Bursa siyasetinde dengeleri değiştirecek gelişmeler yaşanıyor bu günlerde.

Yenişehir  Belediye Başkanı  Ercan Özel ve Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı’nın AK Parti’ye geçeceği iddiaları, AK Parti İl Yönetimi'nin Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey hakkında suç duyurusunda bulunması, bazı ilçelerdeki belediye başkanlarının performansları art arda siyasetin ısınmasına neden oldu.
Ancak benim en çok dikkatimi çeken konuların başında Bursa’nın kalbi durumundaki Yıldırım Belediyesi’nin tutumu geliyor.
Oktay Yılmaz’ın özünde iyi bir insan olmasına lafım yok ama Bursa’nın en büyük ilçelerinden biri olan Yıldırım’da Belediye Başkanının, ne yaptıklarının ne de söylediklerinin bir karşılığı kalmamaya başladı.
Yakın tarihte  İnegöl’deki 2 Belediye Başkanı Bursa’da Büyükşehir Belediye Başkan Adayı gösterildi.  Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer gibi ilçelerin belediye başkanları ya da ilçe başkanları varken AK Parti’nin son 20 yılda iki Büyükşehir adayını İnegöl’den seçmesi çok konuşulması gereken bir durumdur.
31 Mart’ta Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere, Osmangazi ve çok sayıda ilçeyi muhalefet partilerine kaptıran AK Parti'nin  yine en büyük kalesi Yıldırım ve İnegöl oldu.  Böyle bir konjonktürde Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın Bursa’yı sallaması gerekirken, “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” misali tavır sergilemesi çok ilginç.
Dün Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey çıktı ve “Burfaş’ın ismi değişebilir” dedi, bu bile gündem oldu.  Ancak Oktay Yılmaz, kendi sorumluluğunun artmasına karşın, varla yok arasında bir yerlerde.
Artık seçmen, siyaseten dokunana, kapısı çalındığında işini gördürene, arandığında cevap verene ve masaya elini vurduğunda ses çıkarana oy veriyor. 
Oktay Yılmaz gibi siyasi bir figür, seçim dönemlerinde neden Büyükşehir Belediye Başkanlığı gibi bir makam için aday gösterilmesi muhtemel kişiler arasında olmadığını sorgulamalı. 
Çünkü son 30 yılda Bursa Büyükşehir Belediye Başkanları hep ilçe belediye başkanlarından çıktı. Bu bile başlı başına ne demek istediğimin bir kanıtıdır. 
Yıldırım ilçesi dediğimiz yer öylesine bir yer değildir. Başkentlik yapmış Bursa’nın merkez üslerinden biridir. Belki de Bursa’nın ilçeleri bir vücutsa Yıldırım kalbidir. Ancak Bursa’nın kalbi eskisi sağlıklı atmıyor.
Bütün tarihi dokuların betonlarla  etrafının kapatıldığı, doğru düzgün yeşil alanının kalmadığı, yapılaşmanın sağlıklı olmadığı, depreme dayanıksız binaların diğer ilçelere oranla daha fazla olduğu bölgelerden biri.
Gerekirse bir Belediye Başkanı elindeki gücü kullanarak vuracak, kıracak, parçalayacak ve yenisini yapacak. Bir Belediye Başkanı meydan okuyacak. Haykıracak gerekirse  dikilecek.
Şu ana kadar yapılanları büyük gören belediye başkanları hep tarihten silindi. Daha büyük düşünmeyenler için siyaset acımasız bir mecradır. Bugün Ankara’ya bakarsanız ne demek istediğimi anlarsınız.
Saygılarımla…