Big Bang, periyodik tablodaki elementlerin ilk kez oluşmaya başladığı andır, evrenin oluşumunda rol alan yapı taşları olan her elementin benzersiz sayıda atom altı parçacığı vardır: protonlar (pozitif yüklü), nötronlar (nötr) ve elektronlar (negatif yüklü).

Evrende Neden En Çok Hidrojen Var?

Hidrojen, yalnızca proton ve elektron bulundurur, nötrona sahip olmayan tek elementtir. Ek olarak evrendeki en basit elementtir ve bu sebeple evrende en çok bulunan element olma özelliğine de sahiptir.

Encyclopedia.com’a göre yıldızlarda hidrojen atomları, evrendeki en yaygın ikinci element olan helyumu oluşturmak için birleşirler. Helyumda iki proton, iki nötron ve iki elektron vardır. Ayrıca helyum ve hidrojen birlikte evrendeki bilinen elementlerin yüzde 99,9’unu oluşturuyor. Helyum oldukça fazla bulunan bir element olsa da, hidrojen helyumdan yaklaşık 10 kat fazla bulunur. En yaygın üçüncü element olan oksijenden ise 1000 kat daha fazladır.

Bir elementin atom numarası ne kadar yüksekse o kadar nadir bulunur. Bununla birlikte Dünya’nın element bileşimi, evrenin genel bileşenlerinden farklıdır. Dünya’nın kabuğunda ağırlıklı olarak en yaygın element oksijen, ardından silikon, alüminyum ve demir şeklindedir. Evrende en çok bulunan element olan hidrojen ve helyum ise oldukça azdır.

İnsan vücudunu ele alacak olursak, en yaygın element oksijendir, ardından karbon ve hidrojen şeklinde sıralanır.

Evrende En Çok Bulunan Element Olan Hidrojenin Önemi

Hidrojenin insan vücudunda oldukça kilit bir rolü vardır. Hidrojen bağları DNA’nın kendine özgü bir şekilde oluşmasına yardımcı olurken, ek olarak midenin ve diğer organların pH seviyelerini korumasını sağlar.

Bunun dışında hidrojen, buzun su üzerinde yüzmesinin (H20) sebebidir, çünkü hidrojen bağları donmuş su moleküllerini birbirinden ayırarak yoğunluğunu azaltır. Yoğunluğu azalan buz da suyun yüzeyinde kalır.

Bu biraz kulağa garip gelebilir, çünkü maddeler genelde katı haldeyken daha yoğundur. Ancak suda böyle bir durum söz konusu değildir, katı haldeki su daha az yoğunluğa sahiptir.

Airships.net’in bildirdiğine göre, oksijenle reaksiyona giren hidrojen gazı 1937’de 36 kişinin ölümüne neden olan Hindenburg balon felaketine yol açtı. Bunun dışında hidrojen bombaları sadece ABD, SSCB, İngiltere, Fransa ve Çin tarafından 1950’lerde üretilmiştir ve silah olarak kullanılmamasına rağmen, atom bombasından daha yıkıcı olabileceği düşünülüyor. Henüz dünyada hiçbir yerde denenmemiş olsa da, kullanıldığı takdirde oldukça yüksek bir enerji ve aşırı miktarda radyasyon ortaya çıkacağı tahmin ediliyor.

Kaynak: Haber merkezi