Fadıllı Köyü’nün tanınmış simalarından Yusuf Başaran, 40 yıldır burada yaşayan bir köy sakini. Ancak onu diğerlerinden ayıran daha fazlası: Leyleklerle olan dostluğu. Özellikle "Bilal" adındaki leylekle olan özel bağları, köyde dilden dile anlatılıyor.
6-7 yıldır süregelen bu eşsiz dostluk, Yusuf’un her gün köy meydanında, Bilal’in sabırsızlıkla beklediği balıkları getirmesiyle pekişiyor.
Rahmetli Abim Ali Umutlu İsmini Verdi
Yusuf Başaran’ın, rahmetli manevi abisi Ali Umutlu tarafından isimlendirilen Bilal, Yusuf’un hayatına bir sürpriz olarak girmiş. Leylek Bilal, her yıl göç yolculuğundan döndüğünde ilk olarak Yusuf’un yanına geliyor ve köy meydanında kendisine tahsis edilmiş bir direğin tepesinde yuvasını kuruyor. Yusuf bu dostluk hakkında şunları söylüyor: “Bilal adını koyan rahmetli abim Ali Umutlu’ydu. O günden beri hep Bilal olarak kaldı.”
Her sabah Yusuf, elinde taze balıklarla Bilal’in yanına gidiyor. Bilal, direğin tepesinde sabırla Yusuf’un gelişini bekliyor. “Balık meşhur burada, onunla besliyoruz Bilal’i,” diyor Yusuf. Bilal, Yusuf’un verdiği balıklarla besleniyor ve bu ritüel, köyde herkesin bildiği bir manzara haline gelmiş.
Bilal’in eşi kıskanç
Bilal yalnız değil; onun bir eşi ve dört çocuğu var. Bilal’in eşi, Yusuf’a biraz daha temkinli yaklaşıyor. Yusuf gülerek anlatıyor: “Bilal’ın eşi biraz kıskanç. Ama 4 tane de çocukları var. İlk o gelir yanıma, eşi uzaktan izler.”
Yusuf’un, balık getirmeyi unuttuğu bir gün kahvehanede yaşadığı macerayı anlatışı ise oldukça eğlenceli: “Bir gün balık vermeye gitmedim. Kahvenin önünde dolanıp duruyor, beni arıyor. ‘Yav oğlum nerdesin, Leylek geldi seni arıyorlar burada’ dediler. Balığı kestim, gel dedim. 2-3 balık yedi.”
Balıkçıların Gözdesi Oldu
Köyün balıkçıları da Bilal’i yakından tanıyor. Gölyazı’dan gelen balıkçı Hasan, Bilal’e her zaman taze balık getiriyor. Bilal bazen balıkçıların teknelerine binip onları ziyaret ediyor. Yusuf, Bilal’in bir başka dostu olan balıkçı Hasan hakkında: “Bilal, Hasan’ın teknelerinde gezmeyi sever. Herkes onu tanır,” diyor.
Fadıllı’da şu anda 21 leylek yuvası bulunuyor, ancak Yusuf Başaran daha fazla yuva yapılması gerektiğine inanıyor. Fadıllı’da leyleklerin yuvalarının yenilenerek artırılmasını dileyen Başaran, şunları dile getiriyor:
“40 senedir buradayım. Ben geldiğimde sadece 5 yuva vardı, şimdi ise 25. Ama daha fazlası olmalı. Burası leyleklerin cenneti. Yeni yuvalar yapılırsa leylekler burada kalır ve daha güvenli bir şekilde yaşar. Maalesef birkaç leylek elektrik tellerine çarptı ve öldü. Elektrik direklerine yuva yapmaları riskli. Eğer 50 yuva yaparsak, biz köylüler onlara bakarız. Fadıllı’nın doğası, suyu, meyvesi çok güzel. “
Yusuf Başaran ve leylek Bilal’in hikayesi, doğayla kurulan derin bağların ve hayvanlarla olan dostluğun ne kadar değerli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Yusuf’un sözleriyle: “Leylekler, bu köyün bir parçası ve onların burada kalması için elimizden geleni yapmalıyız.”
