Yaklaşık 40 kişinin katılımı ile yeniceköy de bulunan bungalov evlerinde iki günlük kamp gerçekleştirildi. Yapılan faaliyetlerle alakalı bilgi veren Dernek başkanı Tarık Bostancı; “Değerli İnegöllü kardeşlerim belli bir zamandan beridir İnegölümüzde Ateş karıncaları Gençlik Derneği hareketi olarak Ahlaki ve Manevi değerler etrafında birleşerek çalışmaları yürütme gayretinde Zaman geçiriyoruz. Özellikle bünyemizde gençlerin yer aldığını ve onlarla zamanı İlm-i Eğitim ve Sosyal aktivitelerin yoğun olarak yapılmasına özen gösteren bir Müslüman topluluğuz.
Genç kardeşlerimizle birlikte bir araya gelerek sohbetler, çay fasılları, kitap okumalar, dağ yürüyüşleri, bisiklet turları, kamp programları, eğlenceli aktiviteler, oyunlar, ikramlı programlar, dertleşme vakitleri, adı altında birçok alanda buluşarak...
Hem onları keşfetmeye onlara bir şeyler söylemeye onları yarınlara hazırlamaya çalışıyoruz.
Bu hafta sonuda gençlerle birlikte Yenice kasabamızın Bungalow evlerinde 2 günlük bir kamp düzenleyerek bir araya geldik. Kampın içeriğinde eğitim dersleri, oyunlar mangal keyfi Ateş başında çay faslı masa tenisi ve benzeri keyifli dakikalar geçirdik diyebiliriz.
Biz bu gençlerimize ulaşmak zorundayız. Ulaşamadıklarımızın bir bölümü ile sonradan tanışınca, onların genç yaşta enkaz altında kaldıklarına şahit olduğumuz birçok hikayelerini dinledik.
- Kimisi yıllarca uyuşturucunun Ağlarını takılmış bir zavallı...
- Kimisi çocuk yaşta anne baba ayrılığının getirdiği boşlukla birlikte bozuk bir düzen kişisi...
- Kimisi ise yanlış arkadaş gruplarına dahil olduğundan dolayı istenmeyen birçok istismarların parçası... İşte sadece bu sebepler bile bizim genç kardeşlerimizle bir araya gelmek için yeterli sebepler diyebilirim.
Biz büyük bir medeniyetin insanlarıyız. Dedem Fatih Sultan Mehmed 21 yaşında İstanbul'u fethederken...
Dedem Kanuni Osmanlı'nın en güçlü dönemlerinin sultanı olup adaletle cihana hükmederken,
Dedem Selahattin Eyyubi Kudüs'e İzzet sancağını dikerken,
Dedem Sultan Alparslan'ın Malazgirt'te düşmana Geçit vermeyen ve şehadete ramak kala imanını dinlerken, bizlerin boş durması bir şey yapamaması hem tarihine ihanettir hem de geleceğine büyük bir utanç vesikasıdır. O yüzden Bizler adı Ateş Karıncaları diye telaffuz edilen bir alanda insanlığın kurtuluşuna vesile olabilirsek "ne mutlu bize" anlayışı ile çalışıyoruz. Kimseden bir ücret yada birşey istemiyoruz. Allah rızasını nasip etsin yeter düşüncesindeyiz...
Ve son olarak tavsiye niteliğinde şunları söylemek istiyorum.
Zaman bize gösterdi ki:
Bir topluluk kendisini temsil edecek yarınlarımız diye ifade ettiği "gençliğini" ciddiye alıp sistematik ve organize bir şekilde yetiştirmelidir.
Bir teşkilat bir yapı yada bir grup adına ne dersek diyelim...İşte O şey Gençlerin hem "Gönül dünyalarına" güzellikler oluşturmak için gayret göstermeli hemde "akıl dünyalarına" da gerekli olan mesajı götürülmelidir.
Zamanımız dijitalleşmenin ve teknolojinin Zirve dönemlerini yaşadığımız bir dönem. İşte bu değişim bizlerin daha dikkatli olmasını gerektiren bir zaman dilimi. Kardeşlerim çocukluğumuzdan bildiğimiz bir babanın her evladı için kullanacağı bir söz var:
" Sen oku üstündeki ceketimi satar yine de seni okuturum " diye...
Bir başka sözde ise :
"Yemedim yedirdim, giymedim giydirdim Yeter ki sen oku da adam ol diye... "
Artık acı bir gerçekle karşı karşıyayız çocuklarımızın iyi bir insan olması için sırtımızdaki ceketi satmanın devri kapandı.
Yaşadığımız zaman dilimi bu teknoloji ile birlikte çocuklarımıza ama sosyal medyada ama televizyon programlarında rol model diye gösterilen kalpazanların ellerinden çıkan bir ürün haline geldi e hal böyle olunca o çocuklar artık "sırtımdaki ceketi gerekirse satarım" cümlesinin ne manaya geldiğini unuttu. Diyeceğim şudur: anneler-babalar olarak çocuklarımızla birlikte yaşadığımız zamanın getirdiği koşulları öğrenmek ve yakalamak zorundayız. Onlarla birlikte Hem konuşacak hem dolaşacak hem de teknolojiyi birlikte keşfetmeye yönelik işler yapacağız." Dedi.