Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize'de bir dizi ziyaret ve açılış etkinliği sırasında, önemli konulara değinerek şunları söyledi:

"Saygıdeğer hemşehrilerim; Ana ocağım, baba yurdum, ata toprağım Rize'nin güzel insanları, sizlere en kalbi duygularımla hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Yaklaşık 6 aylık bir aranın ardından bugün bir kez daha sizlerle olmanın, sizlerle gönüllerimizi kucaklaştırmanın memnuniyeti içindeyim. Rize'nin baharı ayrı bir güzel, sonbaharı ayrı bir güzel. En güzeli de Rizeli uşakların her an, her yerde hissettiğimiz vefası, kadirşinaslığı, aşkı ve sevdasıdır.

Ömrünü davasına, ülkesine milletine ve elbette hemşehrilerine hizmet yoluna adamış bir kardeşinizim. 20'li yaşlarında milletime siyaset yoluyla hizmet etmek için gençlik kollarında görev üstlendim. 30 yaşında Beyoğlu ilçe başkanı ve belediye başkanı olarak İstanbul'un doğup büyüdüğüm yerinde hizmete talip oldum. 40 yaşında Büyükşehir Belediye Başkanı seçilerek İstanbul'un makûs tarihini yenecek eser ve hizmetleri şehrimize kazandırma fırsatı buldum. Çöp, çukur, çamur içerisindeki İstanbul’umuzu çöpten, çukurdan, çamurdan kurtararak hamdolsun bugünkü İstanbul'un temellerini attık. 50 yaşımda başbakan olarak ülkeme hizmet ediyordum; 60 yaşında milletimin takdiriyle seçimle göreve gelen ilk cumhurbaşkanı olma şerefine eriştim. Şu anda 70 yaşıma merdivenden dayadığım bugün mayasını Rize’den aldığım deruni bir aşkla, şevkle, azimle tecrübeyle, ülkeme ve milletime hizmet mücadelemi sürdürüyorum. Neredeyse yarım asrı bulan yolculuğumun her safhasında Allah'tan başka güvenecek dal, milletimden başka yaslanacak gövde aramadım.

Alanda 40 bin kişi olduğunu duyurarak sözlerini sürdüren Erdoğan, “Hamdolsun girdiğim her mücadelede Rabbimin yardımını da milletimin desteğini de yanımda buldum. Bu sayede yolumu kesmek için kurulan her tuzağın bozulduğunu, her engelin kalktığını, her zorluğun kolaylığa dönüştüğünü gördüm. Elde ettiğimiz her başarının gerisinde milletimin hayır duasının olduğunu bilerek bir sonraki sayfaya geçtik. Rize'de başlayıp İstanbul'da dal budak salan, ardından Türkiye'nin 81 vilayetine uzanan, oradan Balkanlardan Kafkaslara kardeş coğrafyalara yayılan, nihayetinde tüm dünyayı kucaklayan bir serencamın hikayesini hep beraber yazdık. Şu anda hamdolsun karşımda aldığım rakamıma göre 40 bin kişi var. Şu anda halkımla beraber, hemşehrilerimle beraber ve bu kentsel dönüşümü yaptığımız şu Rize merkezdeki bu güzellik ayrı bir gurur veriyor bana. Dün neydi buralar, bugün ne oldu."

Erdoğan ayrıca muhalefetle ilgili eleştirilerde bulunarak, "Ana muhalefetin dün kongresi vardı. Bay Bay Kemal, Edirne'deki terörist başı Demirtaş'a, Kavala’ya ‘bay bay’ dedi. Peki kongreyi kazanan zat, o kime selam verdi. O da aynen Demirtaş'a, Kavala'ya selam verdi. Al birini vur diğerine. Bunların birbirinden farkı var mı, yok. Bunlar terör örgütleriyle beraber omuza omuza yürüdüler. Zannettiler ki terör örgütlerini yanımıza alırsak biz bu ülkede seçim kazanırız. 12-13 seçim kaybettin. Hep onlarla beraberdin” şeklinde açıklamalarda bulundu.

“AK Parti’yi, kuruluşunun üzerinden daha 15 ay geçmeden iktidara getiren milletimize bir söz vermiştik. Demiştik ki artık bu ülkede hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Aradan geçen 21 yılın ardından dönüp baktığımızda evet artık bu ülkede hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını görmenin kıvancı içindeyiz. Şimdi soruyorum sizlere; 5-10 dene önce neydi buralar? Şu anda ne olduğunu görüyorsunuz değil mi? Artık bu ülkeden darbecilerin borusu ötmüyor. Artık bu ülkede cuntacıların sesi çıkmıyor, vesayetçilerin tekeri dönmüyor. Artık bu ülkede kimse öz yurdunda garip muamelesi görmüyor. Artık bu ülkede doğmamış çocuğundan yaşlısına kadar hiç kimse ‘ne olacak halim’ endişesi taşımıyor. Artık bu ülkede kendini kimsesiz hisseden herkesin yanında olduğunu bildiği bir devleti, bir hükümeti var. Artık bu ülkede çalışmak, üretmek, kendini geliştirmek isteyen herkesin yolu açık. Çünkü artık Türkiye Cumhuriyeti Devleti tek parti faşistlerinin kendilerini imtiyazlı gören bir avuç siyasi ve ekonomik seçkinin değil bizatihi milletin devletidir. Kardeşlerim biz tüm bu gelişmeleri, cumhuriyeti cumhurla, devleti milletle, ülkenin imkanlarını halkla buluşturarak sağladık. Rize’den Düzce’ye, Hatay'dan Balıkesir'e uzanan tüm sahillerimiz; bir tarafına denizi bir tarafına Anadolu'yu alan her vatandaşımız bu hissiyatla güne başlıyor. Ağrı Dağı'nın haşmetli gölgesinden İç Anadolu'nun bozkırlarına, Ege'nin bereketli ovalarından Güneydoğu Anadolu'nun kadim topraklarına kadar her yerde insanımız, aynı duyguyla hayatına sarılıyor. Tek başına bu başarının gururu bile bize yeter. Şimdi Türkiye 100 yılı vizyonuyla çıtayı en tepeye çıkartıyoruz. Geçtiğimiz 21 yılda ülkemizde hayata geçirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımlarının her biri, işte bu günler içindir. Asırlar sonra milletimiz yeniden dünyada hak ettiği yeri alabileceğini hissediyor, görüyor, biliyoruz. Bu bakımdan eskisinden daha çok çalışmamız, daha çok üretmemiz, daha çok mücadele etmemiz gereken bir döneme giriyoruz. Ülkemizin içinde bulunduğu, dünyada yaşananları olup bitenleri görüyorsunuz. Adeta bir ateş çemberi ortasındayız. Hamdolsun bu ateşin ülkemize zarar vermesini önleyecek güce de imkana da dirayete de tecrübeye de sahibiz. Karadeniz'e barış gelecekse emin olun bizimle gelecek. Suriye ve Irak sınırlarımızın, bu ülkelerdeki kardeşlerimizin istikrarıyla güvende kalmasını biz sağlayacağız. Balkanlarda, Kafkaslarda huzur ve güveni kalıcı şekilde tesisini biz temin edeceğiz. Kuzey Afrika’dan Güney Asya’ya dostlarımızın ve kardeşlerimizin yaşadığı her yerde kalplerin ve gözlerin aradığı o kişi biz olacağız. Filistinli kardeşlerimizin İsrail zulmünden kurtarılması, Gazze’de tüm dünyanın gözleri önünde işlenen katliamların durdurulması da bizim boynumuzun borcudur. Filistin topraklarının dört bir yanından çocukları, anneleri, masumları öldüren katillerin mazlumların malını çalan hırsızların yakasından yapışmak bizim insani vazifemizdir. Bu ahlaksız, vicdansız, alçakça katliamları yapanların yüzlerine gördüğümüz her yerde suçlarını haykırmak da tarihe karşı sorumluluğumuzun bir gereğidir. İlk kıblemiz Mescid-i Aksa’yı içinde barındıran Kudüs’ü şerifin diğer inançların mensuplarını da gözetecek şekilde mahrumiyetini korumak, onların mahremiyetini korumak manevi görevlerimiz arasındadır. Şundan emin olunuz ki biz Filistin meselesinde, Gazze’de yaşananlar konusunda gözükenden çok daha fazlasını yapıyoruz, yapmayı da sürdüreceğiz. Gazze’deki kardeşlerimizi asla sahipsiz, çaresiz ve tek başlarına bırakmıyoruz, bırakmayacağız. İçimizdeki kimi gafiller bilmese de Gazzeli ve Filistinli kardeşlerimiz bunu çok iyi biliyor."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin yükselişini vurgulayarak, "Türkiye'nin başarısını devam ettirirken, ayaklarımızı yerden kesmiyoruz. Son 21 yılda, Türkiye olarak hem kendi halkımızın hem de dostlarımızın, kardeşlerimizin ve dünyadaki mazlumların haklarını koruma amacıyla önemli adımlar attık. Siyasi, ekonomik ve askeri alanlarda henüz sonuçlandıramadığımız projelerimiz var. Bazıları 3-5 yıl, bazıları 5-10 yıl süre gerektiren projelerimizi tamamladığımızda, Türkiye'nin çok daha yüksek bir seviyeye ulaşacağına inanıyoruz. Terör örgütlerinin saldırılarından darbe girişimlerine, ekonomik sabotajlardan siyasi oyunlara kadar pek çok zorlukla karşılaştık, ancak bu tabloyu engellemeye çalışanlar başarısız olacaklar. Milletimiz mayıs seçimlerinde bu kararlılığını bir kez daha gösterdi. Millet, her iki seçimde de kazananlarına güçlü bir destek gösterdi" dedi.

AL BİRİNİ VUR DİĞERİNE 

CHP'nin kurultay sonuçlarına da değinen Erdoğan, ana muhalefetin terör örgütlerine ve emperyalist güçlere selam çakarak iktidar hayali görenlere milletin sandıkta önemli bir ders verdiğini ifade etti. Erdoğan, ana muhalefetin kongresinde yapılan selamlaşmalara dikkat çekerek, farklı siyasi grupların terör örgütleriyle işbirliği yapmaya çalıştığını belirtti.

“Terör örgütlerinden medet umanlara, emperyalist güçlere selam çakarak iktidar hayali görenlere milletimiz sandıkta çok esaslı bir ders verdi. Ana muhalefetin dün kongresi vardı. Bay Bay Kemal Edirne'deki terörist başı Demirtaş'a, Kavala’ya ‘bay bay’ dedi. Peki kongreyi kazanan zat, o kime selam verdi. O da aynen Selahattin Demirtaş'a selam verdi, Kavala'ya selam verdi. Al birini vur diğerine. Bunların birbirinden farkı var mı, yok. Bunlar terör örgütleriyle beraber omuza omuza yürüdüler. Zannettiler ki terör örgütlerini yanımıza alırsak biz bu ülkede seçim kazanırız. 12-13 seçim kaybettin. Hep onlarla beraberdin. Kazanan zat, sen de onlarla beraberdin. Şimdi önümüzde yerel seçimler var. Bu yerel seçimlere Rize olarak ilçelerimizle beraber hazır mıyız? Ben 31 Mart’ta inşallah Rize’den tüm ilçeleri ile beraber çok güçlü bir ses bekliyorum” 

Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca Rize'de gerçekleştirilen toplu açılışlar ve devam eden projeler hakkında da bilgi verdi. İyidere Lojistik Limanı'nın yapımının sürdüğünü ve Tarım ve Orman alanında birçok tesisin inşa edildiğini dile getirdi. Ayrıca Rize'ye yeni bir organize sanayi bölgesi ve teknokent kurulduğunu, enerji altyapısının geliştirildiğini, doğalgazın birçok ilçeye ulaştırıldığını söyledi.

Erdoğan, kentsel dönüşüm projeleri, eğitim yatırımları ve çevre düzenlemeleri gibi bir dizi projenin de tamamlandığını ve hizmete açıldığını belirtti. Ayrıca, Rize'nin çeşitli ilçelerinde yapılan altyapı ve üst yapı projelerini de tanıttı. Bu projelerin, Rize'nin gelişimine büyük katkı sağladığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yatırımların gerçekleşmesinde emeği geçen tüm kurumları ve çalışanları tebrik ederek, projelerin Rize için hayırlı olmasını diledi. Konuşmasının ardından proje ve eserleri hizmete açmak için kurdele keserek töreni tamamladı.

Editör: Berfe KURT