Deniz suyu yüzde 96,5 su ve yüzde 2,5 tuzdur. Ancak bu sadece yüzde 99 ediyor, peki diğer yüzde 1 nedir? Aslına bakarsanız, bir çok şey. Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi’ne (NOAA) göre, “proteinler, yağlar, ölü algler, deterjanlar ve diğer kirleticiler” artı diğer organik ve inorganik maddeler bu kalan yüzdeyi oluşturuyor. Bu parçacıklar rüzgar ve dalgalarla karıştırıldıklarında köpürürler. Bir şişeye biraz deniz suyu koyup çalkalayarak da aynı etkiyi yaratabilirsiniz.
Deniz Köpüğü Nasıl Oluşur?
Baloncuklar, Popular Science’ın açıkladığı üzere “su ve hava arasında yüzeye yapışan yapışkan moleküller” olan yüzey aktif cisimleri adı verilen moleküller nedeniyle meydana gelir. Bu yüzey aktif maddeler, yosun ve deniz yosunu gibi doğal kaynaklardan veya gübre, deterjan ve kanalizasyon gibi insan kirliliğinden gelebilir.
Molekülün bir ucu hidrofobiktir, yani suyu iter. Diğer ucu ise hidrofiliktir, yani suyu çeker. Bu moleküllerin oluşması için en kolay şekil, hidrofobik uçları içte ve hidrofilik uçları dışa dönük olan bir küredir. Küreler (mükemmel olmasalar bile) baloncuklar oluşturur. Ve çok sayıda baloncuk deniz köpüğü yapar!
Şimdi, gelelim şu kırmızımsı kahverengi deniz köpüğüne. Bu genellikle doğal bir fenomen olan yosun çiçeklenmesi olarak da bilinen fitoplanktondan kaynaklanır. Bu küçük organizmalar size, köpeğinize, kuşlara ya da herhangi bir şeye gerçekten iyi gelmeyen toksinler salgılar. Toksinler gözleri, kulakları ve hatta solunum sistemini tahriş edebilir.
Beyaz köpük toksik olmayabilir, ancak bu zararsız olduğu anlamına gelmez. Hava tamamen kontrolden çıktığında, suyun çalkalanması çok fazla deniz köpüğü oluşturur. 2020 kışında, Washington eyaletinde 25 metrelik dalgalara sahip bir fırtına, deniz köpüğünü bir adamın göğsüne kadar yükselten bir “blender etkisi” yarattı. O baharın ilerleyen saatlerinde ve dünyanın öbür ucunda ,Hollanda’da o kadar çok köpük ortaya çıktı ki, çok deneyimli beş sörfçüyü öldürdü.