Her iki kazada da seyir halindeki araçlar, gişelerde duran tırlara arkadan çarparak altına girdi. Uzmanlar, benzer şekilde yaşanan bu kazaların arkasında “yol hipnozu” olabileceğine işaret ediyor.

Ramazan bayramını başka şehirlerde geçiren vatandaşlar dönüş yolculuğunda trafik yoğunluğuna neden oldu. Ulaşım, işlek güzergahlarda çileye dönüştü. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya dün yaptığı açıklamada Ramazan Bayramı tatili süresince gündüz 1271, gece ise 601 polis-jandarma ekiplerinin radarla hız denetimlerini sürdürdüğünü belirtti ve ortalama hızdaki yüzde 1'lik artışın dahi ölümlü kaza riskini yüzde 4 oranında artırdığına dikkati çekti.

Bakan Yerlikaya, X hesabından yaptığı açıklamada da bayram tatilinin ilk 8 gününde 604 trafik kazası meydana geldiğini ve bu kazalarda 10 kişinin hayatını kaybettiğini, 925 vatandaşın da yaralandığını duyurmuştu.

Bayram dönüşü yaşanan kazalardan en dikkat çekeni Pendik'teki Kurnaköy gişelerinde meydana geldi.

5 Nisan sabahı Ankara istikametine ilerleyen bir otomobil, gişelerden geçen tıra arkadan çarptı. Kazada otomobilde bulunan Vahide Kalyoncu (63), Ayşen Yıldız (73), Sadi Tanberk (77) ve Özgür Yıldız (67) olay yerinde hayatını kaybetti.

Bu kazadan 2 gün sonra, 7 Nisan sabahında yine Pendik'te Kuzey Marmara Otoyolu üzerindeki Mecidiye Gişeleri'nde korkunç bir kaza yaşandı. Ankara istikametinde ilerleyen hafif ticari araç, gişelerde ödeme yapan tıra arkadan çarptı.

Bu feci kazada da otomobil sürücüsü Cihat Duman (31) kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

Bu iki benzer feci kazanın gerçekleşmesinin ardından 'Yol hipnozu' sorunu tekrar gündeme geldi.

Ramazan bayramı tatili öncesinde sürücüleri yol hipnozuna karşı uyaran Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, özellikle uzun ve düz yollarda “yol hipnozu”na dikkat edilmesi gerektiğini söylemiş ve sürücülerin farkına varmadan bilinç kaybına benzer bir dalgınlık haline girebildiğini belirtmişti.

Sürücülerin 2-3 saatte bir mola vererek, kısa yürüyüşler yapması gerektiğini vurgulayan Öztürk, şu ifadeleri kullanmıştı:

“Yol hipnozu, sürücünün gözleri açıkken adeta bir tür trans haline geçmesi, yola kilitlenip çevreyle bağlantısının kopmasıdır. Bu durum özellikle monoton, düz yollarda ve uzun yolculuklarda daha sık yaşanır. Gişe gibi ani kararların gerekebileceği noktalarda bu dalgınlık ölümcül sonuçlara yol açabilir.”

YOL HİPNOZUNDAN NASIL KURTULABİLİRİZ?

Uykunuzu almış şekilde yola çıkın

2-3 saatte bir mola vererek kısa yürüyüşler yapın

Kahve gibi uyarıcılar tüketmeyi ihmal etmeyin

Araç içinde uykunuzu kaçıracak müzikler dinleyin

Aynaları sık sık kontrol edin

İleri Sürüş Uzmanı Çetin Büyükçınar da A Haber'e yaptığı açıklamada şunlara dikkat çekti:

Gişelere yaklaşan araçların hızlarının çok yüksek olduğu belirtilmiştir. Bazı araçların gişelere 100-110 km/h hızla yaklaştığı gözlemlenmiştir. Gişeler öncesinde 50 km/h ve gişelerden sonra 30 km/h hız limitleri bulunmaktadır.

Sürücülerin frene basmayı planladıkları andan itibaren 1-1.5 saniye sonra yani yaklaşık 50 metre ilerledikten sonra frene bastıkları ifade edilmiştir. Bu durum, yakın mesafedeki objeleri geç fark etme ve duramama sorunlarına yol açabilir.

Sürücülerin gişelere yaklaşırken kararsızlık yaşayabildikleri belirtilmiştir. Bu kararsızlığa dikkat dağınıklığı, telefonla konuşma, uykusuzluk gibi faktörler neden olabilir. Aniden şerit değiştirmeye çalışmak da tehlikeli durumlara yol açabilir.

Özellikle ilk kazada yol hipnozu ihtimali üzerinde durulmuştur. Yol hipnozunu tetikleyen en büyük etkenin uykusuzluk olduğu vurgulanmıştır. Algı ve konsantrasyonu bozan her türlü faktör yol hipnozunu tetikleyebilir. Yol hipnozu hissedildiğinde kesinlikle mola verilmelidir.

Hava şartlarının yağmurlu olması durumunda, mevcut hız limiti ne olursa olsun (örneğin 130 km/h), bu hızda gitmek güvenli değildir. Trafik Kanunu, belirtilen hız limitinin yapılabilecek en fazla hız olduğunu ve sürücülerin meteorolojik şartlara, araç yüküne ve cinsine göre hızlarını ayarlamaları gerektiğini belirtir. Yağmurlu havada görüş mesafesinin azalması da tehlikeyi artırmaktadır.

Öte yandan, kazaların ardından gişelerin kaldırılması da tartışma konusu oldu. İhlas Haber Ajansı'na konuşan Fahri Trafik Müfettişleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Av. Sami Güleçyüz, Türkiye'deki otoyollarda 106 gişenin 20'sinin serbest geçiş sistemine geçmiş durumda olduğuna belirtti ve "Bunların da 5 tanesi İstanbul'da yer alıyor. İkisi 15 Temmuz ve Fatih Sultan Mehmet Köprülerinde olmak üzere." diye de ekledi.

Gişelerin trafikte yoğunluğa neden olduğunu vurgulayan Güleçyüz şöyle devam etti:

"Serbest geçiş sisteminin sadece bu saydığımız bölgelerde değil birçok yerde hayata geçirmesi lazım. Ulaştırma Bakanlığı bunun yapılacağını söyledi ve bu yıl içinde de sadece İstanbul'da 5 tanesi daha hizmete girecek. Geri kalan büyük bir kısmı da Anadolu'nun çeşitli yerlerindeki otoyollarda faaliyete geçeceğini duyum almış bulunuyoruz"

Kaynak: Türkiye Gazetesi