Kâbe´deki evlenme teklifini duymuşsunuzdur. Sanırım Suudi Arabistan devleti bile twitter´dan kınamış bu gençleri. Bir klişe vardır; ruhsal hastalıklar için psikiyatriste gidilir, o da sorunun kaynağına, çocukluğumuza inmek ister.. Ben de çocukluğumuza inip bilmek istiyorum; Teşhir hastalığının bu denli vahim bir olaya dönüşmesinin altında ne denli sorunlar yattığını?
Bermuda şeytan üçgeni; yani telefon, internet ve sosyal medya.. Eğer bu üçgenin hayatımızda var olmadan önce ve var olduktan sonraki makas açıklığını farkedersek sorun kendiliğinden ortaya çıkacaktır.
Konuyu, (bildiğimiz kadarıyla nikahsız) iki insanın Kabe´de evlenme teklifi ahlaksızlığını bir kenara atarak (atılacak gibi değil) masaya yatırdığımız da, bu gün milyonlarca insanın evlenme yolunda olduğu dönemlerden farksız bir dönem geçirmiyorlar..
Sevgililer ve olabildiğince internetteler, facebook´ta söz kesiliyor, instagram´da nişanlanıyor, twitter´da “kocişim ile sabah kahvaltısı kalp kalp” twitleri ile popüler kültüre uyum sağlanıp, evleniliyor.. Mahrem hayatlarını sadece kağıda (mektup) aktaran, senelerce sır gibi saklayan ve namusu bilen insanoğlu nasıl olur da ancak arsızların söylemekle ar duymayacağı bir şekilde tüm mahremini dünyaya ifşa edebilir?
Sosyal medyayı “kullanmayalım” demek de çok yavan, lakin bu araçlar oksijen gibi hayatımızda reel bir yeri var. Kullanmakta sorun yok, sorun irademizde, sorun bizde. Bu platformlar içimizdeki tüm marazları bir bir döküyor profillerimize.
Facebook´un olması yetmiyor, ne düşündüğünü de bilmek istiyorlar. Instagram´ın olması isteniyor ama attığın her adımı da hikaye olarak paylaşman gerekiyor. Twitter´ın var ama takipçin az, seni popülerliğe davet ediyor. Popüler olmak için şebek maymununa çeviriyor, yalan söyletiyor, maskaralık yaptırıyor..
Sana devlet başkanı gibi muamele çekiyor da ulusa sesleniş yapman için beklendiğin hissini veriyor. Popülerlik adına insan fıtratına aykırı ne varsa istiyor.. istiyor.. sana bir şey vermiyor ama senden seni istiyor..
İşte Kâbe´deki gençlerin durumu bizim renklerimizden oluşan bir portrenin tamamlanmış halidir.
Kâbe´deki gençler biziz, sadece bir farkla, biz Kâbe´de değiliz vesselâm!
|