İnegöl Ağır Ceza Mahkemesinde görülen, Uludağ Üniversitesi İnegöl Meslek Yüksekokulu 2`nci sınıf öğrencisi Sinem Yurdanur cinayeti davasının karar duruşması gerçekleştirildi. İnegöl’de ilk kez bir mahkeme de Segbis (tele konferans) sistemi kullanıldı. Hanım Ağa çetesi davasından 71 yıl+müebbet hapis cezası alan Erdal Güneş, Sinem cinayeti davasının karar duruşmasına bireysel olarak katılmayınca, Segbis sistemi yardımı ile mahkemeye katıldı. Sinem Yurdanur cinayeti ile alakalı yargılanan Erdal Güneş ile Rıfat A., Segbis sistemi ile Hakim karşısına çıktı.
TELEKONFERANSLA SAVUNMA VERDİ
İstanbul’da ikamet eden Sinem’in annesi Şerifi Yurdanur ile babası Tahsin Yurdanur, İnegöl’e gelerek mahkemeye katıldı. Çete davasından dolayı Bursa H Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan Erdal Güneş, Sinem Yurdanur cinayeti ile ilgili savunmasını Segbis sistemi ile görüntülü konferans şeklinde verdi.
BENİ SOYADIN GİBİ GÜNEŞTE KAVURDUN
Segbis sistemi ile cezaevinden bağlanan Erdal Güneş’e seslenen Sinem Yurdanur’un annesi Şerife Yurdanur, “Sen benim okumaya gönderdiğim kızımın evine niye adım atıyorsun, orada senin ne işin vardı. Sen beni soyadın gibi güneşte kavurdun, içimi yaktın, benim kızım sizlerin peşinden gelecek birisi değildi. Bunu biliyordunuz ve ona bir ders vermek gerekiyordu. Dersi de çok iyi verdiniz. Beni 42 yaşında mezara gömdünüz. 4-5 yıl ben kızımın yolunu gözledim. Beni bu şekilde oyaladınız. Takım elbiseli birisi diyorlar. O sendin Erdal Güneş, bunu biliyorum. Doğruyu söyle, benim kızım size teslim olacak birisi değil ve namusu için ona kıydınız. Ben biliyorum. Sen bugünün hatırına doğru söyle. Zaten bil ki mazlum her zaman hakkını alır. Benim elim hem bu dünya da hem mahşerde senin yakana yapışacaktır. Ben bundan başka bir şey demiyorum” dedi.
ADAM ÖLDÜRME SUÇUNU İŞLEMEDİM
Sanık Erdal Güneş ise, “Ben kesinlikle üzerime atılı adam öldürme suçunu işlemedim. Bu suça iştirak etmedim. Ben soruşturma sırasında iyi niyetle yardımcı olmakta istedim. Kimin ne dediği beni ilgilendirmez. Dosyayı en iyi mahkemeniz biliyor. Ben Sinem’i tanımıyorum. Kendisi ile bir arada bulunmadım. Sinem ile hiçbir ortamda bulunmadım. Hayatımda hiç görmedim. Dolayısıyla kesinlikle suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatime karar verilmesini talep ediyorum. Ben kimseyi yönlendirmedim. Suç delillerini de gizlemiş değilim. Hatta kayıp Sinem’in öldürülmüş olduğu bile bilinmediği bir sırada ben kendisinin öldürüldüğünü söyledim. O sırada ben Rıfat’ın ismini vermedim. Fakat cezaevinde Rıfat’a gidip ‘oğlum şu olayın aslını anlat, insanlar daha fazla mağdur olmasın’ dedim ve Rıfat’ı ikna ettim. Bunun üzerine Rıfat cesedin yerini gösterdi” dedi.
Konuşmaların ardından mahkeme heyeti kararını verdi.
ERDAL GÜNEŞ’E BİR 3 YIL DAHA
Erdal Güneş ve Rıfat A.’ya, sabit olan suç delillerini gizlemek suçlarından dolayı 3’er yıl 6’şar ay hapis cezası verildi. Ardından, mahkeme heyeti Rıfat A.’nın maktülün cesedinin yerini soruşturma aşamasında göstermesi nedeniyle yasa gereği 4/5’i oranında ceza indirimine gidilerek, 3 yıl 6 ay olan cezasının 8 ay 12 güne indirildi. Hanım ağa çetesi dosyasından beraat eden Rıfat A., bu suçtan da tahliye edildi. Hanım ağa çetesi üyesi olması nedeniyle daha önceki mahkemelerde 71 yıl+müebbet hapis cezası alan Erdal Güneş’in Sinem cinayeti nedeniyle arttı. Erdal Güneş’in cezası 74 yıl 6 ay+müebbet hapis cezası oldu.
SİNEM CİNAYETİ AYRINTILARI
Uludağ Üniversitesi İnegöl Meslek Yüksekokulu Elektrik Bölümü 2`nci sınıf öğrencisi Sinem Yurdanur, 26 Temmuz 2010 tarihinde sınava girmek için İstanbul Çatalca`dan geldiği İnegöl`de ortadan kaybolmuş, tüm aramalara rağmen bulunamamıştı. Sinem Yurdanur`un en son İnegöl`e geldiği gün, Kültürpark`ta bir çok suçtan kaydı bulunan sevgilisi Emrah K. ile görülmüş, olayla ilgili gözaltına alınan Emrah K., Sinem`in kaybolmasıyla hiçbir ilgisinin bulunmadığını söyleyince serbest bırakılmıştı. Emrah K., geçen yıl Mart ayında uyuşturucu operasyonu kapsamında düzenlenen operasyonda gözaltına alınacağı sırada, Alanyurt’taki bir evde yanındaki tabanca ile göğsüne tek el ateş ederek yaşamına son vermişti.
SAÇ VE KEMİKLERİ BULUNMUŞTU
Cinayet olayından 3 sene sonra yapılan keşifte battaniyeye sarılı olan ve içerisinde sadece saç ve kemiklerin bulunduğu ceset bulunmuştu. Bulunan kemik parçaları ve saç tellerinin Sinem`e ait olduğu da tespit edilmişti.
