İSTANBUL (İHA) – Yoğun bir eğitim döneminin arından tatil sürecine giren çocukların bu süreci aileleriyle birlikte verimli geçirmeleri adına önemli bilgi paylaşımlarında bulunan Öğr. Gör. Gülden İrevül, yaz tatilinin çocuklar için sınırsızlık ve serbestlik olarak görülmemesi konusunda aileleri uyardı.
Koca bir ders yılının ardından yaz tatilinde olan milyonlarca çocuk, bu süreci belirli aktivitelerle geçiriyor. Uzun yaz tatilini çocuklar ve ailelerinin verimli geçirmeleri adına tavsiyelerde bulunan İstanbul Esenyurt Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Öğr. Görevlisi Gülden İrevül, “Bu süreçte öncelikle iyi bir tatil planı yapılmalı. Ayrıca çocuğun karar mekanizmasına bağlı kalarak çizilen sınır içerisinde çocuğa serbestlik alanı oluşturulmalı. Tatil çocuklar için sınırsızlık ve serbestlik olarak görülebilir. Yoğun bir dönemden çıktıkları için de istedikleri saatte yatıp, istedikleri kadar elektronik cihazlarla vakit geçirebileceklerini düşünebilirler. Bu sorunun önüne geçilmesi adına aileleriyle birlikte rutinlerini çok da etkilemeyecek ve düzenlerini koruyacak bir tatil planı yapılması gerekiyor” dedi.
Ailelerin çocuklarıyla birlikte okula uyum sürecini zorlaştırmayan bir tatil planı hazırlamalarını öneren Gülden İrevül ,“Tatildeler, dinlenmeye, eğlenemeye ve oynamaya ihtiyaçları var. Etkinliklere çocukla birlikte karar verilmeli. Ancak belirli sınırlar içerisinde kendi karar mekanizmalarını kullanmalarına da izin verilmeli. Bununla birlikte sınırlamalar ve serbestlikler konulması gerekiyor. Elbette sevdikleri şeyleri yapacaklar fakat geçirdikleri süre önemli. Bol aktivitelerle geçen bir günün ardından bir diğer dikkat etmemiz gereken konu uykuya geçiş süresi. Uykuyla ilgili de bir düzenleme yapılması gerekiyor. Bu konuda esneme olabilir ama sınırsızlığı uygun bulmuyoruz. Çünkü sonrasında toparlamak çok zor oluyor. Tatilde geçirilen yaklaşık üç aylık süreçteki kazanımları beden olarak alışkanlık halini alıyor. Bu da okula uyum sürecini zorlaştıran faktörler arasında. Bu bakımdan çocuğun uyku ve beslenme düzenini çok etkilemeyecek şekilde bir program yapılmasını öneriyorum” diye konuştu.
“Sınırlama ve serbestlik arasında denge kurulmalı”
Elektronik cihazların kullanımında zaman sınırlaması olmasının önemine değinen Gülden İrevül, “Çocuk elbette bu cihazlarla vakit geçirecek. Ancak ailenin kontrolü dâhilinde zaman ve içerik bağlamında sınırlamalar olmalı. Belirlenen sürede tablet kullanımı, televizyon izleme ya da bilgisayar oyunu oynanması konusunda tercih çocuğa bırakılabilir. Sınırlama ve serbestlik arasında bu şekilde bir denge kurulabilir” şeklinde konuştu.
“Ders rutini devam etmeli”
Bu dönmede ders rutinlerinin de devam etmesini öneren İrevül, “Yaş gruplarına göre düzenlemeler ve esnemeler yapılarak; her gün belirli periyodlar halinde ders çalışma, konu tekrarı ve eksiklik giderme gibi çalışmalara ağırlık verilmesi gerekiyor. Günde 45 dakikalık iki periyod uygulanabilir. Okumalara devam edilmesi gerekiyor. Okumalar hem okuduğunu anlama ve algılama hem de derslerin zeminini oluşturması konusunda çok önemli” dedi.
“Hobilerini geliştirmek için en uygun zaman”
Çocuğun eğitim döneminde ilgilendiği bir sanat ya da spor faaliyeti varsa, tatil döneminde bu faaliyetlerden uzaklaşılmamasını öneren İrevül, “Yaz tatili belli bir yaş grubundaki çocukların hobilerinde uzmanlaşması adına çok uygun bir zaman. Belirli periyodlar halinde bu faaliyetler sürdürülebilir. Önceden yalnızca hafta sonu uğraştıkları hobileriyle uğraşmaları için çok daha fazla zamanları var. Nitekim çocuk sevdiği şeyle uğraşırken, bir yandan da o alanda belli bir seviyeye gelebilir. Bu bakımdan yaz tatili iyi bir fırsat ve değerlendirilmesi önemli” diye konuştu.
“Çocuğa sosyal sorumluluk duygusu aşılanmalı”
Tatil döneminin çocukta sosyal sorumluluk oluşturmak için de değerlendirilebileceğini belirten İrevül,” Sosyal sorumlulukla ilgili projeler planlanabilir. Bir hayvan ya da bitki üzerinden küçük yaş grubundaki çocuğa sorumlulukları anlatılabilir. Bu çerçevede hayvan barınaklarını ziyaret edebilirler. Ev ortamında bir çiçeği ebeveynleriyle birlikte dikip, onun bakımıyla ilgili bir sorumluluk üstlenebilirler. Böylece çocuğun çiçeğin gelişimini gözlemleme fırsatı olacaktır. Eğer çiçeğe fazla su verirse solduğunu, az su verirse de kuruduğunu görecektir. Bu örnek üzerinden çocuğa, ‘Eğer elektronik cihazlarla çok fazla vakit geçirirsen, bu sana zarar verebilir. Her şey kararında iyidir’ gibi mesajlar verilebilir” ifadelerinde bulundu.
“Çocuk tatilde ailesinin desteğine daha çok ihtiyaç duyar”
Çocuğun bu süreçte ailesiyle vakit geçirmesinin çok önemli olduğunu söyleyen İrevül,” Aile çalışıyorsa, hafta içi çalışma saatleri dışındaki belirli zaman dilimlerini çocukla vakit geçirilmesi için planlayabilir. Aynı şeklide hafta sonu da birlikte vakit geçirilmesi için planlanabilir. Tatil onlar için sınırsızlık ve serbestlik anlamını taşıdığı için bu süreçte çocuk ailesinin desteğine daha çok ihtiyaç duyuyor” dedi.
İrevül, son olarak tatilin çocuk ve ebeveyn için daha keyifli ve verimli olmasını sağlayacak şu önerilerde bulundu:
“Birlikte bisiklete binilebilir. Sinema, tiyatro etkinlikleri planlanabilir. Belli saat aralıklarında okumalar yapılabilir. Okuma saatleri düzenlenebilir. Aileler çocuklarına ‘Kitap okuman, ders çalışman gerek’ diyorlar. Ancak kendileri boş vakitlerini telefonla ilgilenerek geçiriyorlar. Bu da çocuklarda olumsuz bir model oluşturuyor.
Gezdikleri yerlerin fotoğrafları çekilebilir. Bu fotoğraflarla ‘tatil anı panosu’ oluşturulabilir. Oyun etkinlikleri planlanabilir.
Uyku ve beslenme düzeni çok önemli. Elbette esneme olabilir ancak okul döneminde akşam dokuzda yatan çocuk, tatilde geç saatlerde yatmamalı. Çünkü erken çocukluk döneminde ve ergenlik döneminde vücudun büyüme hormonuna ihtiyacı var. Büyüme hormonu belli saatlerde salgılanıyor ve belirli yeterlilikte artıyor.” diyerek, etkinlikler kadar düzenin de önemini vurguladı, uyku ve beslenme konusunda hassasiyet gösterilmesi önerisinde bulundu.