Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuba Erdem Sultanoğlu, 20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü kapsamında osteoporozun önlenmesi, teşhisi ve tedavisi konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Osteoporozun, kemik dokusundaki mineral yoğunluğunun azalmasıyla kemiklerin zayıfladığı ve kırık riskinin arttığı en sık görülen metabolik kemik hastalığı olduğunu belirten Sultanoğlu, dünya genelinde her yıl 8,9 milyon kırığın bu hastalıkla ilişkilendirildiğini vurguladı.
Osteoporozun genellikle sessiz ilerleyen bir hastalık olduğunu ifade eden Sultanoğlu, hastalığın erken dönemde belirti vermediğini ve bu durumun teşhisi zorlaştırdığını belirtti. Kemik yoğunluğunun azalmasına rağmen çoğu hastada kırık yaşanana kadar hastalığın fark edilmediğini söyleyen Sultanoğlu, osteoporozun ilerlemesiyle bel ve sırt ağrısı, omurga kırıklarına bağlı boy kısalması ve duruş bozuklukları gibi belirtilerin ortaya çıkabileceğini dile getirdi.
Osteoporozun özellikle yaşlı bireylerde sık görüldüğünü, ancak her yaş grubunu etkileyebileceğini vurgulayan Sultanoğlu, kadınlarda menopoz sonrası dönemde hastalığın daha yaygın olduğuna dikkat çekti. Ayrıca genetik faktörler, yetersiz kalsiyum ve D vitamini alımı, sigara ve alkol kullanımı gibi çeşitli risk faktörlerinin de osteoporoz gelişiminde rol oynadığını belirtti.
Sultanoğlu, osteoporozun bazı ilaçlar ve hastalıklar nedeniyle de ortaya çıkabileceğine dikkat çekerek, bu duruma “ikincil osteoporoz” adı verildiğini belirtti. Osteoporozun tedavisinde kişiye özel yaklaşımların önemine değinen Sultanoğlu, uygun tedavi ve düzenli fiziksel aktivite ile hastalığın kontrol altına alınabileceğini söyledi.
Doç. Dr. Sultanoğlu, osteoporozun önlenmesi için düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve D vitamini alımının önemli olduğunu belirterek, özellikle 65 yaş üzeri kadınlar ve 70 yaş üzeri erkeklerin kemik yoğunluğu açısından tarama yaptırmalarının gerektiğini vurguladı.