Dış enerji seviyeleri (alabileceği toplam elektron sayısı) neredeyse dolu olan atomlar (Klor gibi) güçlü birer elektronegatiftirler ve bu sebeple eksik olan elektronu kolayca alırlar. Potasyum gibi dış katmandaki boşluğu fazla olan atomlar ise, elektronlarını verme eğiliminde olurlar ve elektronegatiflikleri çok düşüktür. 

Yüksek atom numarasına sahip elementler düşük bir elektronegatiflik gösterirler. Sebebi dış katmandaki elektronların, pozitif enerjiye sahip olan atom çekirdeğinden uzak olmasıdır. Uzak olunca da elektrona uygulanan çekim gücü düşüyor ve elektronegatiflik bununla birlikte azalıyor. 

Elektronegatifliği en yüksek olan element Flor (F)’dur. 

Elektronegatiflik Son Dönemde Farklı Bir Boyut Kazandı

Elektronegatiflik, kimyasal birçok bağın sebeplerinin açıklanması konusunda kullanılan bir modeldir. Bu kuram, atomların elektronları hangi güçle çektiklerini tanımlamada kullanılır. Geçtiğimiz dönemlerde elektronegatiflikle ilgili geliştirilen yeni bir ölçek ise elektronegatifliğin yeniden tanımlanmasını sağladı. 

İsveç’te bulunan Chalmers Teknoloji Üniversitesi’nde çalışmalarını yürüten Martin Rahm ve ekibi, eskiye nazaran daha geniş kapsamlı bir ölçek ortaya çıkardı. Rahm’ın açıklaması şu şekilde: “Bu yeni tanım, en dıştaki bağları zayıf olan elektronların, yani balans elektronların ortalama bağlanma enerjisidir. Deneysel fotoiyonizasyon verileri ile kuantum mekaniği hesaplarımızı birleştirerek bazı değerler ürettik. Yine eski ölçeklerde olduğu gibi elementler birbirlerine bağlı, ancak yeni tanım bazı atomların elektronegatiflik sıralamasının değişmesine sebep oldu. Ayrıca bazı elementler içinse elektronegatiflik değerleri ilk kez hesaplandı.”

Bu yeni elektronegatiflik ölçeği (tablosu) hidrojenden kuriyuma kadar olacak şekilde tam 96 elementi içinde barındırıyor. Önceki versiyonlara göre daha çok elementi içinde bulundurması önemli bir özelliği. 

Bu yeni tanımın bir avantajı da, kimyasal olaylar elektronegatiflik yönüyle kontrol edilemediğinde, sebebin ne olduğunu açıklayabilecek daha fazla elementi içinde barındırıyor olması. 

Yeni ürünler ortaya çıkarmak için bilinen elementleri birleştirmenin sayısız yolu mevcut. Elektronegatiflik ise, bu birleşimleri yapmadan önce sonucunun ne olacağını tahmin etmemizi sağlayan bir öncü niteliğinde. Geliştirilen bu yeni ölçek oldukça geniş bir kapsama sahip olduğu için, özellikle kimya alanında yapılan çalışmalara büyük faydaları olacağı düşünülüyor. 

Kaynak: Haber merkezi