Geçtiğimiz hafta evinde Bucaspor´u ağırlayan İnegölspor, son dakikalarda bulduğu golle üç puana uzanırken, Cumartesi günü yine evinde ağırladığı kendisi gibi 12 puanlı Sancaktepe Belediyesinden yine son dakikalarda attığı golle bu sefer ancak bir puanı kurtarabildi.
Aldığı bu bir puanı maçtan sonra kendilerini tribünlere çağıran taraftarlarıyla kutladı mı? Gönül mü aldı? Anlayamadık. Doğrusu evinde böylesine mahkum oynadığı ve rakibinin yağmur gibi gol pozisyonlarına maruz kaldığı bir maçtan son dakikalarda Okan´la kurtardığı bir puana sevinmelidir.
Rakip Sancaktepe Belediyesi takımını 2-3 yıl önce Yenice´de İnegölspor Akademi takımlarından birisi ile maçları vardı. O maçta bu takımın yöneticilerinin ve çalıştırıcılarının takımlarına ilgisini görünce bu takımı birkaç yıl sonra üst liglerde seyredebileceğimizi tahmin etmek zor değildi. Nitekim alt liglerden hızla yükselip Cumartesi günü rakibimiz oldu. Hem de öyle bir rakip ki, sahaya sürdükleri oyuncuların hepsi büyük bir uyum içerisinde ve maçın tamamına yakın bölümünde o kadar etkili ve atak oynadılar ki, takdir etmemek mümkün değil.
Yakaladıkları 7-8 tane mutlak gol pozisyonundan sadece 2´sini gole çevirebildiler. Kaçırdıkları pozisyonların bir kısmında son vuruşu yapamadılar, bir kısmı direklerden dönerken, bir kısmını da günün tartışmasız yıldızı olan kalecimiz Şener refleksleriyle tecrübesini birleştirerek kurtardı. Çok iyi oynamalarına ve hücum futbolunu teknikleriyle bütünleştirerek göze hoş futbol oynadılar. Bu kadar mutlak pozisyonu gole çeviremezsen “atamayana atarlar” kuralına takılıp Okan´ın golü ile sahadan bir puanla ayrıldılar. 9 numaralı İlker, 20 numaralı Selim ve 22 numaralı Recep Burak birer yıldız gibi parladılar. Bu İlker gibi forvetleri neden bulamayız anlayamıyorum. Sancaktepe kurduğu bu mütevazi ve etkili kadroyu kurarken, kaleci almayı unutmuş. Zira maçı kalecisiz oynadılar desek yanlış olmaz. Çünkü kalecileri Mehmet birinci golde iç direkten dönen topa dönerek topu sol eliyle çelmek varken, tutmaya çalıştı ve doğal olarak topu kalesine aldı. İkinci golde de Okan´ın on sekiz dışından ve çaprazdan attığı şuta yatmakta geç kalınca takımını beraberliğe razı etti. Bu sezon İnegöl´de seyrettiğim en atak ve en çok gol pozisyonuna giren takımdı. Bu kaleci ile nereye kadar giderler tahmin etmek zor.
İnegölspor´a gelince, teknik heyet maça kalede Şener, geride Enes-Bilal-Murat-İsa, ortada Enes Ata-Barış Sinan-Emrah-Ali Sakal, ileride Okan ve Cihan tertibiyle başladığı maçın ikinci yarısında stoperde inanılmaz hatalar yapan Murat´ın yerine Uğur, Barış Sinan´ın yerine Ahmet Hakan ve Ali Sakal´ın yerine Ertuğrul´u oyuna aldı. Bu değişiklikler maçın son dakikalarında takımımızın canlanmasına ve rakip kaleyi hatırlamasına neden oldu. Nitekim beraberlik golünü de bu dakikalarda buldular.
Maça tutuk ve etkisiz başlayan takımımız ameliyat olan kaptan Kemal´in yerine stoperde şans bulan Murat öyle hatalar yaptı ki, bu hatalarını rakip forvetler değerlendirebilse takımımız tarihi fark yiyebilirdi. Teknik heyet bu hatalarına 60 dakika dayandı ve sonunda oyundan almak zorunda kaldı. Rakip Sancaktepe o kadar teknik ve kollektif oynuyordu ki, her 5 dakikada bir mutlak bir gol pozisyonuna girdiler. İnegölspor´lu tecrübeli oyuncularımız bunları adeta seyretti. Bu tecrübeli oyuncularımızın bazılarını 40-50 dakika sahada göremedik. İşte böylesine etkisiz bir kadronun içerisinde kaleci Şener tecrübesini ve klasını konuştururken, tarihi farkı önleyen günün tartışmasız yıldızıydı. Buna İnegölspor´a geldiği günden beri müthiş bir performans gösteren ve her maçta takdir toplayan Enes Ata´YI, kaptan Bilal´i ve Okan´ı eklersek bu dört oyuncunun dışındakilere teknik heyetimizin gerekli uyarıyı yapacağına inanıyorum. Teknik heyet elindeki kadronun tamamına gerekli forma şansını veriyor. Takımımızın kapasitesi bu kadar. Hepsi tecrübeli, maliyetleri dudak uçurtacak derecede fazla olmasına rağmen tecrübelerini yeteri kadar sahaya yansıtmıyorlar. Hiç kimse bu tecrübeli kadrodan şampiyonluk beklemiyor ancak Sancaktepe gibi bir takım karşısında hem de evinde bu müthiş tribün desteğine rağmen bu kadar etkisiz oynamamalıdır.
Sonuç olarak İnegölspor yenebileceği Sancaktepe takamındanberaberliği şansıyla kurtardı. Bu beraberlikte en büyük pay kaleci Şener´indir. Her şeye rağmen bu maçtan 1 puanı maçın sonlarında kurtardı. İnegölspor´un fikstürü bu haftaya kadar iyiydi. Bu haftadan itibaren Amed, Hatay, Keçiören, Afjet Afyon ve Kastamonu gibi takımlarla oynayacak. Yani zirvedeki veya zirve iddiası olan takımlarla oynayarak devreyi tamamlayacak. Zor bir dönemece giriyor. Bu nedenle şimdiye kadar evinde oynadığı maçları kazanmalıydı.
Tüm bu zorluklara karşı grubumuzda Mersin-Tuzla-Kocaeli Birlikspor-Eyüpspor gibi maddi yönden can çekişen küme düşmeye aday takımlar var. İkinci yarıda ne olur bilemeyiz. Ancak ilk yarıda daha etkili ve istekli oynayıp puan veya puanlar toplamalı. Zirveyi unuttuk, düşmesin yeter. Şu anda düşme korkusu olmadığına göre biraz daha gayretli olup orta sıralarda yer bulmalı. Bunun için teknik heyetimiz her pozisyonda kulübeden fırlayıp hakemlere el kol ve sözlü sataşacağına hafta içerisinde takımımızla ilgilenmeli ve o tepkileri sahada gezinen maliyeti yüksek lejyonerlere göstermelidir. Yaşlı ve tecrübeli oyuncularımız ayağa kalkarsa gençlerimiz onların arkasından gelir.
İnegölspor´umuzun Diyarbakır´da Amed maçı başarılarını yazmak dileğiyle, Cumhuriyetimizin kurucusu ve başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygıyla ve rahmetle anıyorum. Cumhuriyet bayramımız şimdiden kutlu olsun.