Menopoz döneminde sonra kadınların büyük bir kısmında kemik kaybı meydana gelmektedir. Kemik yoğunluğun sağlıklı oranda olması ve güçlü olması demek, basınçlara karşı dayanıklı olması anlamına gelmektedir. Fakat kemik erimesi yani osteoporoz sorunu ortaya çıktığında, kemiklerde incelme meydana gelir. Bu sebeple de kemikler git gide güçsüzleri, incelir ve bundan dolayı da kemiklerde kırılma riskinde artış görülür.
Östrojen hormonun salgılanmasının azaldığı durumlarda kemik erimesi de hız kazanır. Östrojen hormonu, menopoz dönemi ile beraber azalır. Menopoz dönemi ardından hormon tedavisi alan kadınlarda, östrojen desteği olduğu için kemik erimesi riski daha azdır.
Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken husus, menopoz belirtilerini yoğun şekilde yaşamayan kadınların yalnızca kemik erime riskini azaltmak adına hormon tedavisine başlamaması gerektiğidir.
Kemik erimesinin erken evrelerinde osteoporozun fark edilmesini sağlayacak kadar büyük değişimler meydana gelmez. Fakat kemik erimesi hızlandıkça ve zaman geçtikçe meydana gelen el bileklerinde kırıklar, kalça kemiklerinde kırıklar ve basit basınçlarla oluşan kırıklar kemik erimesi konusunda şüphe yaratabilir.
Kemik yoğunluğundaki azalma sebebiyle kadının boyunda kısalma ya da omurilik eğrilmesi sorunları görülebilir
Osteoporoz, “kemik erimesi” demektir. Kemikte mineralin azalması sebebiyle kemiğin kalitesi azalır. Bu sebeple de kemikler güçsüzleşir ve daha kolay kırılır.
İnsan vücudunda iki kemik bulunmaktadır. Bunlara kortikal kemik ve trabeküler kemik denilir. Kortikal şeklinde tabir edilen kemik bütün vücut kemiklerinin %80’ini oluşturmaktadır. Trabeküler kemik ise yüzey olarak daha geniş olan bir kemiktir.
Trabeküler kemikler ise, omurgalarda ve uzun kemiklerin uç bölümlerinde bulunan bir kemiktir. Kemik erimesi kaynaklı olarak meydana gelen kırılmaların çoğu bu kemiklerde oluşur.
Esasında kemikler, devamlı olarak kendilerini yenileyen ve yapım- yıkım sürecinde olan yapılardır. Yapım-yıkım süreci trabeküler kemiklerde daha fazladır. Bu sebeple bu kemiklerin kırılma oranı daha fazladır.
Yapım- yıkım süreci kadınlarda 40 yaşından sonra bozulur. Kadınların bu yaşından itibaren kemiklerinde %0.5’lik geri dönüşümsüz bir kayıp meydana gelir.
Başlayan bu kayıp, menopoz döneminden sonra hızlanır. Menopoz döneminden sonra kaybedilen kemik dokusu %1.5’e çıkar. Meydana gelen bu kemik kayıpları menopoz döneminden 10-15 sonra azalır. Bu süreçte kaybedilen kemik dokusu daha ileri dönemlerde kemiklerin kırılma yoğunluklarını ve sıklarını belirleyecek önemli bir dönemdir.
Osteoporozun etkilediği kemikler nelerdir?
Kemik erimesinin en yaygın olarak görüldüğü kemikler:
Omurlarda: %50
Kalçada: %25
Bileklerde: %15
Diğer kemiklerde: %10 olarak görülmektedir.
Kemik erimesi sebebiyle yalnızca kemik kırıkları yaşanmaz, bunun yanında boyun kısalması, omurlarda çökme gibi sorunlarda yaşanabilir. Kemik erimesi sonucunda hafif bir düşme sebebiyle dahi sakat kalma riski meydana gelebilir.
Kemik erimesi kimlerde görülen bir sorundur?
- Kemik erimesi riski kadının yaş alması ile beraber artar. Erkeklerde de görülebilen bu sorun çoğunlukla kadınlarda görülmektedir.
- Kemik yapısının ince olduğu kişilerde,
- Kan bağı olan kişilerde kemik kırığı öyküsü olan kişilerde,
- Menopozdan sonra boyunda kısalma olan kadınlarda,
- Genç yaşta yumurtalıkları alınan ve cerrahi girişim sebebiyle 45 yaşından önce menopoza giren kadınlarda,
- Adet görmeme sorunu yaşayan kadınlarda,
- İhtiyacı olan kalsiyumu almayan kadınlarda,
- Egzersiz yapmayan kadınlarda,
- Aşırı alkol kullanan kadınlarda,
- Aşırı sigara ve kafein tüketen kadınlarda,
- Kortizon ve diğer bazı ilaçları uzun vadede kullanan hastalarda, kemik erimesi riski daha fazladır.
- Kalça kemiği kırıkları için risk menopoz döneminden sonra yükselmeye başlar. Örnek olarak 85-90 yaşındaki bir kadının kalça kırığı yaşama riski %30’dur.
- Bu oranın %15’i kadının hayatını kaybetmesine sebep olacak kadar ağır tablolarla yaşanır.
Kemik erimesini tetikleyebilecek faktörler ise:
- Sigara kullanımı
- Aşırı alkol tüketimi
- Aşırı egzersiz yapmak
- Aşırı hareketsiz kalmak
- Çocukluk çağında yetersiz kalsiyum almak
- Yetişkinlik çağında yetersiz kalsiyum almak
- Steroidler
- Tiroid hormonu
- Menopoza erken yaşta girmek
- Genetik faktörler
Kemik Erimesi Tedavisi
Kemik erimesi için medikal tedaviye başvurulur. Medikal tedavide yani ilaç tedavisinde kemik yıkımın azalmasını sağlayacak olan:
- kalsiyum,
- bifosfonatlar,
- raloksifen,
- kalsitonin,
- hormon replasman tedavisi uygulanır.
- Bunun dışında kemik yapımın desteklenmesini sağlayacak olan:
- Flor,
- Paratiroid hormon,
- D vitamini takviyeleri uygulanmaktadır.
İlaç tedavisi dışında, hastanın tedavi süresince beslenmesine dikkat etmesi, spor ve egzersiz yapması, güneş ışınına çıkması, hayat tarzını gözden geçirmesi oldukça önemlidir.
Kemik erimesinden korunmak için yapılması gerekenler nelerdir?
Kalsiyum ve D vitamini açısından yeterli olarak beslenebilmek,
Kalsiyum besinlerden temin edilebilirken, D vitamini yalnız güneş ışınlarından alınabilir. Bu sebeple de güneş ışığına çıkılmaya ve D vitamini almaya dikkat etmek gerekmektedir. Güneş ışığında 15 dakikalık bir yürüyüş, D vitamini depolanması için yeterlidir.
Egzersiz yapmak ihmal edilmemeli, bol bol spor yapılmalı ve vücudun direnci arttırılmalıdır.
Sigara, alkol ve aşırı kafein gibi kemik erimesini tetikleyecek faktörlerden olabildiğince uzak durulmalıdır.