Eğitimde fırsat eşitliği sağlamak ve çocukların gelişimine uzaktan eğitimle katkı sunmak amacıyla 2020 yılından bu yana faaliyet gösteren Okul Destek Derneği (ODD) tarafından ‘Dijitalleşen Dünyada Eğitim’ paneli İş Mekan’da gerçekleşti.

Okul Destek Derneği, Türkiye’deki devlet okullarında 5, 6 ve 7. sınıflarda eğitim gören çocuklara yönelik uzaktan ücretsiz eğitimler sunarak dijital araçlarla öğrenmeyi keyifli hale getirirken; dijital eğitim alanındaki çalışmalarına da hız veriyor. Bu kapsamda, Khan Academy Türkiye Direktörü Alp Köksal moderatörlüğünde İş Mekan’da gerçekleştirilen ‘Dijital Dünyada Eğitim’ panelinde Yetkin Gençler Eğitim Kooperatifi Kurucusu Prof. Dr. Erhan Erkut, Okul Destek Derneği Başkanı Orkun Oğuz ve Eğitim ve Kariyer Danışmanı Nur Erdem Özeren’in katılımıyla eğitimde dijitalleşmenin oluşturduğu fırsatlar ve geleneksel eğitimle dijital eğitim arasındaki eksiklikleri kapatmaya yönelik çalışmalar değerlendirildi.

“Meslek seçimi önündeki engelleri kaldırıyoruz”

Etkinlikte konuşan Orkun Oğuz, yapılan son araştırmalara göre, Türkiye’nin yaşlanan nüfusuyla dünya ortalamasına yaklaştığını ve 2038’den itibaren yaşlı ülkeler kategorisinde yer alacağını söylerken bu demografik değişimin Türkiye’nin değerlendirmesi gereken bir fırsat olduğunu ifade etti. Oğuz, şöyle devam etti: “OECD rakamlarını eğitimimizin kalitesini artırdığımız taktirde yıllık bir buçuk ila iki puan büyüme hızımızı artırabileceğimizi gösteriyor. Hatta tüm OECD ülkeleri arasında Türkiye, milli gelirini eğitimini kalitesini iyileştirerek en fazla artıracak üç ülke arasında yer alıyor. Okul Destek Derneği olarak her sene 5 bine yakın öğrencimize bir öğretim yılı boyunca matematik fen İngilizce ve Türkçe derslerinde dijitalde doğmuş bir dernek olarak destek oluyoruz. 800’den fazla gönüllümüz aracılığıyla, dijital teknolojileri kullanarak oyunlaştırılmış içeriklerimizle küçük sınıflarda farklı coğrafyalardan gelen devlet okulundaki öğrencilerimizin aldıkları eğitimin kalitesini artırmayı amaçlıyoruz. Bu şekilde bir yandan ülkemizin eğitim yoluyla kalkınmasına destek olurken bir yandan da öğrencilerimizin temel bilimler ve mühendislik alanına yönelip geleceğin bilim ve teknoloji merkezli mesleklerini seçmelerinde önlerindeki engelleri kaldırmayı amaçlıyoruz.”

“Yapay zeka eğitimde sahneye çıkmaya başladı”

Panelde konuşan Prof. Dr. Erhan Erkut ise, eğitim sisteminde meydana gelen değişimde teknolojinin büyük rol oynadığını söyledi. Erkut, “Tersyüz eğitim, hibrid modeller, genişletilmiş gerçeklik ve yapay zeka eğitimde ana sahneye çıkmaya başladı. Yapay zeka ile gelecekte bireyselleştirme kapasitesi yüksek, kendi istediğiniz bir eğitim modeli oluşturmanızı sağlayacak. Bu yüzden hızlı dönüşüm içerisinde gençlerin kendini yenilemekte çok zorlanan formel eğitim sistemi yerine alternatif eğitim kurumlarına yönelmelerini ve kendi eğitimlerinin sorumluluğunu kendilerinin üstlenmesi gerekiyor. Burada STK’ların sorumluluğu da artıyor. Onlardan beklentimiz alternatif eğitim kurumlarının oluşumuna ve gençlerin buralara yönlendirilmelerine destek vermeleri. Çünkü değişimin en hızlı olduğu ve dolayısıyla adaptasyon becerisinin öneminin de en üst seviyede olduğu bir dönemdeyiz ve artık geri dönüş yok. Dolayısıyla, en önemli beceri olan adaptasyonun yanına onu destekleyecek hızlı öğrenebilme ve düşüldüğünde yeniden ayağa kalkmayı destekleyecek psikolojik sağlamlık becerilerini koymak önemli. Ve tüm bunların tepesine de vicdanlı bireyleri, toplumları koymamız gerekiyor. Çünkü vicdansız bireylerin ve toplumların yetkinlikleri ne olursa olsun bulunduğu topluma ve sisteme faydası dokunmaz” ifadelerini kullandı.

“Ekonomik kalkınma için eğitimde dijitalleşme önemli”

Ekonomik kalkınmaya giden yolda dijital dönüşümün sadece sanayi değil, eğitim için de çok önemli bir süreç olduğuna dikkat çeken Khan Academy Türkiye Direktörü Alp Köksal, şöyle devam etti: “İnsana yapılan yatırım dijital dönüşümde başarıya ulaşmak için yüzde 70’lik öneme sahip. Teknoloji ile barışık, sosyal ve büyük genç nüfusa sahip olan bir ülke olarak, eğitimde dijitalleşme sürecini iyi yönetebilirsek; geleceğin ihtiyaçları doğrultusunda gençlerimizi doğru bilgi, beceri ve yetkinliklerle donatabilir ve bu süreci fırsata çevirebiliriz. Bu dönüşüm sürecinde STK’lar geçmişten çok daha önemli bir rol oynama potansiyeline sahip. Dijital dönüşüm ve ekonomik kalkınma için, eğitim için, üreten bir toplum için, hızla değişen bir dünyada geleceğin öngörülemezliğinin önüne geçebilmek için, kısacası gençlerimiz ve geleceğimiz için; sivil toplum, iş dünyası, akademi, kamu ve tüm paydaşlar kapsayıcı bir bakış açısı ve sektörler arası işbirliği ile hep birlikte çalışmalıyız.”

“Öğrenme iklimi doğru kurgulanmalı”

Dijitalleşen dünyada eğitim süreçleri değişirken, Türkiye’nin farklı bölgelerinde yaşayan farklı sosyokültürel seviyelerdeki öğrencilerin yaşam biçimleri ve beklentilerindeki farklılıklara dikkat çeken Eğitim ve Kariyer Danışmanı Nur Erdem Özeren ise öğrenme iklimi üzerinde dijitalleşmenin önemine değindi. Özeren, “Dijital öğrenme imkanlarına eşit şekilde sahip olmayan öğrencilerin, kariyer gelişimlerini de aynı yol üzerinde değerlendiremezsiniz. Bu yüzden her öğrenci, bölge için öğrenme ikliminin doğru kurgulanması önemli” dedi.

“Artık eğitimde çok fazla bilgi öğretmek değil, öğrendiklerini yetkinlikle hayata geçirecekleri bilgiyi vermek önem taşıyor” ifadelerini kullanan Özeren, “Dijitalleşmeyle değişen eğitim dünyasıyla birlikte iş dünyası ve iş yapış şekilleri de değişecek. Bu süreçte de öğrenciler kendilerini doğru yönlendirecekleri kaynaklara ve sosyal ortamlara dahil olmayı daha değerli buluyorum” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA