Türkiye’de son dönemde kiracılar ile ev sahipleri arasındaki gerilim giderek tırmanıyor. Kiracılar yüksek kira artışlarını reddederken, ev sahipleri de düşük bedelle oturan kiracılara karşı peş peşe tahliye davaları açıyor. Son olarak, bir mahkeme yıkılan binanın masraflarının kiracıya ait olduğuna karar vererek, tahliye ve yıkım davalarına olan ilgiyi artırdı. Haber Global'den Sibel Gülersöyler'in aktardığına göre hukukçular, bu tür durumlarda kiracıların ve ev sahiplerinin haklarını ayrıntılı bir şekilde ele aldı.
Kiracıların tahliye sürecindeki haklarıyla ilgili açıklama yapan Avukat Gizem Gonce, ev sahibi tahliye davası açtığında, o andaki haklılık durumuna göre Sulh Hukuk Mahkemesi, ev yıkılsa bile ev sahibinin haklı olduğuna karar verirse, yapılan tüm masrafların kiracıdan tahsil edileceğini belirtti. Aksi durumda ise kiracının masrafları ödemeyeceğini ifade eden Gonce, kiracıların tahliye sürecindeki haklarına da değindi. Kiracılar, tahliye kararını durdurmak amacıyla tehir-i icra talebinde bulunabiliyor ve bu talep sonrasında, istinaf süreci boyunca tahliye işlemi ertelenebiliyor. Gonce, "Tahliye kararı istinaf yoluna açık bir karar ise bu uygulanabilir. Ev sahiplerinin haklarına baktığımızda ise o da tahliye kararını icra dairesinden hızlı bir şekilde alabiliyor" şeklinde konuştu.
"Çıkın ben oturacağım, çocuğum gelecek"
Peki, hangi durumlar haklı tahliye sayılıyor? Eğer kiracı, kirasını düzenli yatırmıyorsa haklı tahliye sebebi sayılabiliyor. Haksız tahliye durumunu da anlatan Gonce, "Ev sahibi daha yüksek kira almak için, 'Çıkın ben oturacağım, çocuğum gelecek' şeklinde beyanlarla kiracısını kandırıyorsa kiracı bunu tespit ettirebilir. Sonrasında ise 1 yıllık kira bedeli ise taşınma masraflarını ev sahibinden alabilir" diyerek değerlendirmesini tamamladı.
"10 gün süreyle beklenmeli"
Tahliye davalarına ilişkin konuşan Avukat Emre Doğan, mahkemenin tahliye kararı vermesi durumunda kiracının İcra İflas Kanunu'na göre 3 aylık kira tutarını teminat olacak şekilde icra dosyasına yatırarak tahliyenin durdurulmasını talep edebileceği bilgisini paylaştı. "Tehir-i icra kararının alınmadığını farz ettiğimizde ise mahkemenin tahliye kararının icra edilmesi için kesinleşmesine gerek olmadığından icra dairesi tarafından tahliye işlemleri başlayacaktır. Ancak tahliyenin sağlanması için İcra Hukuk Mahkemelerinin vermiş olduğu tahliye kararının kiracıya yahut vekiline duruşmada tefhim edilmesi üzerinden veya kararın tebliğinden itibaren kiraya veren tarafından tahliye için 10 gün süreyle beklenmelidir" diyen Doğan, bu sürenin takip edildiğini de sözlerine ekledi.
Doğan, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Kiracı sözleşmenin bitiminden 15 gün önce kiraya verene tahliye edeceğini bildirmediği takdirde kiracıyı evden ve işyerinden çıkarmak mümkün olmayacaktır. Kanuni düzenlemeler çerçevesinde ödenmeyen kira bedelinin mevcut olması, yazılı tahliye taahhüdünün mevcut olması, kiraya verenin konut ve işyeri ihtiyacı, yeni malikin konut ve iş yeri ihtiyacı, kira akdinin 10 yıllık uzama dönemini tamamlamış olması, iki haklı ihtar sebebinin mevcut olması, taşınmazın yeniden inşası ve imarı, kanunda belirtilen önemli sebeplerin varlığı, özen yükümlülüğüne aykırılık nedeniyle kiracının tahliyesi, kiracının iflas etmesi, kentsel dönüşüm gibi sebepler tahliye nedenleri olarak sayılabilecektir."