Anemi, kırmızı kan hücrelerindeki hemoglobin seviyesinin düşmesiyle meydana gelir. Hemoglobin, oksijenin vücutta taşınmasını sağlayan bir proteindir ve eksikliği, vücudun yeterli oksijen almasını engeller. Aneminin yaygın belirtileri arasında yorgunluk, halsizlik, soluk cilt, nefes darlığı, baş dönmesi, baş ağrısı, çarpıntı, üşüme ve soğuk eller ile ayaklar bulunur. Dr. Murrja, aneminin farklı türleri olduğunu ancak en sık görüleninin demir eksikliği anemisi olduğunu, bunun ise genellikle yetersiz beslenme veya aşırı adet kanamaları nedeniyle ortaya çıktığını belirtti. Ayrıca, vitamin eksiklikleri, kronik hastalıklar ve kan kaybı da anemiye yol açabilir.
Bu faktörler anemi riskini artırıyor
Kadınlarda anemi riskini artıran başlıca faktörler; yoğun adet kanamaları, yetersiz beslenme ve gebelik dönemindeki artan demir ihtiyacıdır. Aneminin nedenlerinin farklı gruplara ayrılabildiği bilgisini veren Uzm. Dr. Edvin Murrja bu grupları şöyle detaylandırdı:
“Demir eksikliği: Vücudun hemoglobin üretimi için gerekli olan demir mineralinin yetersizliği
Vitamin eksiklikleri: B12 vitamini ve folik asit gibi vitaminlerin eksikliği
Kronik hastalıklar: Böbrek hastalığı, kanser ve romatoid artrit gibi kronik hastalıklar
Genetik faktörler: Akdeniz anemisi veya orak hücre anemisi gibi genetik hastalıklar
Kan kaybı: Yoğun adet kanamaları, mide-bağırsak sistemi kanamaları veya yaralanmalar nedeniyle meydana gelen kan kayıpları”
Aneminin tedavisi nedenine bağlı olarak değişiyor
Anemi tanısının bir dizi kan testi yardımıyla konulduğunu belirten Uzm. Dr. Edvin Murrja, “Bu testler hemoglobin seviyelerini, kırmızı kan hücresi sayısını ve diğer kan bileşenlerini ölçer. Ek olarak vitamin, mineral ve diğer anemi nedenlerini açıklayacak diğer testler de istenir. Demir eksikliğine bağlı anemilerde, demir takviyelerinden yararlanılmaktadır. Ayrıca demir açısından zengin besinlerin tüketilmesi teşvik edilir. Vitamin eksikliğinden kaynaklanan anemilerde B12 vitamini veya folik asit eksikliklerine bağlı anemilerde, uygun vitamin takviyeleri reçete edilir. Yetersiz beslenmeye bağlı gelişen anemilerde eksikliklerin giderilmesi için dengeli ve sağlıklı bir beslenme planı oluşturulur. Kronik hastalıklara bağlı anemilerde ise altta yatan hastalığın tedavisine yönelik ilaçlar kullanılır. Şiddetli anemi durumlarında, kan transfüzyonu yani kan nakli gerekebilmektedir” açıklamalarında bulundu.
Hamilelik döneminde düzenli kontrol şart
Hamilelikte anemi tespiti ve tedavisi, gebeliğin sağlıklı bir şekilde devam etmesi için oldukça önemlidir. Bu nedenle hamilelik sırasında düzenli sağlık kontrolleri ve doktor önerilerine uyulması büyük bir önem taşır. Uzm. Dr. Edvin Murrja, “Hamilelikte kansızlık annenin oksijen taşıma kapasitesini düşürerek hem kendi sağlığını hem de bebeğin gelişimini olumsuz etkileyebilir. Ayrıca annenin yorgunluk, halsizlik gibi problemler yaşamasına neden olabilir” dedi.
Dengeli bir beslenme planı ile anemiden korunun
Anemiden korunmak için demir açısından zengin besinler tüketmenin faydalı olacağını vurgulayan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja bu besin kaynakları şöyle sıraladı:
“Karaciğer, et, kümes hayvanları eti, balık, fasulye, fındık, kuru yemiş, hububat ve tahıllar, birçok koyu yeşil yapraklı sebzeler gibi besinlerdir. Demire ek olarak B12 vitamini ve folik asit içeren besinlerin de tüketilmesi gerekmektedir. Bunlar arasında ise et, balık (ton balığı, somon), yumurta, süt ve süt ürünleri, B12 ile zenginleştirilmiş tahıllar, ıspanak, brokoli, portakal, muz avokado ve baklagiller yer alır. C vitamini, bitkisel kaynaklı demirin emilimini artırır. Demir açısından zengin bir öğünle birlikte; portakal, mandalina, limon, çilek, kivi, domates, kırmızıbiber de tüketilebilir. Özellikle risk altında olan bireylerin düzenli kan testleri yaptırmaları, anemi belirtilerinin erken teşhis edilmesinde faydalı olmaktadır.”