Geçtiğimiz hafta deplasmanda Sancaktepe’den 3 altın puanla dönen ve kalan iki maçını ligin dibindeki takımlarla oynayıp, devreye biraz daha rahat ve umutlu girmeyi hedefleyen temsilcimiz İnegölspor, Pazar günü evinde ağırladığı 14 puanlı Eyüpspor’a karşı oynadığı inanılmaz derecede etkisiz, daha doğrusu çok kötü bir oyunla bir kez daha yıkıldı. Kaybettiği bu maçtan ve çimlere gömdüğü 3 altın puandan çok daha önemlisi, tribünlerin dolup maç boyunca müthiş destek verdiği ve tüm avantajların kendisinde olduğu bir ortamda taraftarlarına gelecek için hiç umut vermemesidir. 14 puanla fikstürün diplerindeki bir takım İnegöl’e geliyor ve maçın başından sonuna kadar etkili ve güzel bir oyun oynayarak, korkmadan atak üstüne atak oynayarak, onlarca pozisyona girerek elini kolunu sallaya sallaya 3 puanı hakkederek alıp gidiyor. Maçta birkaç dakikalık şuursuz bir baskının dışında İnegölspor’umuz için olumlu yazılacak bir tek pozisyon yok. Evinde kaybettiği bu 3 puanla, geçtiğimiz hafta deplasmanda Sancaktepe gibi iddialı bir takımdan aldığı 3 altın puanı silip götürdü. Yazık oldu hem de çok yazık.
Rakip Eyüpspor geçtiğimiz hafta yazdığım gibi İnegölspor’un futboldaki belalısı bir takım. Bu takımla yıldızlarımız hiç barışmadı. Hep aynı gruptayız ve her yıl çok stresli maçlar oynuyoruz. Bu maçlar hep gergin ve olumsuz geçiyor. Bunlardan bir tanesi de Pazar günü oynandı. Ancak bu maç beklediğimiz gibi gergin ve stresli geçmedi. Aksine Eyüpspor, bugüne kadar topladığı puan ve fikstürdeki yerine taban tabana zıt bir oyun ortaya koyarak hepimizi şaşırttı. Maçın başından sonuna kadar oyunun mutlak hakimiydi. Biraz dikkatli olabilselerdi, bu maçtan farklı bir galibiyetle ayrılabilirlerdi. İnegölspor’a maç boyunca adeta top göstermediler. O kadar çok pas yaptılar ki, durumunu bilmesek grubumuzdaki şampiyon adaylarından birisi diyebilirdik. Bence bu kadar az puanı olan ve ligin dibindeki bir takım İnegölspor deplasmanı gibi bir deplasmanda, İnegölspor bu kadar kötü ve etkisiz oynamasa, bu kadar iyi ve üstün bir oyun ortaya koyamazdı. Eyüpspor aldığı bu çok sürpriz ve altın değerindeki 3 puanla fikstürde İnegölspor’u yakaladı. Son maçını da Gaziantepspor’la evinde oynayacağını düşünürsek, devreyi 20 puanla kapatır.
İnegölspor’a gelince Teknik heyet maça kalede Şener, geride Orhan-Bilal-Volkan-Kemal, ortada Serhat-Emirhan-Taner- Osman, ileride Okan ve Yaşar tertibi ile başladığı maçın 2.yarısında, Emirhan’ın yerine Ahmet Hakan, Okan’ın yerine Cengiz’i oyuna aldı. Maça çok tutuk ve etkisiz başlayan İnegölspor, maçın ilerleyen bölümlerinde inanılmaz bir şekilde orta sahasını rakibine teslim edince, oyunun hakimiyeti tamamen rakibe geçti. Rakip orta sahası zirveye oynayan bir takımın orta sahası gibi oynamaya başladı. Tribünlerin müthiş desteğine rağmen İnegölspor’umuz oyunda üstünlük sağlayamadı. Bu kadroda kart cezalısı Yasin ve kırmızı kart cezalısı Gökhan yoktu. Bu iki oyuncunun yerine iki kaptanımız Kemal ve Bilal oynadı. Bilal sakatlanıp çıktı. Kaptan Kemal ise, ilk yarıda sol bek oynadı. Yaşı ve aşırı ağır oluşu nedeniyle koridor oldu. 2. yarıda Bilal’in yerine stopere geçince durumu idare etti. Halbuki maça sol bekte Osman’la başlanmış olsaydı, çok daha doğru olurdu. Maçta İnegölspor’un tartışmasız en iyi oyuncusu Osmandı. İlk yarıda soldan sürekli geldi. Ancak forvet özelliği olmadığı için getirdiği topları ortalayamadı. Ancak gerilere gelerek Kemal’in 7-8 tane hatasını kapatarak, akını kesti. 2. yarıda yerinde oynayınca performansı yükseldi. Osman’ın dışında görevini iyi yapan oyuncumuz yoktu. İlk yarıda adeta sahadan silinen İnegölspor, oyuna Ahmet Hakan ve Cengiz’i aldı. Cengiz bir hayli iyi oynadı. Ancak Ahmet Hakan emekliliğini bekleyen yaşlı bir oyuncu gibi sahada gezindi. Ah Hakan ah? Bu gençliğinle ve bu fiziğinle biraz daha ilgilensen, yani çok daha fazla çalışıp kendini biraz olsun geliştirebilsen. Paraları çuvala koyup taşıyacaksın. Ülkemizde santrofor yok. Hepsi yabancı. Dikkat et, zaman hızla akıp geçiyor. Bunu yapmak için geç kalabilirsin. Benden söylemesi, kendin bilirsin. İnegölspor’da Gökhan Güleç’ten sonra hangi genç oyuncuya, hem de bu kadar sınırsız şans verildi. Takdir senin.
Bir paragrafta Taner Yalçın’a açacağım. Bu oyuncu orta alana sürpriz yerleşti. Daha doğrusu Fatih hoca yerleştirdi. Neyine bakarak yaptı bilemiyorum. Bildiğim bir şey varsa, Yalçın içerideki maçlarda takımımızın hızını kesiyor. Yan paslarla ve geriye paslarla evimizdeki maçlarda İnegölspor’a rakip takımlardan daha fazla zarar veriyor. Bu maçta Fatih hoca ona 95 dakika nasıl dayandı, aklım ermiyor. Dışarıda belki bu geri ve yan paslar işe yaramıştır. Ancak evindeki maçlarda müthiş zarar veriyor. Ben teknik heyet olsam Taner’i İnegöl’deki maçlarda aklımın ucundan dahi geçirmem. Eyüp maçında Taner’i izlerken çok şaşırdım. Bir oyuncu bu oyunla İnegölspor formasını nasıl giyer? Kornerleri ceza alanına havadan indiremez olduk.
Sonuç olarak, Sancaktepe maçından sonra bir kez daha umutlandık. Ancak büyük hayal kırıklığı yaşadık. Hayal kırıklığımız çimlere gömülen 3 puandan çok, İnegölspor’un oynadığı etkisiz ve kötü oyunadır. İnegölspor’un oynadığı böyle bir oyunun karşılığı futbolda sıfır puandır. Ancak bazen sürprizler oluyor. 90+2 de gol yiyorsun, 90+4’te galibiyet golü buluyorsun. Bunlar futbolda var ve var olmaya devam edecek. Ancak istikrarlı futbol oynamak bir ayrıcalıktır. İnegölspor’da ilk yarıda istikrar sıfırdı. 2. yarıyı bekleyip göreceğiz. Üzüntüm Eyüpspor’la oynadığımız maçları içeride dışarıda izliyorum. Bize bu kadar zorluk çıkaran ve zor maçlar oynadığımız bir takımı hem de evimizde çok kötü oynayarak yenilmemizdir. İyi oynayıp yenilmedik. Gerçekten kötü oynadık. Buna bir de maçın hakemi katılınca berbat bir sonuç oldu. Orta hakem tam bir felaketti. İnanılmaz derecede kötü bir maç yönetti. Okan’a gole giderken gösterdiği sarı kart tam bir faciaydı. Orta hakem tüm takdir haklarını rakipten yana kullandı. Ancak maçı hakem yüzünden kaybetmedik. Teknik heyetimiz maç sonunda tribünlerin çıkış kapılarında taraftarların tepkisini duysa, maç sonunda biz iyi oynuyoruz, iyiye doğru gidiyoruz gibi demeçler vermezdi. Devrenin bitimine sadece bir maç kaldı. Ankara’da Ankara Demirspor maçı kaldı. Demirspor küme düşme potasında 3. ligi bekliyor. Bu maçtan sonra İnegölspor devre arası tatile girecek. Bu devrede neler yapılır, nasıl önlemler alınır, bekleyip göreceğiz. İnegölspor’un Play-off şansı da bitti. Yönetim gelecek sezona maddi yaralar açmadan bu sezonu kapamaya baksın. Bu kadar başarısızlıktan sonra, bir de borç yükü bırakırsa, vay İnegölspor’umuzun haline. Bu kadrodan büyük umutlarla ve hatırı sayılır paralarla alınan birkaç oyuncu ile mutlaka devrede yollar ayrılmalı. Yerlerine bir veya iki tane dinamik koşan mücadele eden oyuncu alınmalıdır. Ancak gönderilmesi gerekenleri göndermek şart. İsmail Ertekin’in gözdelerinden Arif Şahin nerde ne yapıyor? İsmail Ertekin gelsin, onu Sakaryaspor’a götürsün. Aksi halde Arif amatör kümede bile takım bulamayacak. Bunlar sadece transfer yanlışlarından birisi. Daha neler var neler. Eyüp maçı hezimetinden sonra İnegölspor gider, Ankara Demirspor’u yener. Yenerse bu başarısızlıkların üstü örtülecek mi? Hiç sanmıyorum. Büyük bir operasyon şart. İnegölspor forması bu kadar ucuz ve kolay değildir. Bunu sahada gezinen tecrübeli lejyoner oyuncularımız da er geç anlayacaktır. Anlamalı da. İnegölspor’un başarılarını yazmak dileğiyle...