Duruşmanın 6. gününde hakkında 582 yıla kadar hapis cezası istenen ve örgütün lideri olduğu belirtilen Fırat Sarı, savunmasını yapıyor. Sarı, "Buraya gelmek istedim. Hayattan bir beklentim yok artık her şeyi anlatmak istiyorum." sözleriyle savunmasına başladı. Hemşire Hakan Doğukan Taşçı ve Hasan Basri Gök'ü suçlayan Sarı, "Hayatımı kararttılar. Ekip varsa orada var." iddiasında bulundu. Sistemi kendisinin bulmadığını, davet geldiğini ileri süren Sarı, "Hasta bulunması isteniyordu. Bu yapıyı ben keşfetmedim. Sen gel yap dediler. Ben 112 sevklerini tıp merkezlerinden aldım. 112 sevk zincirini bozarak, rüşvet vererek asla hasta almadık." ifadelerini kullandı.

YÜKÜMLÜLÜKLER HASTANENİN SORUMLULUĞUNDA"

Duruşma verilen aranın ardından yeniden başladı. "Ex olana kadar ilaca devam edeceksin" tapesiyle ilgili üye hakimin "Nereden biliyorsun öleceğini?" sorusuna yanıt veren Sarı, "Bebek çok ağır durumdaydı, kardiyologlatr birkaç gün içinde ölür demişti. İlacı hiç kesemeyeceksiniz demek için söyledim" diyerek kendini savundu.

Sarı, 2024 yılının Ocak ayında polis tarafından dinlendiklerini Doğukan'dan öğrendiğini ileri sürdü.

Üye hakim ve sanık Sarı arasındaki konuşmalar;

Üye hakim: Hastanelerle anlaşmanız neydi?

Sarı: Yenidoğan hekim bulmak zordur. Sorumlu hemşire yoksa öneri olarak alırlar.

Üye hakim: Siz nasıl daha kolay buluyorsunuz? Ek ücret vererek mi?

Sarı: Evet, bir de ben civarda tanınıyorum.

Üye Hakim: Tıbbi yükümlülükler sizin sorumluluğunuzda mı?

Sarı: Hastanenin sorumluluğunda

ŞAKA YAPTIK KENDİ ARAMIZDA"

"Fişini çek-dedemin fişi" tapesiyle ilgili soruya "Hoş değil keşke konuşmasaymışız. Şaka yaptık kendi aramızda. Siz yapmıyor musunuz?." diyerek yanıt veren Sarı'ya, Savcı tepki gösterdi: "Bizim üzerimizden örnek verme."

Bebekleri uzun süre yoğun bakımda yatırdığı iddiasına da yanıt veren Sarı, "Ben hastaları uzun yatırmakla suçlanıyorum neden öldüreyim." dedi.

Fırat Sarı, "Hastane yönetimleri beni sıkıştırıyordu hasta bulmak için. Çünkü onlarda yoğun bakım işletiyorlar giderleri var" dedi. Mahkeme başkanının "Ceren Hatice Kırım diyor ki, 'Her türlü usulsüzlüğü ortaya çıkardılar, çomak soktular' Ne diyorsun?" sorusuna Fırat Sarı "bilmiyorum" cevabını verdi.

Mahkeme başkanının, "Hasan Basri Gök ile bir konuşmanız var. 'Bugün ilaç düştük' diyor. Siz de 'İlaçları kontrol edin, bütün yerlere gidiyorsun' diyorsunuz. Buna ne diyeceksin?" sorusuna Fırat Sarı, "İlaçlar çalınıyordu. İlk başta Hüseyin Günerhan çalıyor dediler. Sümeyye Nur Arslan gitti, kontrol etti, eksik yoktu. Meğer Hasan Basri Gök ve Hakan Doğukan Taşçı, kendileri ilaçları çalmak için böyle söylentiler çıkarıp zemin hazırlamışlar" dedi.

Sarı, terör suçuyla ilgili olarak da, "19 yaşındaydım. 30 yıl geçti üzerinden. İnsan değişmez mi, değişir. Bunun medyada yer alması da çok kötü, algıları değiştiriyor." diye konuştu.

HASTA SAYISINI ARTTIRMAK İÇİN BENİ SIKIŞTIRIYORLARDI"

Hastane yönetimlerinin hasta sayısını arttırma konusunda kendisini sıkıştırdığını öne süren Sarı, "Hastanelerde tek muhatabımız hastane yöneticileriydi. Sözleşmelerin bir vasfı yoktu, daha çok güvene dayalıydı." dedi.

112 Servis çalışanı Gıyasettin Mert Özdemir'in tapelerde geçen, “Taburcu süresi düşerse kazancımız düşer.” ve “Parasını alamadığımız hastayı neden tutuyoruz?” ifadeleri sorulan Sarı, "İşkoliktir Mert, heyecanlı konuşur, işgüzardır biraz. Ben de kırmıyorum. Aslında kırmak lazım belki senin işin mi taburculuk demem lazımdı." diye konuştu.

Kaynak: NTV