Geçmiş kurban bayramınız kutlu olsun. Müslümanların kurban kesip sevap kazanmak için yerine getirmiş olduğu bayramlardan birisidir. Her sene olduğu gibi bu senede çevreyi gezerek, kurban kesenlerin çevreyi nasıl kirlettiklerini belgeleyip, sizlere göstermek istedim. Kısacası rezillik. Birileri para kazanıyor, birileri de eti alıp dolaba koyup zamanı geldiğinde antrikot bonfile köfte haşlama etleri tüketiyor. Geride bıraktıkları rezilliği, pisliği görmezden geliyorlar.
Burada asıl suçlu kesim yapanlar veya yaptıranlar değil, bu gibi yerlere kesim ruhsatı verenler. Yazıktır, günahtır. İnsanlık için sesleniyorum; derelerimizi, sularımızı, doğamızı kirletmeye kimsenin hakkı yoktur. Kısmet olursa sağ olursam kurban bayramı gelmeden yetkili olanları uyarıp, bu denli kirletenlere kesim ruhsatı verilmemesi için uyarıda bulunacağım. Piknik yapmayı, temiz havayı solumayı, yiyip içmeyi seviyoruz ama maalesef çevreyi kirletip terk etmeyi de seviyoruz.
Baba ve annelerin çocuklarına çevreyi temiz tutmaları için ne gibi öğütler verdikleri önemlidir. Gelin görün ki, büyüklerin yaptıklarına baktığınızda küçükler ne yapmazlar. Resimde gördüğünüz gibi yemişler içmişler öylece bırakmışlar. Geçmiş aylarda Gülbahçe mahallesi mesire alanında bulunan çeşmeyi bir sebepten dolayı mühürlenmiş sular akmıyordu.
Çevresini temizleyip yaklaşık 15 çuval kadar pet şişe, çocuk bezine varıncaya kadar temizledim. Gelin görün ki, yiyip içip kirletip gidiyoruz. Normal çünkü kirletmek içimize işlemiş. Sonumuz hayırlı olmaz diye düşünüyorum. Bu arada pandemi geri geldi. Maske mesafeye dikkat, saygılarımla…