Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, boşandıktan sonra fiili birliktelik yaşayan çiftlere ilişkin önemli bir karar verdi. Karara göre, boşandıktan sonra birlikte yaşayan çiftlerde nafaka borcunu ispat etmek için tanıklık yoluyla delil sunulabileceği belirtildi. İçtihat Bülteni'nden elde edilen bilgilere göre, bir borçlu, alacaklı vekili tarafından başlatılan icra takibine itiraz etti. Borçlu, itiraz dilekçesinde, boşandıktan sonra 11 yıl 10 ay boyunca birlikte yaşadıklarını, her gün alacaklıya para verdiğini ve nafakanın ödendiğini iddia etti. Ancak alacaklı yazılı beyanda bulunmadı.

İlk derece mahkemesi, şikayeti reddetti ve borçlunun iddialarını sadece genel mahkemede ileri sürebileceğine hükmetti. Borçlu, karara karşı temyiz başvurusunda bulundu ve dosya Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne gönderildi. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, borçlunun itirazının tanıkla ispat edilebileceğini belirterek kararı bozdu. Ancak ilk derece mahkemesi kararında direndi ve şikayeti reddetti. Bu karar da temyiz edildi ve dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na gönderildi.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, direnme kararını değerlendirdi ve nafaka borçlusunun fiili durumunu tanıkla ispat edebileceğini belirtti. Bu durumda, icra mahkemesinin borçlunun iddialarını incelemesi, tanıkları dinlemesi ve sonuca gitmesi gerektiği vurgulandı. Kurul, önceki kararda direnilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ifade ederek direnme kararının bozulması gerektiğine hükmetti.

İstanbul Barosu üyesi Avukat Fatih Karamercan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun bu kararıyla, boşandıktan sonra fiili olarak birlikte yaşayan çiftlerin nafaka uyuşmazlıklarında icra mahkemelerinin tanıkları dinlememe yoluna gidemeyeceklerini belirtti. Ayrıca, nafaka borçlusu olduğu iddia edilen eşin genel mahkemelerde menfi tespit talebinde bulunabileceğini ifade etti. Karamercan, bu konuda Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin de benzer bir kararı olduğunu sözlerine ekledi.

Editör: Berfe KURT