Bahar aylarının gelmesiyle alerji ve enfeksiyon yaşayanların sayısında artış olmaya başladı. Özellikle yeşil alanlara gidişlerin arttığı bu zamanlarda kenelerin neden olduğu lyme enfeksiyonu, hastaların hayatlarını altüst edecek belirtilerle kendini gösteriyor.
Kenelerin dışında ise bazı sinek, böcek, tahtakuruları, hamam böcekleri, akrep gibi haşerelerin yanı sıra kedilerle gelen bit ve pire gibi vektorler (taşıyıcılar, aracılar) ile de lyme hastalığının bulaşabildiği belirtiliyor.
Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Vedat Turhan, lyme enfeksiyonuna yönelik vatandaşlara uyarıda bulundu.
“Lyme, öyle bir enfeksiyon hastalığı ki tüm kuzey yarı küredeki ülkeleri ilgilendiren ve salgın boyutunda olan bir sorundur. Ülkemizde de sıklıkla görülmektedir. Genellikle hayalet hastalık olarak adlandırılan lyme enfeksiyonu 300’den fazla hastalığı taklit ettiği için tespit edilmesi de zor olmaktadır.
Yeni başlayan yani akut lyme vakalarında kan testlerinde “CRP”, “WBC” yüksekliği olabilse bile uzamış lyme hastalarında bunlar çoğu kez normal ya da kayda değer olmayan çok hafif yükseklikler göstermektedir. Bu nedenle de lyme vakaları genelde atlanmaktadır. Oysa akut lyme ve uzamış ya da kronik lyme enfeksiyonu tüm kuzey yarı kürede olduğu gibi Türkiye'de de önemli ve oldukça yaygın bir hastalıktır.
Son yıllarda daha iyi anlaşıldığı üzere lyme hastalığına sebep olan Borrelia bakterileri sadece kenelerle değil, bazı sinek, böcek, tahtakuruları, hamam böcekleri, akrep gibi haşerelerin yanı sıra kedilerle gelen bit ve pire gibi vektorler (taşıyıcılar, aracılar) ile de bulaşabilmektedir.Yine son yıllarda daha iyi anlaşılan hususlar olarak da Lyme eşler arasında cinsel yolla bulaşabilmektedir. Yine anneler eğer lyme hastalığına sahipse hiç farkına varamadan hamilelikleri döneminde taşımakta oldukları cenine plasenta ya da göbek kordonu denilen besin ve dolaşım köprüsüyle bu bakterileri fiziki olarak yavrularına bulaştırabilmektedirler
Lyme, 300 farklı hastalığı taklit edebilmektedir. Halsizlik, yorgunluk, parmaklarda ya da diz kalça gibi eklemlerde tutulma, bedenin değişik yerlerinde uyuşma ve karıncalanmalar, kadın hastalarda adet düzensizlikleri, bazen adım atacak kadar güç kuvvetin ya da dermanın olmaması, baş dönmeleri, sersemlik hali, ardı arkası kesilmeyen, yer değiştiren ve artıp azalan eklem ve kas ağrıları, baş ağrısı, kulaklarda çınlama ve uğultular, gözlerde cisimcik uçuşmaları, gözlerde kuruluk, göz kapağında ya da kollar, bacaklar ya da gövdede kas seğirmelerinin olması, huzursuz bağırsak sendromu, huzursuz bacak sendromu, beyin yorgunluğu, yüksek tansiyon atakları bu belirtilerden bazılarıdır."