Dr. Öğr. Üyesi Derya Can, piercing uygulamalarının hijyensiz koşullarda ve yeterli eğitim almayan kişiler tarafından gerçekleştirilmesinin, HPV, molluskum, AIDS, hepatit B, hepatit C ve verem gibi kan yoluyla bulaşan ölümcül hastalıkların riskini artırdığını belirtti.

Medipol Üniversitesi Çamlıca Hastanesi Dermatoloji Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Derya Can, piercing uygulamalarının, özellikle 12 ila 25 yaş arası gençler arasında sosyal medyanın etkisi ve ünlülerin taklit edilmesiyle son derece popüler hale geldiğine dikkat çekti. Günümüzde piercing işlemlerinin lisanslı veya lisanssız birçok farklı mekanda gerçekleştirildiğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Derya Can, "Güzellik salonları, aksesuar mağazaları ve dövme merkezleri dışında, gençler arasında arkadaşları veya kendi kendilerine piercing yapma eğilimi giderek artmaktadır. Sosyal medyada nasıl yapılacağına dair videolar paylaşılıyor ve 18 yaş altındaki gençler arasında bilinçsizce yayılıyor. Aile izinlerinin sorgulanmaması, bu sorunları daha da kötüleştiriyor" dedi.

Dr. Öğr. Üyesi Derya Can, kötü hijyen koşulları altında gerçekleştirilen piercing işlemlerinin HPV, molluskum (basit deri enfeksiyonu), AIDS, hepatit B, hepatit C ve verem gibi kan yoluyla bulaşan ölümcül hastalıkların ortaya çıkma riskini artırdığını ve bu nedenle toplumun bilinçlendirilmesi ve yasal önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı.

Piercing işleminin kimler tarafından ve hangi eğitim sonrası gerçekleştirileceğine dair yasal düzenlemelerin bulunmadığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Can, yanlış ve hijyensiz koşullarda yapılan uygulamaların sağlık sorunlarına yol açabileceğini aşağıdaki şekillerde sıraladı:

  • Yeterli hijyen koşullarına uyulmadığında, lokal bakteriyel deri veya kıkırdak enfeksiyonları gelişebilir. İşlem sonrası 1 ila 3 gün içinde işlem bölgesinde kızarıklık, şişme, iltihap ve kanlı akıntılı yaralar oluşabilir. Bu tür sorunlar hızla bir Dermatoloji uzmanına başvurmayı gerektirir. Tedavi edilmediği takdirde, sepsis ve endokardit gibi ciddi sistemik hastalıklara dönüşebilir.

  • İşlem yapılan bölgede yabancı cisim granulomu adı verilen sert kabarıklıklar meydana gelebilir. Tedavisi, piercingin çıkarılması, antibiyotikli ilaçlar, cerrahi ve lazer işlemlerini içerebilir.

  • İşlem bölgesinde piercingin üretildiği malzeme veya kullanılan antiseptiklere karşı kontakt egzema (deride kaşıntılı döküntüler) gelişebilir. Bu durumda ilk 3 gün içinde kızarıklık, kaşıntı, ödem ve sulanma gibi belirtiler görülebilir. Tedavi, kortizonlu kremlerle birlikte piercingin çıkarılmasını içerir.

  • İşlem yapılan bölgede KELOİD olarak adlandırılan deriden kabarık, sert kitleler oluşabilir. Bu, genellikle önlenemeyen bir durumdur ve kişinin deri hasarına karşı aşırı miktarda kolajen üretmesi sonucu meydana gelir. Tedavisi oldukça zorlu olup, bazı durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir.

Sonuç olarak, piercing uygulamalarının hijyen ve eğitim eksikliği nedeniyle ciddi sağlık riskleri taşıdığını vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Derya Can, toplumun bilinçlendirilmesi ve yasal düzenlemelerin getirilmesinin önemli olduğunu belirtti. Hijyen, eğitim ve denetim eksiklikleri nedeniyle yanlış uygulamalardan kaynaklanan sağlık sorunlarını önlemek için gereken adımların atılması gerektiğini vurguladı.

Editör: Berfe KURT