Geçtiğimiz hafta İzmir deplasmanında küme düşme potasındaki tahtası kapalı Altay’a çok etkisiz ve kötü bir oyunla kaybettiği altın değerindeki 3 puandan sonra

Pazar günü evinde ağırladığı geçtiğimiz sezon 3. ligden yeni gelen ve 9 puanla düşme potasında 17’nci sırada bulunan Karaköprü Belediyespor’u çok zorlandığı maçta İbrahim Can’ın kazandırdığı ve kendisinin kullandığı penaltı golü ile nihayet 10 maç sonra unuttuğumuz galibiyeti kazandı. Düşme potasında bu maçı kazanması halinde İnegölspor’u puan olarak yakalayacağı 6 puanlık maçı kazanan temsilcimiz 15 puanla 12. sıraya yükseldi. Bu maçın bir başka özelliği de Altay hezimetinden sonra teknik direktör Necati Erkmen’in istifası nedeniyle bu hafta takımımızı yardımcı antrenörler sevgili öğrencilerim Caner Taban ve Eser Durak nezaretinde hazırlanmasıydı. Bu galibiyet karşı tribünlerin girişlerinin ücretsiz olması nedeniyle taraftarların maça rağbet ettiği ve tribün desteği mükemmeldi.

Rakip Karaköprü Belediyespor geçtiğimiz sezon iyi bir performans göstererek 3. ligden 2. lige yeni gelen mütevazi kadrosu ile mücadele eden ancak ligin başından bu yana kötü sonuçlar alarak düşme potasında 9 puanla 17. sırada yer alıyor. Fikstürde kendisine yakın olan ve bu maçı kazandığı takdirde rakibini puan olarak yakalayabilecek bir ortamda geldiği maçta beklediğimizden daha etkili ve mücadeleci bir oyun sergiledi. Puan veya puanlar almak hedefi ile geldiği maçta 3 haftadır kalesinde harakiri yapan ve inanılmaz yanlış çıkışlar yapan kalecimiz Egemen’in yine saçma bir çıkış yaparak 18 dışındaki gelen topu kafa ile çeviremeyince kafasından seken topu boş kaleye yuvarlayan İbrahim Halil takımını beraberliğe taşımasına rağmen İnegöl sporun tek gol umudu İbrahim Can’ı altı pasta düşürmesi sonucu maçın bitimine 10 dakika kala 3 puanı çimlere gömmekten kurtulamadılar. Maçın büyük bölümünde iyi direnç gösterdiler. Yakaladıkları birkaç pozisyonu değerlendirebilseler sahadan puan veya puanlarla ayrılabilirlerdi. İnegölspor’umuz şunu görmeli eğer 2.ci maç kritik bir pozisyonda oynanırsa çok zor bir maç olur.

İnegölspor’a gelince teknik heyetimiz Caner hoca, İdari menajer Eser hoca ve Hakan hoca bu maça hazırladıkları takımımızı maça kalede Egemen, geride İsmail Kayalı-Batuhan Çakır-Recep Efe-Mustafa Emre, ortada Yusuf-İsmail Zehir-İbrahim Can, ileride Sadık Arda-Fatih-Hasan Alp tertibiyle çıktıkları maçın 2.yarısında İsmail Kayalı’nın yerine Bilal, Yusuf’un yerine Uğur’u oyuna aldı. Bu değişiklikler oyuna olumlu yansımadı. Maça tedirgin başlayan ve bir an önce bu çok kritik maçta öne geçme telaşı ile rakibe önemli pozisyonlar vermeye başlayan temsilcimiz devreye beklediğimiz golü bulamadan golsüz girdi. 2.yarıya teknik heyetimizin de verdiği gazla mutlak kazanmak için başlayan temsilcimiz aradığı golü forvetten değil müdafaamızdan buldu. Sağdan yapılan bir ortada ceza sahası içerisinde topa vuran stoperimiz M.Can takımımızı öne geçiren golü attı. Bu gol sevinci görülmeye değerdi. 10 hafta sonra gelen bu galibiyet golü ile yedek kulübemiz şahlandı. Ancak bu gol sevinci uzun sürmedi 10 dakika sonra ceza sahamıza atılan uzun bir topu kalesinden kontrolsüz çıkarak ceza sahası dışında kafa ile kesmek isteyen kalecimiz Egemen maalesef topu arkasına düşürdü. bu topa rakip oyuncunun boş kalemize sadece dokunmak kaldı, oda onu yaptı. Bu şok gol takımımızı çok sarstı. Golden sonra teknik heyetimizin yaptığı 2 değişiklikten biri olan sağ bek İsmail’in oyundan alınması çok geç oldu. Çünkü İsmail maalesef ya 2.lig topçusu değil ya da İnegölspor’a sakat geldi. İyileşmediyse niçin oynatılıyor? İyileştiyse neden böyle kötü oynuyor? İlk yarıda adeta koridor oldu. Teknik heyetimiz bu durumu neden 71 dakika seyretti. Kalan 2 maçta bu oyuncuyu oynatmaya devam ederseniz faturası çok ağır olur. Kaptan Uğur resmen iflas etmiş. Oynadığı maçlarda takımımız 10 kişi oynuyor. Uğur tecrübeli bir oyuncu kendi durumunu görüyordur. Ya futbolu bırakacak ya da kendini toparlayıp takımımızın bu zor durumunda gemisini yürütecek. Aksi halde devrede kendine bir BAL ligi takımı bulmalıdır. Maçın berabere gelmesi tribünlerin sesini yükseltmesi oyuncularımızı kamçıladı. Nitekim bu sezon takımımızda İsmail Zehir ile birlikte takımımızı sürükleyen İbrahim Can’ın yaptırdığı penaltıyı kendisi gole çevirerek takımımızı ipten aldı. Ancak tecrübeli İbrahim Can’ın bu penaltı golünden sonra formasını çıkarıp sevinmesi iyi olmadı. Kart göreceğini bile bile formasını çıkardı. Bu sarı kart ileride çok önemli bir maçta karşısına ağır bir fatura olarak çıkabilir. Bu hareketi ligimizin ve Avrupa liginin maçlarında seyrekte olsa görüyoruz. Bu yanlış hareketi İbrahim Can gibi tecrübeli bir oyuncu bir daha yapmamalı. Bu hareketin dışında binlerce sevinme şekli var. Bu maçta kaleci Egemen’in kalede adeta harakiri yaptığını yazdım. Acilen onu zorlayacak bir kaleci alınmalı. Yoksa bu gidişle kalemiz yol geçen hanına dönecek Halbuki Bekir’in gönderilişinden sonra ne güzel başlamıştı. Nazar mı değdi? Bilemiyorum. Müdafaamızda Batuhan Çakır, M.Emre ve Recep Efe iyi mücadele ettiler. Kalemize giren 2 topu çizgiden çıkardılar. Ancak sağ bek İsmail Kayalı çok zayıf kaldı. Sağ kanadımız felç oldu. Sadık Arda adeta Sağ bek oynamak zorunda kaldı. İsmail Kayalı’nın çok daha önce oyundan alınması gerekiyordu. Orta sahada İsmail zehir ve ileriye yönelik oynayan İbrahim can çok etkili oynadılar. Yusuf vasat bir oyun çıkardı. Ancak onun yerine giren ondan çok daha kötüydü. Keşke çıkarılmasaydı. Forvette Sadık Arda inanılmaz çok etkili ve gayretliydi. Ancak getirdiği o güzelim topları ceza sahası içerisine kesemeyince her zamanki gibi saç baş yoldurdu. Bu eksiğini bir tamamlasa sağ kanadın yıldızı olacak ancak bu konuda şahsen benim umudum yok. O yönde kendini geliştirmiyor. Teknik heyetimizin bu maçta sezon başından bu yana inanılmaz derecede etkisiz ve beceriksiz futbol oynayan ve kaçırdıkları gollerle her maçta tribünlere saç baş yolduran iki forvetimiz Fatih ve Hasan Alp ile başladı. Bu çok kritik maç kazanılması gereken bir maç olduğu için çift santraforla başladılar. Ancak bu iki oyuncumuz maalesef aynı nakarat bir oyun sergilediler. Rakip stoperlere göre boy üstünlükleri olmasına rağmen hava toplarının tamamına yakınını alamadılar. Asist yapmadılar. Şut atamadılar. Kaçırdıkları mutlak goller saç baş yoldurmaya devam etti .Hasan Alp bom boş durumda bir topu boş kaleye yuvarlayamadı Fatih 18 üzerinde boş durumda kaptığı topu 2 metre sürüp vursa öne geçecektik. Hemen vurdu top kaleye zor vardı. Bunlar sadece birer örnek daha neler var neler. Yedek kulübemiz maalesef içeridekileri zorlamıyor. Girenler çıkanları aratıyor. Kaldı 2 maç ancak bu iki maç zor maçlar olacak. Bir an önce teknik direktör bulunup devre arasına kadar bir fikir sahibi olsun.

Sonuç olarak İnegölspor, çok zorlandığı 9 puanla küme düşme potasında 17’nci sıradaki Karaköprü Belediyespor’u çok zor geçti. Fikstürdeki konumlarımız nedeniyle 6 puanlık bir maç olan bu maçı maçın sonarında bulduğu penaltı ile kazandı. Bu altın değerindeki 3 puanla puanını 15 yaparak bu haftalık geçici bir nefes aldı. Bu maçı kazanan teknik heyetimizi, oyuncularımızı ve maçın başından sonuna kadar olağanüstü destek veren taraftarlarımızı kutluyor, başarılarının devamını diliyorum. Önümüzdeki hafta 16 puanla bir üstümüzde 11. sıradaki 1461 Trabzon’la deplasmanda oynayacağımız maça çok daha iyi konsantre olarak ve çok sıkı çalışarak hazırlanmalı. İlk yarıda ben 22 puan bekliyordum. Ancak artık bu saatten sonra bu imkansız. Ancak önümüzde 2 maç var. Biri bu hafta deplasman ve son maç Adana 01 maçı. Bu 2 maçtan 6 puan gelirse devreyi huzurla kapatırız. 4 puan olursa ne yapalım, bu kadar deriz. 4 puandan aşağı olursa kötü derim. Bu duygu ve düşüncelerle İnegölspor’umuzun 1461 Trabzon maçı başarısını yazmak dileğiyle.

“BAŞKA İNEGÖL SPOR YOK”