İş dünyasındaki gelişmelerin yakın takipçisi olan Türkiye’de İş Dünyası dergisi, Mahkeme Sohbetlerinin 13’üncüsünü gerçekleştirdi. Takım Tezgahları Sanayici ve İş İnsanları Derneği Başkanı Murat Akyüz’ün katılımıyla gerçekleşen toplantıda; önümüzdeki günlerde gerçekleşecek olan MAKTEK Avrasya 2024 Fuarı başta olmak üzere karanlık fabrikalar, TİAD’ın faaliyetleri ve takım tezgahları sektörünün son durumu konuşuldu.

Türkiye’nin sanayileşme sürecinde önemli bir role sahip olan takım tezgahları sektörü, Türkiye’nin üretim kapasitesini artırmada ve rekabet gücünü yükseltmede kritik bir konumda yer alıyor. Hal böyle olunca böylesine önemli bir sektörde yaşanan gelişmelere ışık tutmak için harekete geçen Türkiye’de İş Dünyası dergisi, bu ayki Mahkeme Sohbetleri’nin odağına takım tezgahlarını aldı. Konunun uzman isimlerini aynı masa etrafında buluşturan dergi, makine teknoloji festivali olarak lanse edilmeye başlanan MAKTEK fuarı başta olmak üzere, sektördeki sorunlardan yapay zekanın sektöre olan katkısına kadar birçok konuyu ele aldı.

Türkiye’de teknik eleman sorununa da dikkat çekilen toplantıda, eskiden “okumazsan seni sanayiye veririm” cümlesinin artık çok önem taşıdığının altı çizildi. Keza varılan noktada el işçiliğinin çok önemli hale geldiği, bu anlamda, gençlerin zanaat öğrenmesinin kariyer yolunda önemli olduğuna dikkat çekildi.

13’üncüsü gerçekleşen Mahkeme Sohbetleri’ne TİAD Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, TİAD Yönetim Kurulu Üyesi Cem Şirolu, TİAD Yönetim Kurulu Üyesi Yasemin Okçu, TİAD Genel Sekreteri Pınar Çeltikci, SES3000 CNC Genel Müdürü Erdal Gamsız, Onplus Teknoloji Hizmetleri Genel Müdürü Yavuz Öncü ve Aythink Gelişim ve Danışmanlık Kurucu Ortağı Aykut Açkalmaz katılım gösterdi.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Türkiye’de İş Dünyası dergisi Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak, 13’üncüsü gerçekleşen Mahkeme Sohbetleri toplantılarının ilk defa kurum yöneticileriyle gerçekleştiğini belirterek takım tezgahları sektörünün ülke ihracatı için çok önemli olduğunu ve MAKTEK Avrasya 2024 Fuarı’nın bu endüstri için kaldıraç görevi göreceğinin altını çizdi.

TİAD’dan çevre ile ilgili duyarlı adımlar

Toplantıda yaptığı konuşmada TİAD’ın yaptığı çalışmaları aktaran TİAD Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, “Derneğimiz kurucu üyeleri tarafından 1992 yılında faaliyetlerine başladı. O günlerde ben de alt komitelerde çeşitli görevler almıştım. Öncelikle adımlarımızı çevre ile ilgili atalım dedik ve sürdürülebilirlik raporumuzu hazırlamaya başladık. 2025 yılında bütün dünyanın geçiş yapacağı Green Deal anlaşmasıyla ilgili ‘neler yapabiliriz’ diye düşündük. İlk olarak insanlarla hediyeleşmek yerine onlara TEMA Vakfı aracılıyla fidan diktirmek istedik. Yayınladığımız derginin karşılığında her dergi için 10 fidan diktirmeye başladık. Ayrıca derneğimizi yeni binasına taşıdık ve orada bir teknoloji merkezi oluşturduk. Dergimizin 20. yılını ise Kasım ayında kutlayacağız” dedi.

“Kamu ile ilişkilerimizi geliştirdik”

Dernek, olarak teknoloji alanında yatırımlar yapmaya hızla devam ettiklerinin altını çizen Akyüz, “Üyelerimize sağladığımız çeşitli danışmanlıklar ve onlarla paylaştığımız bilgiler oluyor. Fakat bu süreçler bilindiği üzere fazla zaman alıyor. Yönetim kurulumuz ve ekibimiz bu konuda oldukça başarılı. Biz beş ana madde altında yönetim kurulumuzu hazırladık. Öncelikle kendimizi devletimize iyi bir şekilde anlatalım istedik. Temsil ettiğimiz sektörün çok önemli bir endüstri olduğunu ve transfer ettiğimiz teknolojilerin ve ürettiğimiz makinaların ihracatta çok önemli olduğunu söyledik. Kamu ile ilişkilerimizi geliştirdik. Fuarların üstüne düşmek istedik. Yüksek teknoloji ile ilgili ve yapay zekanın da içinde olduğu bir fuar olan MAKTEK’i organize ediyoruz” şeklinde konuştu.

Takım tezgahları istihdama güç veriyor

Türkiye’de takım tezgahları sektörünün genel durumu hakkında açıklamalarda bulunan TİAD Yönetim Kurulu Üyesi Cem Şirolu, “Türkiye’de takım tezgahları sektöründe son 10 yıla bakıldığında her sene aşağı yukarı 5 ile 10 bin arasında yeni makine satılıyor. Ek olarak, 20 yıllık makineler artık tolerans ve diğer faktörlerden dolayı ikinci kullanıma sevk ediliyor. Her makinenin ortalama 2 kişiye istihdam sağladığı düşünülürse, 2. el piyasası da dahil olmak üzere her sene ortalama 30-40 bin kişiye yeni iş alanı oluşturuyor. Takım tezgahları sektörü havacılık, makine, savunma sanayi, otomotiv gibi birçok farklı sektöre makine sağladığı için de gerçekten niş bir alanı temsil ediyor. Bizler de elimizden geldiği kadar bu alandaki istihdamı arttırmak için çabalıyoruz” dedi.

2033 yılına kadar yarım milyondan fazla iş kolu

Karanlık fabrikalar teknolojisinin istihdam ve iş gücü üzerine etkilerinden bahseden Şirolu, “Gelecekte fabrikalar çok daha enteresan yapılara dönüşecek. Örnek vermek gerekirse, biliyorsunuz ki çelik üretirken çok fazla değişkeni göz önünde bulundurmak gerekir. Bu sebeple insanlar artık çelik fabrikalarının sanal ikizini tasarlıyor ve bu sanal ikizde kullanılan ham maddenin özelliklerini değiştirerek sonuçlarını değerlendiriyor. Gerçek dünyada ürettikleri çeliklerde de sanal ikizde seçtikleri ve sonuçlarından emin oldukları ham maddeyi kullanıyorlar. Aynı zamanda oluşturdukları sanal ikizde fabrikalarının diğer özelliklerini de optimize ediyorlar. Bu teknoloji gelişmeye devam edecek. Ancak, bağımsız bir araştırma kurumunun yayınladığı verilere göre 2033 yılına kadar yarım milyondan fazla yeni iş kolu ortaya çıkacak. Yapay zekâ teknolojisi bazı iş kollarını bitirecek fakat çok daha büyük istihdam alanları sağlayacak. Dolayısıyla istihdamın geneliyle ilgili endişelenmemize gerek yok” ifadelerini kullandı.

Takım tezgahları sektörünün ülkemiz ve dünya için çok önemli bir endüstri olduğundan bahseden TİAD Yönetim Kurulu Üyesi Yasemin Okçu, “Dünyadaki her şey ya bir takım tezgahı ile ya da bir takım tezgahının ürettiği bir makine ile üretilmiştir. Almanya ve Japonya gibi ülkeler takım tezgah kullanımını çok ileri bir seviyeye taşıdılar. Firmalar, ülkeler, aileler, jenerasyonlar bu teknolojiden çok iyi bir şekilde faydalandı. Bizim de yapmamız gereken şey bu. Yeni jenerasyonun daha çok üretime dahil olup, ülkeye katkı sağlaması gerektiğini düşünüyorum. MAKTEK’de buna bir yol olabilir. Üreticiler MAKTEK’e gelip katılımcı firmalardan bilgiler alabilirler” dedi.

2023 yılında ihracatta yüzde 11,5 artış

Takım tezgahları sektörünün 2023 yılı değerlendirmesini yapan ve endüstrinin hangi faaliyet alanlarında görev aldığından bahseden SES3000 CNC Genel Müdürü Dr. Mühendis Erdal Gamsız, “Takım tezgahları sektörü 2023 yılında bir önceki yıla göre yükselişe geçti. İhracatta ve kullanım alanlarında yüzde 11,5 oranında bir artış yaşandı. 2024 yılına da iyi bir giriş yaptık ve ilk çeyrekte çok başarılı işlere imza attık. Fakat sonrasında ekonomideki yavaşlamayla birlikte bizler de bir yavaşlama içine girdik. Bu dönemde yeni yeni kıpırdamalar yaşanıyor. Tahmin ediyoruz ki bu yılın son çeyreğinde ve MAKTEK fuarıyla birlikte büyük bir ivmelenme yaşayacağız. Dünyadaki göstergeler de bu durumun yaşanacağını teyit ediyor. Dünya genelinde bir faiz düşüşü yaşanacağı öngörülüyor. Faizlerin düşmesi üretimin canlanması anlamına gelir. Üretim canlandığında bizim sektörümüz de bu durumdan olumlu etkilenecek” dedi.

Karanlık fabrika konseptinin her üretim alanında kullanılamadığından bahseden Gamsız, “Bir makineyle milyonlarca aynı tip parçayı üretiyorsanız o işin zaten otomasyonu sağlanmıştır. Bu üretimleri rahatlıkla karanlık fabrikalarda gerçekleştirebilirsiniz. Fakat üretimin her alanında karanlık fabrika konsepti mümkün değil. Bizim sektörümüzde çok esnek ve az üretimli ürünler var. Örnek verecek olursak nükleer santrallerde kullanılan parçaların üretimi de bizim sektörümüzde gerçekleşiyor. Fakat bu ürünleri az adetle üretiyorsunuz” açıklamalarında bulundu.

“Geçtiğimiz yıl rekor seviyelere ulaştık”

2023 yılında takım tezgahları sektöründe tarihi rekorlar ve başarılar elde ettiklerini söyleyen Onplus Teknoloji Hizmetleri Genel Müdürü Yavuz Öncü, “Geçtiğimiz yıl sektörümüzde rekor seviyelere ulaştık. Bu yılın Haziran ayına kadar bu trend devam etti. Fakat Haziran ayından itibaren sektörümüzde biraz gerileme gözlemliyoruz. Takım tezgahları sektörü herkesin de bildiği gibi Türkiye sanayisi için çok kritik ve stratejik bir alan. Yer aldığımız endüstride katma değeri çok yüksek makineler var. Dolayısıyla bu düşüş trendine özel önlemler alınması gerektiğinin altını çizmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

2023 yılı torna ve işleme merkezlerinin ithalatı 1,1 milyar dolar

Takım tezgahları sektörünün torna ve işleme merkezi sınıfında 2023 yılı ithalat rakamının toplam 1,1 milyar Dolar olduğunu ve bu sektörün üretime katkısının 20 milyar Dolar civarlarına yaklaştığını söyleyen Öncü, “Çarpan etkisi çok yüksek bir sektör. Durum böyle olunca takım tezgahları sektörünün öneminin ancak son 5-6 yıldır anlaşıldığını söyleyebiliriz. Biz bunları biliyorduk ama çok dillendirip anlatamıyorduk. Biz ithalatçı değiliz, teknoloji transferi yapıyoruz. Ancak yıllarca ithalatçılarla aynı sınıfta değerlendirildik” dedi.

Makine kavramı içinde çok geniş bir tanımlama olduğunu belirten Öncü, “Kapalı çevrim makine kapasitesi neyse onu üretir. Açık çevrim makinelerde, üretim kapasitesini operatörün bilgisi ve becerisi ve deneyimi belirler. Makinenin kabiliyeti operatörün kabiliyetiyle iç içedir. Dolayısıyla insan kaynağı anlamında da özen gösterilmesi gerekiyor. Dünyada git gide düşen insan niteliği bizim sektörümüzde de gözlemleniyor. Operatör eğitiminin kesinlikle desteklenmesi gerekiyor. TİAD bu işin açık ara en akil kurumudur” dedi.

Gençlerin kafası karışık

Yeni neslin yapay zekâ ile birlikte ortaya çıkan meslek dallarına adapte olup olamayacağı ile ilgili bilgi veren Aythink Gelişim ve Danışmanlık Kurucu Ortağı Aykut Açkalmaz ise, “Önümüze baktığımız zaman binlerce yeni meslek dalı görüyoruz ama en önemli olanı bu mesleklerden hangilerinin size uygun olup olmadığını bulabilmek. İnsan sevdiğini yapabilmeli ve yaptığını sevebilmelidir. Bu noktada meslek seçiminde mutlaka kişilik, mizaç ve beceriler göz önüne alınarak seçim yapılmalıdır. Öte yandan gençler şu anda özellikle mesleki alanda bu seçimleri yapmakta zorlanıyorlar. Bu sorun, kariyer yolunun inşa edilmesi sürecine olan inançlarının da kaybolmasına neden olmaktadır. Özellikle üniversitelerin kariyer yolunu açacağına dair inancın kaybolmasında ise dünyanın konjonktürel değişimi ve bu değişime bağlı olarak gençlerin üniversite diplomasına olan bakış açılarına ve meslek tercihlerine de yansımaktadır. Geçmişte üniversite diploması gençlere iş gücü piyasasında daha iyi ücretler ve daha fazla kariyer fırsatı sunarken son yıllarda kariyer ve ücret anlamındaki olanakları daha az sunduğuna dair gençler arasında bir inanç ve anlayış gelişti. Bu durum sadece ülkemizde veya gelişmekte olan ülkelerde değil sanayinin ve bankacılığın merkezi olarak ileri sürebileceğimiz İngiltere’de de aynı durumdadır. Dünyada ve Türkiye’de birçok üniversite adayı ve öğrencisi artık bir üniversite diplomasına sahip olmanın fark oluşturup oluşturmayacağını sorgulamaktadır. Gençler, kariyer beklentileri ve hayat tarzlarındaki değişimlerin de etkisiyle geçmişe nazaran üretime ve sanayiye dönük işleri değil daha çok dijital içerik üreticisi olmaya ve teknoloji girişimcisi olmaya itmektedir. Bu tür bir kariyer yaklaşımının üniversite mezunu olmayı ya da teknik bir konuda uzmanlığa ihtiyaç duymaması gençlerin üniversiteye ve kariyer süreçlerine olan bakış açılarının da geçmiş nesillere göre bir hayli farklılaştırmaktadır” diyerek gençlerin kariyer planlarına dair kafalarında bulunan soru işaretlerine dikkat çekti.

Kaynak: İHA