Kamu Hizmeti İşçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türkiye'nin 81 ilde iş bırakma kararı aldı. Sendika üyeleri, hükümetin maaş teklifini kabul edemeyeceklerini söyleyerek en az 40 bin lira maaş talep ettiler. Doç. Dr. CHP Bursa DR.Kayıhan Pala başta olmak üzere çok sayıda sendika üyesi ve basın mensubu hazır bulundu.
‘Hükümetin bizi yok sayan teklifine ilk uyarı’
KESK adına basın açıklamasını gerçekleştiren Büro Emekçileri Sendikası (BESK) Bursa Şube Başkanı Nuriye Aydemir’in açıklamasının satır başı şu şekilde;
“Hak ve özgürlüklerine sahip çıkan kamu emekçileri olarak, KESK’liler olarak bugün Türkiye’nin dört bir yanında alanlarda, sokaklardayız. Sadece kendimiz için değil, göz göre göre sefalete itilen, verdikleri emekler yok sayılan 12 milyon emeklinin hakkını da savunmak için alanlarda omuz omuzayız. İki gün önce yine böyle bir adım atıldı. Hükümet 6 milyonu aşkın kamu emekçisi ve emekliye, bizlere toplu sözleşme teklifini açıkladı.
Buna göre hükümet bizlere altışar aylık dilimler halinde 2024 yılı için yüzde 14 artı yüzde 9 maaş artışı, 2025 yılı için ise yüzde 6 artı yüzde 5 maaş artışı teklif etmiştir. Şaka gibi ama ne yazık ki gerçek. Üstelik hükümetin tırnak içinde teklifinde tüm kamu emekçilerinin ortak taleplerine ve 11 hizmet kolunun taleplerine dair tek cümle edilmemiştir. Tüm bunlar “müzakereler devam ediyor” denilip geçiştirilmiştir. Kısacası ilk toplantının yapıldığı 1 Ağustostan iki hafta sonra gelinen yerde dağ fare doğurmuştur.”
‘TÜİK’in sanal rakamlarına dayalı teklif yok hükmündedir”
Konuşmasını sürdüren Aydemir, “Ortada bir toplu sözleşme teklifi yok. 4 milyonu aşkın kamu emekçisini çalışırken daha fazla yoksullukla, 2,5 milyon emekliyi ise daha fazla sefaletle tehdit var. Ne yazık ki hükümet bu kez bizi yanılttı. Açıkçası biz bile bu kadarını tahmin etmiyorduk. Enflasyon hedeflerinin bile altında artışları teklif diye sundu.İktidarın enflasyon hedeflerini her sene revize adı altında artırdığı bir ülkede yaşıyoruz. Çünkü orta vadeli planlarla, bütçelerle açıklanan enflasyon hedefleri hiç tutmuyor. İktidar her defasında “bu yıl enflasyon hedefimiz yüzde 5 diyor. Ama daha birkaç iyi içinde bu hedef ikiye, üçe katlanıyor. İktidarın kendi enflasyon hedeflerinin bile altında kalan, TÜİK’in sanal rakamlarına dayalı bu teklif bizim için yok hükmündedir. Tüm kamu emekçilerine sesleniyoruz, kamu işvereni olan iktidarın toplu sözleşmeye ilişkin ilk teklifini hepiniz duydunuz, öğrendiniz. Yıllardır önümüze konulan bu tutmayan hedeflerin, suni TÜİK rakamlarına dayalı bir elin parmak sayısını geçmeyen yüzdelik artışların faturasını hepimiz maaşlarımızda her yıl daha fazla erime, daha fazla yoksullaşma, daha fazla güvencesiz hale getirilme ile ödedik. Ödemeye de devam ediyoruz. Ancak verdikleri sözü arkadan dolanma yöntemleri ile tutmadılar. Bugün için ortalama 13 bin TL’lik bir tutarı emekli aylığı bağlama tutarımızdan düştüler.
Böylece emekli maaşlarımızın kısa vadede çalışırken aldığımız maaşın üçte birine uzun vade de ise beşte birine kadar düşeceği bir tuzak kurdular” ifadelerini kullandı.
Mücadeleyi sürdüreceklerini ifade eden Aydemir, hükümetin teklifini kabul etmediklerini dile getirerek şunları kaydetti;
“Milyonlarca emekli kök aylığı 6 bin TL’nin altında kaldığı için yüzde 25’lik artıştan bile yararlanamadı, aylıkları bir kuruş bile artmadı. Üstelik emekliye verilen yüzde 25 maaş artışından 12 gün sonra çıkıp dalga geçer gibi “2023 enflasyonunu yüzde 58 olarak güncelledik” açıklaması yapıldı. Bu sefalete dur deme vakti gelmedi mi? Bugün ya bizleri yok sayan bu yoksulluk, sefalet, güvencesizlik teklifine boyun eğeceğiz. Ya da hangi sendikaya üye olursak olalım kamu emekçisi ile emeklisi ile “hak verilmez mücadele ile alınır” diyerek ortak sorunlarımız, taleplerimiz için mücadeleyi yükselteceğiz.Bizler sustukça, yetkimizi başkalarına teslim ettikçe başımıza nelerin geldiğini geçtiğimiz 6 toplu sözleşmede gördük. Kamu işvereni olan hükümetin sesimize kulaklarını kapatamaması, üzerinde pazarlık yapılabilecek yeni ve gerçek bir teklif sunması bizlere bağlı. Bunun için KESK olarak hükümetin hepimize sefalet-yoksulluk ve güvencesizlik dayatan ilk teklifine karşı ilk uyarımızı yapıyoruz. Üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz. Bu daha başlangıç, mücadeleye devam diyoruz. Bizleri yıllardır siyasi iktidarın ve yine bu iktidarın Hakem Kurulunun iki dudağı arasından çıkacak kararlara mahkûm eden bu garabet sisteme karşı hangi sendikanın üyesi olursa olsun tüm kamu emekçilerini yoksulluk sınırı üzerinde insanca yaşamaya yetecek bir ücret, güvenceli istihdam demokratik bir çalışma yaşamı, grev hakkı ile tamamlanmış gerçek toplu sözleşme sistemi için her adımda omuz omuza vermeye davet ediyoruz.”
KESK’in eylemine katılan CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala sendikacıların mücadelesinde onlara her zaman destek verdiğinin altını çizerek şunları kaydetti;
“Kalkınmanın olmadığını çok net görüyoruz. Türkiye’de milli gelir emekçilerin yararına değil, sermayenin yararına dağıtılan bir tarz, bir yönetme biçimi tercih edilmiş durumda. Bunun yansıması olarak da şimdi memurları ve memur emeklilerini ilgilendiren bir adı toplu sözleşme süreci olan süreçle karşımıza çıktılar. Az önce de söylendiği gibi gerçekten anlaşılması çok güç bir teklif var. Kendilerinin Amerika’dan getirdiği Merkez Bankası Başkanı’nın açıkladığı enflasyonun daha altında memura emekliye zam önermek bir utanç vesikasıdır. Bunun kabul edilebilir hiçbir yanı yoktur. Eğer bir devlet kendi ülkesinde açlık sınırının altında yoksulluk sınırının altında çalışanına ve emeklisine bir maaş veriyorsa o devletin güçlü bir devlet olduğundan söz edilemez. Sorun Türkiye’de paranın bölüşüm ilişkileriyle ilgili sorunlardır. Küresel kapitalizme teslim olmuş bir yönetim tarzı nedeniyle bugün emekçiler zor durumda. Ben KESK’in memurlara ve memur emeklilerine önerilen bu sözde zam karşısındaki tutumunu yürekten destekliyorum. Yanınızdayız, emekçilerin mücadelesi için elimizden gelen bütün dayanışmayı sergileyeceğiz.”