Yargıtay'ın çiftlerin boşanma davalarına dair dikkat çeken kararı, çiftler arasındaki anlaşmazlıkların nasıl ele alındığını değiştirebilecek nitelikte. Bu olayda, kadın taraf, kocasından gördüğü hakaret ve tehditlere maruz kaldığını iddia etti ve aynı zamanda ortak sahip oldukları malların bir kısmını abisine verdiğini söyledi. Ancak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, kadının mallarını abisine vermesini, boşanma davasında kadına kusur atfedilemeyeceği şeklinde bir karar verdi.

Bitlis'te yaşanan bu olayda, kadın, babasının sağlık durumu nedeniyle Bitlis'e gitmek zorunda kaldığını ve bu seyahat sonrasında kocasının tehditlerine maruz kaldığını belirtti. Bu nedenle, evliliklerinin temelinden sarsıldığını ve boşanmayı talep etti. Kocanın avukatı ise, müvekkilinin eşine bağlı olduğunu ve ailesinin mutluluğu için her türlü fedakarlığı yaptığını savundu, boşanma talebinin reddedilmesini istedi. Yargıtay'ın verdiği bu karar, kadının mallarını abisine vermesini, boşanma sürecinde kadına kusur yüklenemeyeceği şeklinde bir içtihat oluşturdu.

İlk Derece Mahkemesi, bir boşanma davasını reddetmiş ve bu karar, kadın tarafın babasının cenazesinde yaşanan sorunlar ve tehditler nedeniyle davalı erkeğin daha ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle verilmişti. Ancak, bu karara itiraz eden davacı kadının vekili, Bölge Adliye Mahkemesi'nde de başarılı olamamıştı. İstinaf başvurusu esastan reddedilmişti.

Ancak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, temyiz incelemesi sonucunda dikkat çeken bir emsal karara imza attı. Daire, kadının, kocasına ait ziynetlerin bir kısmını abisine borç olarak vermesinin, boşanma davasında kadına kusur yüklenemeyeceğini belirtti. Kararında, davalı erkeğin evliliğin devam ettiği süreçte eşine hakaret ettiğini ve ağır küfürler kullandığını vurguladı. Ayrıca, kadının abisine ziynetlerini borç olarak vermesinin, boşanma sebebini oluşturmayacağını ifade etti.

Editör: Berfe KURT