Üniversite tercihlerinde adayların dikkat etmeleri gereken noktaları anlatan Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Argun Karacabey, “Tercihlerinizi sıralamadan, memnuniyet sıralamalarına bakın” dedi.
3,5 milyon aday öğrencinin girdiği YKS-Yükseköğretim Sınavı sonuçlarının açıklanmasının ardından tercih maratonu sürüyor. Adaylar akademik kadro, burs imkanları, Erasmus ile yurtdışı eğitim olanakları, sosyal ve kültürel aktiviteler gibi pek çok kriteri değerlendirerek tercih sıralamalarını yapacaklar. Uzmanlar, bir diğer önemli göstergenin de mevcut öğrencilerin memnuniyet oranları olduğuna dikkat çekiyor. UNİAR tarafından gerçekleştirilen TÜMA - Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması sonuçları her sene tercih dönemi öncesinde yayınlanır. Adaylara, tercihlerini belirlemede önemli veriler sunar. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Argun Karacabey, bir üniversitenin memnuniyet düzeyinin, fiziksel yeterliliğinin yanı sıra öğrenci odaklı olup olmadığının da göstergesi olduğunu belirtti. “Memnuniyet oranı bir sonuçtur. Adayların bakmaları gereken hususlar, üniversite yönetimlerinin karar alırken ve uygularken öğrenci faydasını ne kadar ön plana aldıkları. Akademik kadroların eğitim süreçlerinde öğrenci merkezli eğitim anlayışını ne derece içselleştirebildikleri olmalı. Bu alandaki faaliyetler öğrenci memnuniyetini de yükseltir” dedi.
Üniversitelerini seçecek aday öğrenciler için “memnuniyet” anlama geliyor
Prof. Dr. Karacabey, TÜMA’nin memnuniyet çalışmasıyla öğrencilerin sosyal ve akademik hayatlarına ilişkin eğitim gördükleri kurumu, olanaklarını, kurum yönetim anlayışı ve akademik kadrosunun yaklaşımlarını değerlendirdiğini kaydetti. Prof. Dr. Karacabey’e göre bir öğrencinin üniversitesinde karşı karşıya kaldığı her durumu, ortamı ve bunlara karşı tutumu bu çalışmanın sonucunda görülebiliyor. O nedenle tercih sıralaması yaparken sıralamalarına da göz atılmasında fayda var. Bu verileri, üniversite yönetimleri de değerlendirmeli ve süreçlerde iyileştirmeler yapılmalı.
Bir öğrencinin üniversitesinden memnun olması için gerekli temel hususlar nelerdir
Prof. Dr. Karacabey, öncelikle gerek eğitim için gerek yemek, barınma gibi yan hizmetler için gerekse de öğrencinin kültürel ve sosyal gelişimine destek olacak faaliyetler için üniversitenin uygun alt yapısının oturmuş olmasının gerekliliğine değindi. Öğrenci merkezli olmanın ilk koşulunun da öğrenciyi dinleyerek hareket etmek olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Karacabey, “Karar vericiler ile öğrenciler arasında farklı konularda farklı beklenti ve yaklaşımlar olabilir. Alınan kararların öncesinde öğrencileri dinlemek ve sonrasında da tam bir bilgilendirme yapılması önemli. Yani öğrenci ile iletişim en önemli konu aslında. Açıkçası bazen iletişimin varlığı veya yokluğu tüm altyapı yatırımlarından bile önemli olabiliyor. Özellikle çatışan beklentiler durumunda öğrencilere alınan kararların nedenleri-gerekçeleri iyi anlatılabilmeli.” diyerek görüşlerini dile getirdi.
“Yapısal projeleri de öğrenci dolaplarının düzenlenmesini de öğrencilere sorduk”
Prof. Dr. Karacabey, pandemi sonrasında geniş katılımlı bir çalıştayla öğrencileri karar alma süreçlerine dahil etmeye başladıklarını söyledi. Buradan çıkan bazı önerileri ve sorunları gündemlerine alarak, adımlar attıklarını ifade ederek, “Örneğin üniversitemizde bir öğrenci dekanlığı kurulması, öğrenci merkezli eğitimin yapısallaştırılması gibi stratejik kararların yanı sıra öğrenci dolaplarının kullanılabilir hale getirilmesi gibi operasyonel kararlarda da bunlara göre ilerledik. Ayrıca kariyer ve kişisel gelişime ilişkin yeni projeler geliştirildi ve markalı ders sayısı artırıldı” diye konuştu. Öğrencilerin yurtdışı eğitimi önemsemeleri nedeniyle, Erasmus programına ayrı bir önem verdiklerini iletti. “Bu kapsamda bu sene 211.450 Euro ile en yüksek hibeyi alan üniversitelerden biri olduk. 59 ülkede 365’ten fazla Erasmus+ değişim anlaşmasıyla Türkiye’nin en kapsamlı Erasmus programlarından birini yürütüyoruz. Sadece Avrupa ile sınırlı değiller. Endonezya’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyayı tanıma imkanına sahipler. Bu çalışmaların olumlu sonuçlarını biz bu memnuniyet anketiyle gördük. Öğrencilerimizin bizi tüm üniversiteler arasında 25, vakıflar arasında 14. sıraya yükseltmeleri bunların güzel bir karşılığı oldu ”dedi.
Öğrenciler ne istiyor
“Daha öğrenciyken sanayi iş birliği kapsamında özel sektörle çalışmaya başladık”
Elektrik ve Bilgisayar mühendisliği yüksek lisans öğrencisi. Aynı zamanda 2020 yılında aynı üniversitenin makine mühendisliği bölümünden mezun olan Ayaz İsrafil Taştan, Üniversite seçiminde kendisi için en önemli kriterin eğitim dilinin İngilizce olması ve akademisyen kadrosu olduğunu belirtti. Uluslararası yayınlara ve bilinilirliği sahip öğretim üyeleri olmasını önemsediğini anlattı. Üniversite eğitiminin kendisine en büyük katkısının farklı disiplinlerden öğrencilerden kurulu Eva Team ile deneyimleri olduğunu kaydederek, “Tübitak’ın düzenlenmiş olduğu elektrikli araç yarışları projelerinde uygulamalı eğitimin yanı sıra, elektrik, bilgisayar ve endüstri mühendisliği alanındaki arkadaşlarla multidisipliner bir çalışma ortamı yakaladık. İki yıl aktif olarak birçok görev de rol aldığım takım üyeliğim süresince makine mühendisliğini içeren konular dışında elektronik ve yazılım alanlarında da kendimi ciddi bir şekilde geliştirme şansı elde ettim. Bu sayede üniversite ve sanayi iş birlikleri kurarak henüz öğrenci iken gerçek saha ve iş deneyimi kazanımları elde ettim. Almanya’da Erasmus stajı yaparak yurtdışında tecrübe edinme şansı yakaladım. Şu anda aldığımız eğitimlerin karşılığını özel sektörde görebiliyoruz.” diye konuştu.
Ayaz İsrafil, bir diğer önemli hususun da uluslararası deneyim olduğuna değindi. Aday öğrencilere seçimlerini yaparken üniversitelerin Erasmus ve yurtdışı imkanlarına da bakmalarını tavsiye etti.
“Hem okuyor, hem çalışıyorum”
Altınbaş Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans programı öğrencisi. Aynı zamanda Altınbaş Üniversitesi 2020 yılı Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Lisans Programı ve 2021 yılı Psikoloji Lisansı Çift Anadal Programı mezunu Aleyna Okur, ise üniversitede sunulan Çift Anadal imkânı, disiplinler arası bir yaklaşım, insanın kendini geliştirmesine yardımcı olduğunu belirterek, “Hem mezun hem de yüksek lisans öğrencisi olarak hayatımın birçok yerinde İngilizceyi aktif olarak kullanıyorum. Lisans mezuniyetinden sonra üniversite bünyesindeki Öğrenme ve Öğretimde Mükemmeliyet Birimi içerisinde çalışmaya başladım. Şu anda hem çalışıp hem de öğrencilik hayatıma devam ediyorum. Üniversitelerin başarılı mezunlarını iş hayatına dahil etmesi ve mezunlarına bu anlamda öncelik vermesi, öğrencinin aidiyet duygusunu geliştiriyor. Son yılarda yapılan memnuniyet anketlerinde yükselişte bu durum önemli yer tutuyor” diye konuştu.
Öğrencilerin sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlere katılabilmesinin de bireysel gelişimini her anlamda desteklediğine değinen Aleyna, “Daha önce hiç tanışmadığım yelken sporu ile burada tanıştım. Yelken kulübünde eğitimler ücretsizdi. Yelken yarışlarında önemli dereceler aldık.” değerlendirmesini yaptı.