Çağımızın en güçlü kitle iletişim kaynağı olan internet, hayatımızın ayrılmaz bir parçası olduğu gibi onsuz da yaşayamaz hale geldik.

Günlük bir ihtiyaç haline gelen internet 1970 yılında sadece 15 bilgisayarın birbirine bağlı olduğu bir ağdan ibaretken 80li yıllara doğru hızlı yükselişine devam etti.

İngiltere Kraliçesi´nin 1976 yılında ilk e-mailini göndermesiyle internet fikrinin parlak geleceğine ilk adımlar atılmış oldu.
Akabinde bankalar, alışveriş merkezleri sanal şubelerini açmaya başladı.

İnternetin yükselişi hızını kesmedi.
Öyle ki günümüzde firmalara web sitesi zorunluluğu bile getirildi.

Yepyeni bir pazarlama ve ekonomi anlayışı doğdu.
Birçok insan internet üzerinden hayatını geçindirmeye başladı.

E-Ticaret siteleri kuruldu çok kısa sürede bu sitelere milyon dolarlık yatırımlar yapılmaya başlandı.
Sadece 10 dolara mal olan Facebook´un şu anki marka değeri tam 62 milyar dolar…

Durun durun şaşırmayın! Facebook´u Çin, Rusya, Endonezya gibi yüksek nüfuslu ülkeler kullanmıyor desek yeridir.
Her şeyi sorduğumuz Google hocamızın marka değeri ise 110 milyar dolar…

Bir çırpıda söylemesi dile kolay…
TL karşılığı yaklaşık 400 milyar!
Eski para ile 400.000.000.000.000.000 (katrilyon)
Türkiye Cumhuriyeti´nin en pahalı yatırımlarından olan 3.havaalanı 20 milyar TL´ye yapıldığı düşünülürse tam 20 tane dünyanın en büyük havaalanı yapılabilir…

Durum bundan ibaret olunca pazarlamacılara ve girişimcilere her gün yeni fırsat kapıları açıldı ve sosyal ağlarında ortaya çıkmasıyla internet artık hayatımızın bir parçası, hayatımızın olmazsa olmazı oldu.

İnternetin yaygınlaşmasıyla birlikte e-şehir, e-sağlık, e-sosyal güvenlik, e-devlet gibi insanların temel ihtiyaçlarının internet üzerinden karşılanması anlamına gelen e-hayat uygulamaları her geçen gün artmaktadır.

İnternet teknolojilerinin kamu hizmetlerinde kullanılmaya başlamasıyla birlikte e-devlet kavramı ortaya çıkmış ve kamunun işleyiş verimliliği önemli derecede artmıştır.
İnternetle yeni bir eğitim anlayışı da ortaya çıkmıştır.
Bu anlayışa göre normal okur-yazarlık yetersiz kalmış, ‘´internet okur-yazarlığı´´ terimi ortaya çıkmıştır.
İnternet, iş ve iş gücünün niteliğiyle birlikte örgütlenme biçimini de etkilemiştir.

İnternetle coğrafi sınırlar ortadan kalkmış, satıcı ile alıcının buluşma noktası olan pazarlar farklı bir boyut kazanmış ve satıcılar tüm dünyayı müşteri kabul ederek ticari faaliyetlerini İnternet tabanlı sistemlere kaydırmışlardır.

İnternetle elektronik yayıncılık kavramı basılı yayıncılık kavramının yerini almış, hemen hemen herkes tarafından tercih edilen ve kullanılan bir araç haline dönüşmüştür.
Ayrıca, İnternet kullanımı mesleklerdeki işleri kolaylaştırdı ve önceden çok fazla zaman alacak işleri fazlaca basitleştirdi.
Dahası, İnternet, işlemleri çabuk ve güvenli bir biçimde yapma fırsatı sunarak banka curcunasını da sona erdiren harika bir araç oldu.

Ve eğer dışarıya çıkmak istemezseniz, size güçlü bir alışveriş seçeneği ve aldığınız şeylerin doğrudan evinize teslimi kolaylığını sunuyor.

Ek olarak, İnternetin yaygın kullanımı bütün ülkelerde yeni iş alanları açtı ve evden çalışma imkânını doğurdu.
Ve son olarak, muazzam bir bilgi sunduğundan ve eğitmenler ve öğrenciler için büyük referans kaynağı olduğundan, İnternet eğitimdeki en değerli araçlardan biridir.
Elektronik kütüphaneler, dersleri için bilimsel araştırmalar yapan üniversite öğrencileri için çok büyük önem teşkil etmektedir.