelinde büyük yankı uyandırdı. Peki kaybolma vakalarının ardından neler yaşanıyor ve yasal süreç nasıl işliyor?BURSA (İGFA) - Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’da kaybolan ve günlerdir bulunamayan 8 yaşındaki Narin Güran, Türkiye’nin en içten duası haline geldi. Gürhan’ın akrabalarının çelişen ifadeleri birtakım tutuklamalara yol açtı fakat kayıp çocuktan herhangi bir bize henüz rastlanmadı. Peki kaybolma vakalarının ardından yasal süreç nasıl işliyor? Süreçte neler yaşanıyor?

Konu ile ilgili Herkes Duysun’a konuşan Avukat Ataol Gürlek kaybolma vakalarında yasal sürecin, kaybolan kişi hakkında bilgi sahibi olanların kolluk kuvvetlerine yapacağı bildirimle başladığını belirtti. Kolluk kuvvetlerinin, kaybolma olayının arkasında bir suç olabileceğinden şüphelenmesi halinde, durumu derhal Cumhuriyet Başsavcılığına bildirdiğini kaydeden Gürlek, özellikle çocukların kaçırılması durumunda yasal sürecin daha hassas ilerlediğini ve cezaların daha ağır olduğunu belirtti.

CEZA 2 KATINA ÇIKIYOR

Türk Ceza Kanunu'nun 109. maddesi, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu düzenliyor. Bu suç ister yetişkin ister çocuk olsun, herkese karşı işlenebilir. Ancak çocuklara karşı işlendiğinde cezalar katlanıyor. Suçun temel hali için 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor ancak çocuklara karşı işlendiğinde bu cezalar iki katına çıkıyor.

“DELİLLER BULUNURSA BU KİŞİLER TUTUKLANIR”

Kaçırılma vakalarına cinsel istismar veya cinayet gibi suçların eklenmesi durumunda, suçların nitelikli hale geldiğini belirten Gürlek, bu tür durumlarda verilecek cezaların ciddi oranda arttığını ifade etti. Kanunun, birden fazla suç işlendiğinde en ağır suçtan ceza verilmesini öngördüğünü ancak cinsel istismar ve cinayet gibi suçlarda her bir suç için ayrı ayrı ceza verildiğini belirtti. Gürlek, "Eğer bir çocuk kaçırıldıktan sonra cinsel istismara uğramış veya öldürülmüşse, faile tüm bu suçlar için ayrı ayrı cezalar verilir ve bu cezalar toplanarak hüküm kurulur." dedi.

Gürlek, savcılığın kaybolan kişiyi bulmak ve aile bireylerine teslim etmek için tüm önlemleri aldığını, bu süreçte şüphelilerin ifadelerinin alındığını ve gözaltı kararı verilmesi durumunda tutuklanmalarının sağlandığını belirtti. Avukat Gürlek, "Sulh Ceza Hakimliği, şüphelinin suçu işlediğine dair kuvvetli şüphe uyandıran deliller bulursa, bu kişiler tutuklanır ve haklarında kamu davası açılır." ifadelerini kullandı.

TOPLUMUN HASSASİYETİ VE HUKUKUN ROLÜ

Avukat Gürlek, özellikle çocuklara karşı işlenen suçlarda toplumun hassasiyetine dikkat çekerken, bu tür vakalarda hukukun hızlı ve etkin bir şekilde devreye girdiğini vurguladı. Narin Güran'ın durumu, bu tür vakaların ne kadar karmaşık ve ciddi olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Kaynak: İGF