Boykotbir ülkenin, ticari bir kuruluşun ya da bir kişinin haksız uygulamalarına örgütlü karşı çıkma eylemidir. Boykot sözcüğü ilk kez 19. yüzyılda İrlanda´da kullanıldı. O dönemde İngiltere´de yaşayan İrlandalı büyük toprak sahipleri topraklarını işletilmek üzere simsarlara kiralıyorlardı. Bu simsarlar da, yüksek kazanç sağlamak amacıyla, yoksul çiftçilerden bile zorla para topluyorlardı. Bunlardan biri de, Charles Cunningham Boycott adında acımasızlığıyla tanınmış bir simsardı. İrlandalı çiftçilerle Boycott arasında 1880´de anlaşmazlık çıktı. Bunun üzerine Boycott´un çiftliğine saldıran kiracı çiftçiler, hizmetçileri sindirerek, Boycott´a posta ve yiyecek ulaşımını engellediler. Boycott yabancı işçi tutarak, 900 askerin koruması altında ekini kaldırtabildi. Boykot terimi, Boycott´a karşı gerçekleştirilen toplu protesto eyleminden sonra yaygınlık kazandı. Dünya üzerinde bilinen en ünlü boykota SSCB ve ABD arasındaki sürtüşme örnek verilebilir. Afganistan´a SSCB askerlerinin girişini protesto etmek amacıyla, ABD ile birlikte bazı ülkeler 1980 Moskova Yaz Olimpiyat Oyunları´nı boykot etmişti. 1984´te ise SSCB ve Doğu Avrupa´daki sosyalist ülkeler, oyunlarda ticari kaygıların ağırlık kazandığı gerekçesiyle, Los Angeles Olimpiyat Oyunları´nı boykot ettiler. O dönemdeki boykot sebeplerine baktığımızda, şimdi ne kadar komik olduklarını daha iyi anlayabiliyoruz. ABD ve Rusya… Al birini vur ötekine… Ülkemizde ise son zamanlarda bilinçli bilinçsiz her ürün boykot ediliyor… Hem de sebep gerekçe aramadan… Sosyal medyadan başlıyor boykot ve linç kampanyaları… Özel bir şirket sahibi Ahmet Bey cumartesi günü uyanır. Türk malı YATAŞ firmasından aldığı yatağından kalkar. Lavabo´ya gider Amerikan malı Signal diş macunu ve diş fırçasıyla dişlerini fırçalar. Amerikan malı Dove sabun ile yüzünü yıkar. İtalyan markası Armani´den aldığı takımları giyer, çocuklarının Amerikan malı Levi´s kot pantolonlarını ve Nike ayakkabılarını giydirir. Alman malı AEG buzdolabından çıkardığı İtalyan malı Nutella´yı Vakfıkebir fırınından aldığı ekmeğe sürer ve İngiliz malı Earl Grey çayla beraber kahvaltısını yapar. Bu sırada Güney Kore malı Samsung televizyonunu izler, derken Japonya malı Casio saati çalar. Fransız malı arabası Peugeot´ya atlar işe koyulur. Yolda Sırp Goran Bregovic´in Türk Sezen Aksu ile verdiği konserin cd´sini dinler. Arabasını park ettikten sonra Hollanda bankası ingbank´a gider. Oradan çektiği para ile Yunan bankası national bank of greece´in hissesinin büyük bölümünü satın aldığı Finansbank´ta kredisini öder. Amerikan malı Apple bilgisayarında öğle tatiline kadar çalışır. Öğle yemeğinde Amerikan Burger King´ten bir Royal Menu yer. Öğleden sonra çalışmaya devam eder. İş çıkışı Fransız marketi Carrefour´dan meyve sebze alır. Eve gider Hanımını da alıp İsveç marketler zinciri ikea´nın mağazasına gider alışveriş yapar eve döner. Amerikan kaynaklı Survivor´ı izler, Türk malı YATAŞ yatağına girer. Uyur..... İŞ BU YAZI KLAVYE BAŞINDA DÜNYAYI KURTARAN KESİME HİTABEN YAZILMIŞTIR!!! |