Geçtiğimiz hafta Isparta deplasmanında çok kötü oynayarak eli boş dönen temsilcimiz İnegölspor,
Pazar günü evinde ağırladığı kendisiyle aynı puana sahip Kırklarelispor’a maçın büyük bölümünde üstün oynamasına ve maçın başında öne geçmesine rağmen maalesef yakaladığı mutlak 3-4 pozisyonu gole çeviremeyince maçın uzatma dakikalarında kalesinde gördüğü çok talihsiz bir golle ATAMAYANA ATARLAR sözünü ispatlarcasına 2 puanı çimlere gömerek sahadan bir puanla ayrılınca fikstürde 11. sırada kaldı.
Rakip Kırklarelispor bir hafta önce evinde oynadığı Afyon maçında 2-0 önde iken 2 önemli oyuncusu kırmızı kart gördüğünden İnegöl’e eksik geldi. Bu maçtan 1 puanı hedeflediği için eksik oyuncularının da yokluğunu hesaba katarak maça temkinli başladı. Ancak kalesinde erken gol görünce normal oyununa dönerek gol aramaya başladı. Bu arayışları sırasında İnegölspor’a öyle pozisyonlar verdi ki bu golleri oyuncularımız atsa maçı farklı kaybedebilirdi. Bizim forvetlerimizin kaçırdığı mutlak gollerden sonra maçın son çeyreğinde 1-2 tane mutlak pozisyon buldular. Ancak bunları kaçırdıktan sonra maçın uzatma dakikalarında kalesindeki bir karambolde son dakikalarda oyuna giren Okan’ın attığı şut Orhan’ın ayağına çarparak havalanınca kaleci Bekir’in üzerinden ağlarımıza gidince farklı kaybedebilecekleri maçtan 1 altın puanla ayrıldılar. Rakip takımda bir oyuncu vardı ki ondan bahsetmemek imkansız. 7 numaralı Muammer Denizhan bu sezon izlediğim hiçbir takımda böyle bir 7 numara yoktu. Maçın başından sonuna kadar başta karşısında oynayan Orhan’ı ve diğer müdafaa oyuncularımızı adeta yerlere serdi. Getirdiği topları santraforları kırmızı kartlı olduğu için yerine oynayan Erdem çimlere gömdü. Bu oyuncudan başka 10 numaralı Hüseyin Eray ve 4 numaralı Bedirhan göze batan oyuncularıydı. Ancak 7 numara 2.Lige çok fazla bir kalitede. İnegölspor’un radarına nasıl yakalanmadığını düşündüm.
İnegölspor’a gelince teknik heyet maça kalede Bekir, geride Sadık Arda-Batuhan Çakır-Recep Efe-Orhan, ortada M.Mete-İsmail Zehir-Yusuf, ileride Alican-Fatih-İbrahim Can tertibiyle başladığı maçın 2.yarısında Mustafa Mete’nin yerine İsmail Kayalı, Alican’ın yerine Batuhan Günaldı, Fatih‘in yerine Hasan Alp ve ikinci yarıda sakatlıktan tam olarak çıkmadığı halde oyuna alınan İsmail Kayalı’nın yerine Ali Mert oyuna alındı. Bu değişikliklerden birincisi yani Mustafa Mete’nin çıkarılması doğruydu. Sinan Hoca Mustafa Mete’yi maçın ilk 30 dakikasında oyundan almalıydı. Bu genç kardeşimiz Isparta’da kötü oynadı. Sinan hoca bu maçta yine şans verdi. Ancak M.Mete bu şansını çok kötü kullandı. Bu genç kardeşimiz bundan sonraki maçlarda gelişim kaydedinceye kadar biraz yedek kulübesinde oturmalıdır. Ancak yerine sakat olan İsmail değil de maça hazır olan başka bir oyuncu alınsaydı daha faydalı olabilirdi. Nitekim İsmail Kayalı’yı sakat sakat oyuna alınca 2.yarıyı bizde 10 kişi oynadık. Diğer değişiklikler oyuna beklenen katkıyı yapamadı. Maça iyi başlayan ve aradığı golü de 6.dakikada bulan temsilcimiz maçın sonuna kadar rakibinden daha üstün ve etkili oynayan temsilcimiz haftalardır iyi oynamayan ve sahada gezinen tecrübeli İbrahim Can bu maçta daha etkili ve iyi oynamaya çalıştı. Bu maçta kaçırdığımız 3 mutlak gol pozisyonlarının hazırlayıcısı ancak aynı zamanda çimlere gömeniydi. Birinci pozisyonda soldan altı pasa kadar getirdiği topa doğru vurdu. Ancak bu topu kaleye vurmak yerine kale çizgisinde bomboş durumda bekleyen Batuhan ve Fatih’e verse onlara sadece dokunmak kalacaktı, vermedi kaleye vurdu. İyi vurdu ancak kaleyi tutmayınca yandan auta çıktı. Bundan sonra 2 top daha getirdi birini Fatih’e birini Hasan Alp’e kesti. Ancak bu iki oyuncu akıllara durgunluk verecek inanılmaz bir basiretsizlikle bu iki mutlak pozisyonu gole çeviremeyerek ipimizi çektiler. Uzatmalarda o beraberlik golünü yemesek bunu demezdim. Böylece girdiğimiz 4 net pozisyonu çimlere gömünce yediğimiz o şok golle sahadan bir kez daha beraberlikle ayrılmak zorunda kaldık. Futbolda bunlar var ve her zaman olacaktır. Ancak rakip takım 60 dakika 10 kişi oynadığı bu maçı mutlaka kazanmalıydık. Galibiyet golünü de erken bulunca bu golü korumalıydık. Kaleci Bekir iyi oynadı takımını ateşlemeye çalıştı. 2-3 pozisyonu da kurtardı. Ancak uzatma dakikalarında çok şanssız bir gol yedi. Müdafaamız diğer maçlara oranla daha etkiliydi. Recep Efe haklı olarak formayı kaptı. Bu maçta da görevini yaptı. Orhan’ın rakibi çok kaliteli ve etkili bir oyuncuydu. Bu nedenle Orhan’ın ilk defa bu kadar zorlandığını gördüm. İsmail Zehir orta sahanın en etkili oyuncusu olma yolunda. Yusuf gol attı ancak iyi oynamadı. Alican istenen düzeye bir türlü gelmek istemiyor. İbrahim Can bu maçta özellikle 2.yarıda maça ağırlığını koydu. Ancak Hasan ve Fatih’e alda at dercesine getirdiği topları bu oyuncular çimlere gömünce, bir tanesinde de pas vermeyince gayretleri sonuca yansımadı. Fatih ve Hasan sahaya gol atmak için değil de gol kaçırmak ve saç baş yoldurmak için çıkıyorlar. İkisi de çok formsuz. Çok daha fazla çalışmaları, zekalarını ayaklarına yansıtmaları gerekiyor. Teknik heyetimize duyurulur. Böyle giderse biz bu forvetle nasıl gol atacağız. Sadık Arda bu maçın özellikle 2.yarısında çok etkili oynadı. Çok iyi toplar götürdü. Geçen hafta yazdım bu oyuncu oynamak istiyorsa orta yapmayı öğrenmek zorunda. 2.yarıdaki oyunuyla umut verdi.
Sonuç olarak İnegölspor 60 dakika 10 kişi oynayan rakibine erken gol bulmasına rağmen yakaladığı 3-4 tane net pozisyonu çimlere gömünce ATAMAYANA ATARLAR sözü bir kez daha gerçekleşti. Uzatmada gelen çok şanssız bir golle 2 altın puanı çimlere gömdü. İsmail Kayalı devre arasında ısınırken sakatlığının devam ettiğini en azından hazır olmadığını birlikte maçı izlediğim arkadaşıma söyledim. İsmail sahada ısınırken sekmeye başladı. Teknik heyet maça alsa da kendisinin girmemesi gerekiyordu. Keşke girmeseydi. Çünkü öyle girince takımımız 2.yarıyı 10 kişi gibi oynamak zorunda kaldı. İsmail o tepkiyi de görmezdi. Gördüğü tepkiye de tepki vermemeliydi. İnşallah en kısa sürede iyileşir ve takımdaki yerini alır. Bu maçta teknik heyetin tepki alması biraz erken değil mi? O kaçan golleri teknik heyet mi atacak? Bence oyuncularımız bundan sonraki maçlara çok daha iyi hazırlanıp yakaladıkları pozisyonları gole çevirecekler. Bunun başka yolu yok. Rakibinden üstün oynuyorsun, mutlak gol pozisyonları buluyorsun bunları gole çeviremiyorsan teknik heyet ne yapsın? Oyuncularımız bunu vicdanlarında değerlendirip maçlara çok daha iyi hazırlanacaklar. Bu duygu ve düşüncelerle önümüzdeki hafta temsilcimizin Erzincan deplasmanında başarılarını yazmak dileğiyle.
“BAŞKA İNEGÖL SPOR YOK.”