Merhaba yazıma başlamadan önce korona virüs dalgası yükselmeye başladığını söylemem gerekiyor. Bu bulaşıcı hastalık bütün insanlığı tedirgin ettiği halde maske takmamakta, sosyal mesafeyi korumamakta ısrar ediyoruz. Doğrusunu söylemek gerekiyorsa, artist olmaya gerek yok. Umursamayan bazı kişiler maskeleri ellerinde kollarında tutarak, bütün insanları tehdit ediyorlar. Bu bulaşıcı hastalık sadece kurallara uymayanları yakalasa, aslında hiç problem kalamayacak diye düşünüyorum.
Asıl konumuza gelmek istiyorum; ilçe belediyemiz elinden geldiğince vatandaşlarımıza hizmet vermeye çalışıyor. Bu hususta bir çok konuda tebriklerimi sunuyorum. Ben çevreci olarak gezilerim esnasında olumlu veya olumsuz bir çok şeyi görme imkanım oluyor. Bazı vatandaşlarda beni arayıp ihbarda bulunup dertlerini dile getiriyorlar. Vatandaş diyor ki; bazı yerlerde, bazı konularda ayrımcılık mı yapılıyor? Örnek olarak; Süleymaniye Mahallesinin alt geçidinin sağı solu çiçeklerle süslenmiş. Güzel görünmesi için hiç bir masraftan kaçınılmamış. Ancak şimdi duvarlarda bulunan çiçekler dökülüp çürümeye başlamış. Yeni yapılan Mesudiye altgeçidine bakıyoruz. Harika olmuş. Bakalım bu güzellik ne kadar devam edecek? Ama buradan söylemek istediğim, bir kaç sene evvel yapılan altgeçit bir sürü masraftan sonra yap-bozla yenilendi. Yap-bozlar devam ede dursun, bunların parası vatandaştan çıktığı unutulmasın.
Gelelim Eskişehir yolu üzerindeki ilçemizin çıkışında bulunan Bedre köprüsünün içler acısı durumuna. Bu alt geçitten her gün yüzlerce insan ve aracın geçiyor. Köprü çok alçak ve karanlık, çevresi pis. Buradan geçmek zorunda olan vatandaşlar özellikle geceleri geçmekte tedirgin oluyorlar. Uyarı yapmak benim insanlık görevim. Yetkili olanlar bir kaza veya nahoş bir olay olmadan Bedre Köprüsünün bir an temizleyip, ışıklandırılıp, diğer alt geçitler gibi yapmalarını bekliyorum. Maskemizi takalım mesafemizi koruyalım, saygılarımla…