Türk Kadınlar Birliği Bursa Şubesi tarafından TKB’nin kuruluşunun 100. yılı dolayısıyla “100.Yılında 1924'ü Yeniden Okumak: Yaşam, Kadın ve Değişim” temalı sempozyum düzenlendi.BURSA (İGFA)  - Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Osmangazi, Nilüfer, Mudanya Belediyeleri işbirliğiyle düzenlenen sempozyumda,Prof.Dr. Sabahattin Özel (emekli-İstanbul Ü.), Prof.Dr. Ayten Sezer Arığ - Prof.Dr. Yasemin Doğaner (Hacettepe Ü.), Prof.Dr. Nejla Günay (Gazi Ü.), Prof.Dr. Safiye Kıranlar (Sakarya Ü.), Prof.Dr. Feyza Kurnaz Şahin - Gürsoy Şahin (Afyon Kocatepe Ü.), Prof.Dr. İ.Arda Odabaşı (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Ü.), Doç.Dr. F.Rezzan Ünalp (Ufuk Ü.), Doç.Dr. Hadiye Odabaşı (29 Mayıs Ü.), Doç.Dr. Resul Babaoğlu (Katip Çelebi Ü.), Doç.Dr. Betül Batır (İstanbul Ü.-Cerrahpaşa) ve Doç.Dr. Eminalp Malkoç (İstanbul Teknik Ü.) konuşmacı olarak yer aldılar.

Türk çağdaşlaşma hareketini nihai hedefine taşımak doğrultusunda yaşamın her alanını şekillendirecek temel uygulamaların hayata geçirildiği 1924’ü yüzüncü yılında değerlendirme amacını taşıyan sempozyuma, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in yanı sıra Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, önceki dönem İYİ Parti Bursa Milletvekili Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu ve Bursa Barosu Başkanı Metin Öztosun da katıldı.

Protokol düzeni gözetilen açılış konuşmalarında TKB Bursa Şubesi Başkanı Tijen Sözeri, sözlerine sempozyuma katılan herkese teşekkür ederek başladı.

Konuşmasında Türk kadınına toplumsal kimlik kazandıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve  TKB'nin ilk mücadele ateşini yakan kurucu başkan Nezihe Muhittin'i saygı ve rahmetle yad eden Sözeri, Türk kadınlarının uluslararası gidişatını izlemeyi ve Türk kadınları hakkında projeler geliştirmeyi amaçladıklarını vurgulayarak; "TKB aynı zamanda Avrupa  Lobisi sekreterlik görevini de sürdürmektedir. 100 yıl önce 7 şubat 1924, tarihin en büyük kadın hareketinin başladığı tarihtir. Günümüze gelindiğinde 2024'ün ilk altı ayında hızla çoğalan çocuk istismarı, öldürülen kadınlar haber olmaya devam etmektedir. Sesi duyulmayan kadınlarımızın sayısı bilinmemektedir. Bu nedenle TKB olarak kadının özgür olmadığı bir toplumun özgür olamayacağının da altını çizmek istiyorum. Kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın sonlandığı, yaşanabilir bir toplum için kadın,genç,erkek,yaşlı herkes, her türlü haksızlığa karşı demokrasi ve adaletle mücadelemize devam etmeliyiz. Kadınların daha özgür ve eşit olacağı güne kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu.

TKB Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Betül Batır ise tarihini öğrenmeyenlerin onu tekrar yaşamak zorunda kalacağını kaydederek, "Tarihimizi öğrenmek kaçınılmaz bir vatandaşlık görevidir… Kadın değişirse, toplum değişir" açıklamalarıyla katılımcılara ve projeye destek verenlere teşekkür etti.  

İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Doç.Dr. Eminalp Malkoç, sempozyumun planlayıcısı ve düzenleme kurulu başkanıolarak “Cumhuriyet’in en uzun yılı” yaklaşımı içinde 1924 senesinin önemini inceleyen paket program niteliğinde bir sempozyum dizisi oluşturduklarını, kadın odaklı olarak Bursa’da ilk adımı attıklarını söyleyerek bir kurumun 100. yılına ulaşmasının önemli değer ifade ettiğinin altını çizdi.

"KADINLAR EŞİTLİK MÜCADELESİNİN SEMBOLÜ OLMUŞTUR"

Programda konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün, sadece bağımsız bir ülke inşa etmekle kalmadığına aynı zamanda Türk kadınını hakkettiği yere taşımak için devrimleri hayata geçirdiğine dikkat çekerek, "Cumhuriyet Türkiye'sinin temel taşlarından biri olan TKB, kuruluşundan beri kadınların hak arama mücadelesininin sembollerinden olmuştur. Birliğin kuruluşunun ardından kadınların seçme ve seçilme hakķı gündeme geldi. 3 Nisan 1930'da çıkarılan yasayla Türk kadını oy kullanma hakkı kazandı. 5 Aralık 1930 tarihinde ise oy kullanma ve milletvekili seçilme hakkı tanındı. Siyasette kadının varlığı, eşitlik konusunda duyarlılığı artırmakla kalmamış aynı zamanda toplumun her kesiminin sesini duyurmayı ve anlamayı da amaçlamıştır. Kadınların, mecliste yeterli sayıda temsil edilmemesini, toplumsal eşitliği yeterince yansıtmadığını görüyoruz. Kadınlar farklı bakış açıları ve çözümlerle topluma farklı fikirler sunmaktadır ve sunmaya da devam edecektir." dedi.  

"KADIN EĞİTİMİNE ÖNEM VERMELİYİZ"

Türkiye'de değişim talebi olduğunu ve değişimin ise kadınsız olamayacağının altını çizen Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç ise, kadının toplumdaki değişim ve gelişimin sembolü olduğuna vurgu yaparak; "Atatürk’ün ileri görüşlülüğü sayesinde Türk kadını eşit temsil hakkını birçok ülkeden önce elde etmiştir.  Kadın eğitimine önem verdiğimiz ölçüde istismar ve şiddetin önüne geçilebilecektir. Ancak maalesef eğitimli kadınlarımız da istismara uğruyor. Ataerkil bir toplumdan geliyoruz. Bir erkek fakat bir Atatürkçü ve Türk insanı olarak bu özel etkinliği gerçekleştiren herkese teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

Önceki dönem İYİ Parti Bursa Milletvekili İsmail Tatlıoğlu da, kadın istihdamının halen istenilen düzeye ulaşmadığını hatırlatarak şunları söyledi:

"Biz bir elmanın iki yarısı değil miyiz? Neden kadın siyasetçilerin sayısı az? Bize bir yer açsınlar dersiniz, dünya yıkılır yer açılmaz. Siz kendiniz yer alacaksınız. Kendiniz yerinizi alacaksınız" diye konuştu.

Sempozyumun bir diğer konuşmacısı Bursa Baro Başkanı Metin Öztosun da, değerlerimize sahip çıkmaya devam edeceklerini, bir çift mavi gözün ışığında muhasır medeniyetler seviyesine hep birlikte ulaşılacağını kaydetti.

"KADINLARIMIZ SON YILLARDA BÜYÜK BAŞARILAR GÖSTERDİ"

Konuşmaların ardından sempozyumun açılış konferansını İstanbul Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sabahattin Özel gerçekleştirdi.

Kadının insanlığın beşiği, temel öğesi, ilk eğitimcisi olduğunu vurgulayan Özel, kadınlar karşısında erkeklerin üstünlüğü iddiasının kandırmacadan öteye geçmediğini belirterek;

"Üstünlüğü kaba kuvvete dayandırmak yanlıştır. Üstünlük kültürle olur, bilgiyle olur, insani değerlerle ve onları işleyebilmekle olur. Son yıllarda kadın sporcularımızın gösterdiği başarılar, güç bakımından da bir şekilde sportif alanda erkeklerin önünde olduklarını gösteriyor. Son örnek olarak da Harp Okulları mezuniyet töreninde üç kuvvette de kadın öğrencilerin birincilikle bitirmiş olmalarını tesadüfe bağlayamayız" cümlelerine konuşmasında yer verdi.

"TÜRKİYE'NİN YÜKSELMESİ KADINA VERİLEN DEĞERLE MÜMKÜN"

Geçmişte kadınların yaşadıkları zorluklara da  değinen Prof. Dr. Sabahattin Özel, kadının çektiği çileleri örneklerle anlatarak;

"Zamanında bir erkek, eşinin kız çocuk doğurduğunu öğrendiğinde onu çok kötü bir şekilde dövmüş ve bebeğiyle birlikte dışarı atmıştı. Bebek ölmüş, kadın sakat kalmıştı. Mahkemede bir türlü boşanamıyordu. Mahmut Esat Bey'in Türk Medeni Kanunu'nu hızlandırma konusundaki motivasyonu bu ve bunun gibi olaylardı. Kadın kaosu uzun zamanlar devam etti. Kadınlar tıp fakültesine girebilir mi yargıç olabilir mi gibi tartışmalar yapılırdı. Bu tartışmaları yapanların da erkek olduğunu unutmamak gerekir. Eskiden kadın oyuncu bulunamıyordu, hep erkekler oynardı. Halk arasında kadınlar 'oyuncu' olarak damgalanırlar diye kadınlara oyunculuk eğitimi verilemedi. Meclisin açıldığı ilk gün mecliste ulema üyelerinden Hacı Süleyman Efendi, 'kız çocuklarının eğitimine öncelik vermeliyiz. Çünkü çocuk anne kucağında büyür, anne eğitimli olursa bu çocuğun niteliğine yansır ve ülke de böyle yükselir' demişti. Şimdi de aynı şeyi söylüyoruz Türkiye'nin yükselmesi ve kalkınması, kadının yerini almasıyla gerçekleşir. Bunun başında da eğitim gelir" diye konuştu.
Sayın Özel’in açılış konferansı ardından 3 Mart 1924 Kanunları, Halifeliğin Kaldırılması, 1924 Anayasası, 1924 basını ve çok partili hayat denemesi gibi konulara odaklı sempozyum sunumlarına geçildi.

Kaynak: igf