Ahtapotlar çok işlevli canlılardır; Karışıklıklara çözüm getirebilir, şekillerini ve renklerini değiştirebilir hatta genlerinde düzenleme bile yapabilirler. Bunun üstüne bir de kollarında zihinleri var. Yapılan bir çalışma, bu küçük beyinlerin karar mekanizmasını gün yüzüne çıkardı.
Ahtapot Kolları, Dokuz Yaşam, Dokuz Beyin
Ahtapotların 500 milyon nöronu vardır (insanlarda bu sayı 86 milyar), ancak bunların yarısından fazlası ana beynin dışında yani kollardaki beyinlerdedir. Ahtapotun kolları çevredeki hareketleri algılayan sinir hücrelerine sahiptir, bu yüzden teknik olarak büyük bir merkezi beyinle birlikte sekiz bağımsız mini beyne sahiptir.
Araştırmacılar uzun bir süredir ahtapotların eşsiz biyolojisine ilgililer. Yapılan çalışmalar, kopan ahtapot kollarının yaklaşık bir saat daha ana beyinle bağı olduğunu ve yiyeceklere ulaşma, kavrama gibi hareketleri bu süre zarfında yapabildiğini ortaya çıkardı.
Su Altında Bir Uzaylı
Ahtapotların akıllıca ve neredeyse yarı insan benzeri davranışlar sergilediği bilinse de sinir sistemleri insanlardan ve diğer omurgalılardan farklı bir şekilde gelişmiştir.
Ahtapotlar, kalamar ve mürekkepbalığı gibi hayvanların da bulunduğu ‘’kafadanbacaklılar’’ sınıfındandır. Beyni vücudunun üst kısmında bulunan merkezi sinir sistemine sahip diğer omurgalıların aksine, kafadanbacaklıların vücutları Ganglion adı verilen çoklu nöron kümeleriyle doludur. Ana küme (ana beyindeki nöronlar) baskın durumdadır ve diğer beyinlerle ortak çalışır. Bu Ganglionlar birbirleriyle nöral halka aracılığıyla iletişim kurar ve kolların ana beyinden bağımsız hareketleri koordine edebilmesini mümkün kılar.
Washington Üniversitesi’nin araştırma ekibi, ahtapotların hareketlerini incelemek ve hangi eylemlerin ana beyin tarafından koordine edildiğini belirlemek için bir kamera ve bilgisayar programı kullandı. Olası teorileri ise şu: Kollar birlikte hareket ediyorsa eylemi gerçekleştiren muhtemelen ana beyindir. Ancak bir kol diğerlerinden bağımsız bir harekette bulunuyorsa muhtemelen kendi zihniyle hareket ediyordur.
Eğer, uzuvları bağımsız bir şekilde düşünebilen bir yaratık size bilim kurgu gibi geliyorsa bu konuda yalnız değilsiniz. Araştırmacılar, ahtapotun benzersiz düşünce modelini incelemenin, yeryüzündeki bir uzaylıyı incelemek gibi olduğu düşüncesindeler.