Muhammed Bahauddin Nakş-i Bendi Hz.leri, yaklaşık olarak Hz. Pir Abdulkadir-i Geylani Hz.´nin ahirete irtihalinden 150 küsür sene sonra dünyaya teşrif etmiştir. Muhammed Bahauddin (K.s.a) Hz.leri´nin, Nakş-i bend ismini alması şöyle olmuştur: Kendisi anlatıyor: “Şeyhim Külal bana ismi celal, yani ALLAH (CC) ismini telkin etmişti ve bu isimle meşgul olmamı istedi. Ben de bu ismi çeker, tefekkür ederdim. Lakin isim yalnız dudaklarımda kalır, kalbime bir türlü işlemezdi. İşte bundan dolayı sıkıntı içindeydim ve bir gün sahrada dolaşırken Hızır (a.s) benim hacetimi keşfedip bana: "ey Bahaeddin sıkılma! Elbet senin de derdinin çaresi bulunur" dedi. Ben ona sual ettim: "Benim derdimin çaresi nasıl bulunur?" O dedi ki: "Yeryüzünde tasavvur sahibi büyük bir veli vardır. İsmi Abdulkadir´dir (K.s.a). Türbesi Bağdat şehrinde. Kim O´ndan (K.s.a) hacet dilerse, hacetine yetişir." O anda Hz. Pir Abdulkadir-i Geylani (K.s.a) bir kere ALLAH dedi ve mübarek elini uzatıp kalbimin üzerine koydu. O anda kalbimdeki sıkıntı gitti ve bana hikmet perdeleri açıldı. Gavsulazam Abdulkadir-i Geylani Hz. (K.s.a) şöyle devam etti: "Ya Nakşbendî âlem, nakşi mârâ begir ki turâ nakşebend güyend..." (yani: ey âlemlerin nakşını tutucu. Sen benim nakşımı tut ki, sana Nakş-ı bend desinler) Gözümü göğsüme çevirdiğimde orada bir yazı ile ALLAH ismini okudum ve ismim de Nakş-i Bend oldu." Daha sonra Muhammed Bahauddin Nakş-i Bend (K.s.a) Hz.leri, hem kendi türbesinde hem de Pir Abdulkadir-i Geylani (K.s.a) Hz.lerinin türbesinde yazılı olan şu methiyeyi söyledi: Padişahî her düâlem Şahi abdülkadirest Anlamı: Allah (c.c.) şefaatlerine nail eylesin. |