Bilmiyordum; öğrendim; Akületül Ebbad, ciğer çiğneyen demekmiş… Kimin için takılmış bu lakap? Muaviye’nin annesi, Ebu Sufya’nın karısı Hind için… Neden? Uhud Gazzesinde Hz Hamza’nın ciğerlerini çiğ, çiğ dişlerinin arasında gevelediği için… Nasıl olmuş olay? Hind; geniş adıyla: Hind b bind utbe b.Rebia b.Abdişems b. Abdi Menaf b.kussgel kureşiyye, secereli bir kadın… Aslen Kureyşli, uzaktan Resul Allah’ın da akraba-sı olduğu söylenen, ama azılı bir Müslüman düşmanı… Hz. Hamza: Hz. Muhammed’in amcası; çok iyi bir savaşçı, yüreği pek, bileği bek, gözü kara; Hind b. Bind utbe’nin en yakınlarını halkayı p öldürdüğü için hedefte… Hind, tüm Müşrik savaşçılarına Hz Hamza’nın öldürülmesi için büyük ödül vaat eder… Müşrik savaşçılardan Vahşi b. Hanba uzaktan attığı bir mızrakla Hamza’yı vurur ve karnını yararak ciğerini çıkarıp Hind’e getirir ve ödülünü alır… İşte! Tam bu sırada; kin ve intikam dolu duygular-la Hz. Hamza’nın ciğerlerini dişlerinin arasında herkese göstere, göstere gevmeye başlar… Aradan geçen bir süre sonra Mekke Müslümanlar tarafından ele geçirilince birçok kadınla birlikte, Resul Allah’ın huzuruna çıkar ve Müslümanlığı kabul ettiğini söyler… Tabii bu olay yaklaşık 1400 yıl önce yaşanmış, bir müşrikin bir inanmışa duyduğu kinin intikamını yansıtıyor… Ya günümüzde olana ne diyelim?... Yani: Suriye de özgürlük için çarpışan güçlerden, sözde demokrat geçinen, Ömer el Faruk Tugayı Komutanı Abu Sakar adıyla maruf, Halid el hamad’ın yaptıklarına… Videoda izlerken insanın midesi bulanıyor… Öldürülen Suriyeli bir askerin kalbini bıçakla çıkarıp göstere, göstere yemeye kalkışması, 21. Yüz Yılın evrensel insan değerleriyle asla örtüşmüyor. İnşallah bu görsel olay, karşı propaganda amaçlı düzme bir oyundur. Yoksa… Hind, en yakınlarını öldüren Hz Hamza’ya duyduğu kin ve öfkenin intikamını, O’nun ciğerlerini yeme-ye çalışarak almayı düşünmüş. Hind Kim? Müşrik bir kadın; cahiliye döneminin son halka-sı… Ya Abu Sakar Kim? 21. Yüz Yıl Dünyasında, çağdaş, gelişmiş beyinlerin ürünü bir komutan… Üstelik Müslüman, üstelik Sünni... Müslümanlığın hangi öğretisinde böylesi bir vahşet var; görülmüş duyulmuş şey mi? Kalbini çıkarıp yemeye çalıştığın kim? Emir kulu zavallı bir asker… Belki O da Müslüman, belki o da Sünni… Şia olsa ne olur, Hıristiyan olsa ne olur, dinsiz olsa ne olur? O da Allah’ın yarattığı bir canlı, bir insan değil mi? Yiğitsen git! Esad’a git! İntikamını O’ndan al, hırsını ondan çıkar… Bu ne vahşet Allah’ım! Nedir bu Muhammet Ümmeti’nin başına gelen; neden hep Müslümanlar birbirini yiyor, neden hep Hıristiyan ve Musevi kulların bizleri yönetiyor ve hatta neden inancımızın sınırlarını onlar belirlemeye çalışıyor?... Ilımlısıyla, radikalıyla, talibanıyla Vs… Allah’ım! Biz Müslümanlar, “yalnız sana ibadet eder, yalnız senden yardım dileriz.” Bizlere güç ver, sabır ver, akıl ver Allah’ım! Akıl ver de, şu fani dünyada ehli kitap sahibi kullarının karşısında ezilip horlanmaktan, onlara uşaklık yapmaktan kurtulalım… Allah’ım! İslam Alemini yönetmekle ödüllendirdiğin kullarını da, hırslarından, kaprislerinden arındır; Onlara akıl fikir ver de, Muhammet Ümmetini bir birine kırdırmasınlar… Allah’ım! Sana haşa isyanım değil, arzımdır… Nedir Reyhanlı da başımıza gelenler; onca kulların, rahmetine kavuştu, onca kulların sakat kaldı, onca aile ocağına ateş düştü, nar-ı Cehennemin bir cüzisini bu dünyada yaşadı? Sen Hikmet sahibisin Allah’ım; rahmansın, rahim-sin, görensin, duyansın, bilensin, teksin ve gerçeksin… Ben naçiz kulunun, seni sorgulaması ne had- dine… Ama: Daha düne kadar, İki Müslüman kavmin kardeşçesine, güle oynaya, sana hamd ederek, geçinip gittikleri bir dönemden, böylesi kan içici, yürek parçalayıcı konuma neden, niçin getirildik? Komşularımızla sorunsuz yaşamayı hedeflemişken, neden ve kimin için dostlarımızla düşman oluverdik? Niyazımdır Allah’ım! Barışı düşmanlığa çeviren, Müslüman’ı, Müslüman’a boğazlatan kim ve kimlerse; O’nu ya da onları, Sen bildiğin gibi yap, cezalarını öbür dünyaya koma Allah’ım… Amin!