İster e-ticaret sitesi, ister turizm sitesi, isterseniz emlak sitesi olun, kullanıcının kararını ve seçimini doğrudan etkileyecek olan sunulan ürün veya servisin fotoğrafıdır. Tabii ki sunduğunuz metin de oldukça etkili fakat istatistiklere göre insanların %65’i görsel olarak daha hızlı öğreniyor, beyne gelen bilgilerin %90’ı görsel ve sunumların %43’ü görsel kullanarak daha ikna edici hale getirilebiliyor. (Kaynak: www.kissmetrics.com). Bu sebeple web sitenizde satacağınız ürünlerin görseller kuşkusuz ki çok önemli. Büyük pazarlama maliyetleriyle ürün sayfasına getirmeyi başardığınız insanları etkileyebilmelisiniz ki; web sitenizde daha uzun süre kalsınlar ve satın alım yapsınlar.
Online otel rezervasyonu yapılan bir sitede, otele ait görsellerin karanlık, çözünürlüğü düşük olduğunu düşünün, amatörce çekilmiş ve kadrajı kötü görseller de olabilir, ya da ilk sıradaki görselin bir tuvalet ya da araya karışan otelle ilgisiz bir görsel olduğunu düşünün. (Bazen gerçekten çok garip görseller olabiliyor, inanın bana) Siz istediğiniz kadar metninizi çok güzel yazmış olun, ya da otelin sunduğu imkanlar çok gelişmiş olsun, ya da web sitenizin tasarımı çok kullanıcı dostu olsun, kullanıcı ilk kare olarak tuvalet resmini gördüğünde muhtemelen daha fazla bakmayacaktır.
Özellikle online otel rezervasyonu siteleri çok sayıda tedarikçi ile çalıştıkları için, ellerindeki otel datalarının kontrolünü bir süreden sonra kaybedebilmektedirler. Baktığınızda yüzbinlerce otelin fotoğraflarını tek tek gözden geçirmek için çok büyük bir ekip kurmanız gerekecektir. Bu da firmanız için göz ardı edilemeyecek bir maliyet demek. Geldiğimiz noktada, artık büyük veriler için insan emeğinin yerini makinaların, yani teknolojinin alması gerektiğini görmekteyiz. Bu noktada Big Data (Büyük Veri) – Data Science (Veri Bilimi) ekibine ihtiyaç duyacaksınız. “Machine Learning” dediğimiz yapay zeka uygulamalarını kullanarak, çeşitli algoritmalar geliştirerek fotoğrafların kalitesini, ebatlarını hatta içeriğini otomatik olarak bilebilmeniz artık mümkün. Özellikle Google’ın sunduğu Google Vision API gibi servislerden faydalanarak fotoğrafın ne fotoğrafı olduğunu anlayabilmeniz, kategorilerine göre etiketleyebilmeniz ve bu süreci tamamen otomatize etmeniz mümkün.
Eğer tedarikçilerinizden gelen otel görsellerine güvenmiyorsanız, Leonardo veya Giata gibi otel fotoğrafı kütüphanesi olan firmalardan toplu alım yapabilirsiniz. Tabii, bu şekilde alım yapsanız bile yine kendi tarafınızda bu fotoğrafları bir kontrolden geçirmeniz ve kategorize etmeniz gerekecektir. Bu tip fotoğraf tedarikçilerinden fotoğraf satın aldığınızda, yine de sizin veri tabanınızdaki tüm otellerin görsel ihtiyacını karşılamayabiliyor. Böyle durumlarda görseli olmayan otelleri satışa açmamanızı öneririm. Fotoğrafsız yayınlanan oteller sizi amatör gösterecektir. Eksik fotoğrafı olan otellerin görsellerini belli bir önem sırası belirleyerek, tamamlamak için de birini mutlaka atamalısınız.
Eğer siz bir otel ya da pansiyon sahibiyseniz, tesisinizin fotoğraflarının yine sayfanıza gelen kişileri etkileyebilmesi gerekiyor ki o kadar seçenek arasından sizi seçsinler. Bu yüzden tesisinizin fotoğraflarını, fotoğrafçılık konusunda tecrübesi olmayan eşe dosta çektirmemenizi ya da kendiniz cep telefonunuzla çekmemenizi, bu konuda bir profesyonelle çalışmanızı şiddetle öneririm. Profesyonellerin ekipmanlarının sizin elinizdekinden çok daha iyi olmasının yanı sıra, kadraj, derinlik gibi konulara da hakim oldukları için çok daha etkili sonuçlar alabileceksiniz. Evet belli bir maliyeti gözden çıkarmanız gerekecek ama sonuçta web sayfanızın ve broşürlerinizin sizin en büyük vitrininiz olduğunu düşünerek kendinizi bir profesyonelle çalışmak konusunda motive edebilirsiniz. Emin olun, sonuçlardan pişmanlık duymayacaksınız ve yıllarca kullanabileceğiniz bir kaliteli ve gururla sunabileceğiniz bir görsel kütüphaneniz olacak.