AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR

ÇEVRE TEMİZLİĞİNE ÖNEM VERMEK!

 

 

Hani güzel bir atasözümüz vardır: “Ağaç yaş iken eğilir!” diye. Ancak biz ağaç büyüyüp serpildikten sonra onu eğmeye veya düzeltmeye kalkarız. Neden bu gün böyle bir yazı ile sizlere merhaba dediğime gelince:

      Kurban Bayramı öncesi damadım, ben ve damadın babası ile Yenice Mahallesi üzerinde Esentepe Mahallesi yakınlarında ki kendi yerlerine çıktık. Biraz hava alırız ve birazda da şifalı otlardan Civan Perçemi bitkisi toplarız demiştik. Ormanlık alanda bahsettiğim bitkiyi toplamaya başlamıştık. Gel gör ki nereyi dolaşsak her yer çöp dolu. Her çeşit çöp mevcut! Piknik yapıp çöplerini rast gele sağa sola savuran bu insan müsveddelerine söylenecek söz bulamıyorum doğrusu. Biz her gezdiğimiz yerde ki çöpleri toplayıp bulduğumuz bir gübre çuvalına koyup yol kenarına çıkardık. Ama gel gör ki koca ormanlık alanı toplayıp temizlemek insanın günlerini hatta haftalarını alır!

     Beni en çok yaralayan ve üzen konu ise bunu yapanların Müslüman olmaları idi! Temizliğin İmandan geldiğini vurgulayan ve beş vakit abdest almanın da bir temizlik davranışı olduğunu bildiğimiz halde, bu duyarsızlığımıza bir türlü anlam veremiyorum. Bu davranışı çocuklarının önünde yapanlar onlara kötü örnek olduklarının farkında değiller mi? Çocuklarımıza temizliği nasıl tembihleyebiliriz? Çevreyi kirletmenin bence cinayetten hiçbir farkı yok. Yarın bu çocuklarda büyüklerinin izinden giderek bu kötü davranışı devam ettirmiş olmayacaklar mı?

     Her neyse aradan birkaç hafta geçti Kurban Bayramı öncesi Cuma vaazında: “Kurbanlarınızı kestikten sonra hayvanın atıklarını gelişi güzel çöp kont yerlerine atmayın! Çevremizi temiz tutalım!” diye defalarca uyarılarda bulun Vaaz yapılmasına rağmen, Mahalle aralarında ve evlerinin bahçelerinde gelişi güzel kurban kesenleri ve bu da yetmiyormuş gibi hayvanın işkembesini ve yenilmeyen yerlerini, bırakın çöp kont yerlerine atmayı boş arazilere veya inşaat molozları arasına atmaları da insanı düşündürmüyor değil?

     Milanyum çağından söz ediyor ve hemen yediden yetmişe herkesin cep telefonu mevcut iken neden Belediye yetkilileri aranmayıp bu olumsuzlukları yapıyoruz buna da bir anlam vermek mümkün değil. Bu olumsuzlukları gören gayri Müslimler bütün İslam âlemini karalamakta, bizleri çağın dışında kalmışlıkla suçlamaktadırlar. Böylesine olumsuzluk kozunu onların eline neden veriyoruz? Neden bu güzel dinimize leke sürmeye yelteniyoruz. Dinimizin temelinde temizliğin olduğunu adeta unutmuş gibiyiz.

     Yazımın başında da belirttiğim gibi: “Ağaç yaş iken eğilir” sözüne uyarak, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza kötü örnek olmayalım. Onları her fırsatta temizliğin önemini belirtip çevreci birer birey olarak yetiştirelim. İnsanın ibadeti kadar önemi olan beden temizliği ve çevre temizliğini onlara aşılayıp, sağlıklı bir toplumun temizlikten geçtiğini tembihleyelim!

Bütün bu anlattıklarım yetmiyormuş gibi şu Ağustos ayı sıcağında ormanlık alanlarda hala piknik yapıp, çöplerini gelişi güzel ormanlık alanlarda bırakanlara rastlamamanız mümkün değil. Sıcakların had safhaya ulaştı şu günlerde ağaç altlarına atılan cam şişe ve materyaller güneş ışığı ile buluşarak kuru çalı çırpıyı tutuşturup orman yangınlarına dönüşmemesi içten bile değil.

Yaz aylarının en sıcak günlerini yaşadığımız şu Ağustos ayında vatandaşlık görevlerimizin başında gelen çevreyi koruyup kollamak bizim en önemli görevimizdir. O halde insanlığın idame etmesi için ormanlarımıza ve çevre temizliğimize dikkat etmeli olduğumuzu unutmayalım. Çocuklarımız sürekli olarak bilinçlendirip gerek çevre temizliğini ve gerekse ormanlarımızın değerini onlara sürekli hatırlatalım.

Bir başka yazımda buluşmak üzere hoşça kalınız…