Doğrudan 7 milyondan fazla çalışanı, dolaylı olarak ise toplumun tamamını ilgilendiren yeni asgari ücret rakamıyla ilgili süreç, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliğinde başladı. İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen toplantı, saat 16.00’da başladı. Toplantı, yaklaşık 1 saatlik görüşmenin ardından sona erdi.

Toplantının ardından açıklamalarda bulunan TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, Asgari Ücret Tespit Komisyonu olarak Çalışma Bakanlığında Çalışma Bakanlığı’nın çağrısı üzerine toplandıklarını ve görüşlerimizi orada dile getirdiklerini açıkladı.

İkinci toplantının tarihini belirlediklerini kaydeden Ağar, "İkinci toplantı için ayın 16’sında tekrar burada bir araya geleceğiz. Bugün herhangi bir ücret talep edilmedi ve ücret de söylenmedi. Biz her yıl asgari ücreti görüşürken maalesef sürekli şerh koyuyoruz. Yani açıklanan asgari ücreti kabul etmiyoruz. Neden? Verilen ücretin kafi olmadığından dolayı, dolayısıyla insanlarımız alım gücünün olmamasından dolayı hep muhalif oluyoruz. Geçmiş yıllarda biz bu hükümet döneminde 26 defa asgari ücret görüşmesi yapmışız, 18’inde muhalif olmuşuz. 6’sında oy birliğiyle imzalamışız. İkisinde de hükümetle TÜRK-İŞ olarak biz imzalamışız işçi adına. Bu sene inşallah bir üçüncüsü olur. Dolayısıyla işveren de elbette ki muhalif olmasın. Temennimiz oy birliğiyle olsun” açıklamasında bulundu.

Ağar, hükümetin işçiyle birlikte olmasıyla asgari ücretin geçinebilecek bir ücret olmasının kolaylaşacağını belirterek, "Aksi halde bu insanların geçim şartları ortada. İnsanlar 2016 yılında asgari ücretle 10 tane çeyrek altın alırken bugün 3,3 çeyrek altın alabiliyor. Yani 3 çeyrek altın. Yani 7 çeyrek altın kaybolmuş. Neden kaybolmuş? Çünkü her şey pahalanmış ama ücretler yerinde saymış. Dolayısıyla bu dönem asgari ücretin iyi tespit edilmesi lazım. Düşünerek tespit edilmesi lazım. İnsanlar ev kirasını verebilmeli. Mutfaktaki tenceresini kaynatabilmeli. Okula giden çocuğunun ihtiyacını karşılayabilmeli” şeklinde konuştu.

Asgari ücretle çalışan yaklaşık 8 milyon çalışanın olduğunu ve bu işçilerin ailelerinin de gözetilmesi gerektiğini söyleyen Ağar, “Biz makul ölçülerde bir ücret söylenirse o ücrette varız. Aksi halde öngörülen enflasyon gerçekleşen enflasyon biz bunlara hiçbirine katılmayız, katılmıyoruz da. Bir daha söylüyorum insanların yüzünün güleceği bir ücretin tespit edilmesini bekliyorum. Ama marketlere gittiğiniz zaman maalesef alışveriş yapma imkanınız hiç olmamakta. Bir asgari ücretin günlük yevmiyesi 667 lira, bununla bir kilo et alamıyorsunuz” ifadelerine yer verdi.

“Temennimiz asgari ücretin oy birliğiyle tespit edilmesi”

Ağar, 16 Aralık’ta yapılacak ikinci toplantıda kendilerine asgari ücret için işveren tarafından bir teklif yapılması halinde, yapılan teklife göre tavır alacaklarını belirterek, “Gereken neyse fikrimizi söyleriz. Temennimiz asgari ücretin oy birliğiyle tespit edilmesi” şeklinde konuştu.

İkinci toplantıda da kendilerinin yine bir rakamla masaya oturmayacağını bildiren Ağar, “İkinci toplantıda da biz rakamı işveren tarafından bekliyoruz. Hükümetten veya işverenden. Rakamı söylesinler biz ona göre olumlu veya olumsuz görüşlerimizi sunarız. İlk adımı işverenden bekliyoruz. Zaten 16’sında ikinci toplantı olacak. Büyük ihtimal üçüncü toplantıda bu bitecek. Her yıl dört defa yapıyorduk. Bu yıl büyük ihtimal üç defa toplantı yapılır. Dolayısıyla üçüncü toplantıda önce bize rakam söylenir. Ona göre de kamuoyuna biz o rakamları aktarırız. Şu anda rakam söylenmediği için bildiğimiz bir şey yok” değerlendirmesinde bulundu.

“İşçiye veya memura ücret ödemeyle enflasyon yükselmez”

Asgari ücretin enflasyonu etkilediğine ilişkin sorulan soruları da yanıtlayan Ağar, “Hiçbir zaman işçiye veya memura ücret ödemeyle enflasyon yükselmez. O nedenle bunu iyi düşünmek lazım. Temennimiz oy birliğiyle asgari ücret belirlensin. Oy birliğiyle belirlenmiyorsa hükümet biz de işçiyle birlikte olur. İşveren de inşallah buna katkı sunar. Dolayısıyla birlikte oy birliğiyle imzalamış oluruz” dedi.

Kaynak: İHA