İddialara göre, bir yatırım fonuna katılmak amacıyla yaklaşık 25 milyon dolar dolandırılan tanınmış sporcular Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan gibi pek çok kişinin içinde bulunduğu mağdurların, bu yatırımın yüksek kar getirisi vaat eden bir fon olduğuna inanarak paralarını teslim ettiği iddiasıyla ilgili soruşturma sona erdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, banka şube müdürü Seçil Erzan'a "nitelikli dolandırıcılık" ve "özel belgede sahtecilik" suçlamalarıyla 66 yıldan 216 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İddianameye göre, Denizbank'ın Levent Büyükdere Caddesi Şubesi müdürü olan Seçil Erzan, kişisel güven ilişkisine dayanarak mağdurlardan biri olan Bülent Çeviker'den 2 milyon dolar aldı. Erzan, parayı yatırım yapmak amacıyla aldığını belirtti ve 3 Nisan'da geri iade edeceğini taahhüt etti. Karşılığında müşteriye yazılı bir evrak verildi. Ancak müşteri, Erzan'a ulaşmaya çalıştığında ona ulaşamadı. Bu durum bankaya bildirildi, ardından banka tarafından soruşturma başlatıldı ve Erzan'a ulaşılamadığı için suç duyurusunda bulunuldu.
Müştekileri yatırım yapmaya ikna ederek menfaat sağladığı ve sahte belgeler oluşturduğu aktarıldı
İddianame, mağdurların kamuoyunda tanınmış sporcular, iş adamları ve hekimler gibi çeşitli meslek gruplarına ait kişiler olduğunu belirtiyor. Mağdurların ifadelerinde, Seçil Erzan'ın kendilerine yüksek kar vaat eden güvenilir bir fon olduğunu iddia ettiği ve ayrıca tanınmış isimlerin de bu fonda yer aldığını söyleyerek fonun cazibesine kapıldıkları ifade ediliyor. Ancak gerçekte böyle bir fonun hiç var olmadığı, mağdurların paralarını banka müdürü olarak Erzan'a verme nedenlerinin güven olduğu vurgulanıyor.
Şüpheli Seçil Erzan'ın iddianameye göre, yıllardır biriktirdiği bankacılık deneyimi sayesinde mağdurları, aslında mevcut olmayan bir yatırım fonuna inanmış gibi ikna ettiği ve sahte belgelerle bu inancı pekiştirdiği belirtiliyor. Erzan'ın, müştekilerle birebir görüşerek, bu fonun varlığına dair yanıltıcı bilgiler verdiği ve zaman zaman telefon görüşmeleri yaparak bankacılık terimleri kullanarak güveni artırdığı ifade ediliyor. Ayrıca, müştekilere verdikleri paralarla ilgili sahte belgeler oluşturup, bu belgelere banka mührü vurarak ve kendi el yazısıyla imzalayarak müştekilere teslim ettiği belirtiliyor.
İddianameye göre, Erzan'ın, müştekileri yatırım yapmaya ikna ederek kendi çıkarına hizmet ettiği ve bu süreci güçlendirmek amacıyla sahte belgeler kullandığı ifade ediliyor. Mağdurlardan Bülent Çeviker'in örneğin, eşi İnci Çeviker aracılığıyla 2 milyon 198 bin Amerikan dolarını Seçil Erzan'a teslim ettiği, ardından sahte belgeler oluşturularak bu parayı fona yatırılmış gibi gösterildiği belirtiliyor. İddianame aynı zamanda banka müdür yardımcısı Asiye Öztürk'ün de bu sahte belgelerde ıslak imzasını attığını iddia ediyor.
İddianamede ayrıca, Erzan'ın bazı yardımcıları olan Ali Yörük ve Atilla Yörük'e müştekilerden elde edilen paraları taşımada yardımcı olduğu ifade ediliyor.
"Kesinlikle Fatih Terim ile ilgili herhangi bir usulsüzlük yapmadım’’
Seçil Erzan'ın ifadesine yer verilen iddianamede, şüphelinin iddiaları reddettiği ve Fatih Terim ile işbirliği yaptığına dair herhangi bir usulsüzlük yapmadığını söylediği belirtiliyor.
"Ben Fatih Terim'den bu zamana kadar fon adı altında para almadım ancak 2012 yılından itibaren tüm bankacılık işlemleriyle ilgilenirdim. Tam olarak Fatih Terim'in finansal danışmanı bendim. Kesinlikle Fatih Terim ile ilgili herhangi bir usulsüzlük yapmadım. Fatih Terim beni kızı gibi sever, sayardı’’
Toplamda 25 milyon doların üzerinde parayla ilgili olarak iddianame, mağdurların kimden ne kadar para verdiğini de detaylı bir şekilde açıklıyor. Örneğin, Buse Terim Bahçekapılı'nın 190 bin Amerikan Doları verdiği belirtilirken, Emre Belözoğlu'nun bu fona katılmak için toplamda 4 milyon 292 bin doları Seçil Erzan'a teslim ettiği ifade ediliyor. Ayrıca, Fernando Muslera'nın 1 milyon 200 bin dolar verdiği, ancak Erzan'ın bunun 700 bin dolarını iade ederek 500 bin dolarını dolandırdığı kaydediliyor. Şüpheli Erzan'ın Arda Turan'dan ise 13 milyon 900 bin dolar aldığı, ancak sadece 6 milyon 400 bin dolarını fon getirisi olarak geri verdiği ve 7 milyon 500 bin dolar dolandırdığı belirtiliyor. Benzer şekilde, Selçuk İnan'dan aldığı 3 milyon 685 bin doların sadece 2 milyon 150 bin dolarını iade ederek toplamda 1 milyon 535 bin doları dolandırdığı ifade ediliyor.
Son olarak, hazırlanan iddianamede şüpheli Seçil Erzan'a "nitelikli dolandırıcılık" ve "özel belgede sahtecilik" suçlarından toplamda 66 yıldan 216 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Diğer altı şüpheli için ise 3 yıl ile 65 yıl arasında değişen hapis cezaları isteniyor.