Yakın komşumuz Suriye’de çok acı günler yaşanıyor. Tıpkı Irak’ta, Bosna’da, Afganistan’da olduğu gibi yaşanılan kargaşa ve kaos yüzünden insanlar ölüyor. Tarihi yerler yağmalanıyor, yok oluyor. Ne acıdır ki hiçbirimizin istemediği bu olaylar hep Müslüman ülkelerde yaşanıyor. Suriye’de yaşanılanlar ister Emperyalistlerin Suriye’yi bölüp parçalamak için giriştikleri bir tezgah olsun, ister halkın saltanatı uzun süren zalim bir diktatörlüğe karşı bir ayaklanması olsun. Kazanan yine Batılı Emperyalistler. Müslümanlar ise bölünerek, Batı tarafından daha kolay yöne itilebilecek duruma düşüyorlar.
Batılı güçler Türkiye’yi direkt olarak Suriye’deki sıcak çatışmanın içine sokmak istiyorlar. Ayrıca Suriye’deki rejimin varlığını devam ettirebilmesi için, Türkiye’yi çatışma ortamının içine sokmak istediği de söyleniyor. Bugün dünyanın bir numaralı gündemi olan Suriye ile yaşadıklarımız çok önemli. Riskli bir bölgede yaşıyoruz. Türkiye, Norveç, İsveç gibi bir ülke değil. Yaşadığımız bölgede en ufak bir olay yaşansa, Türkiye hemen etkileniyor. Irak’ta yaşanılanlar Türkiye’ye çok zarar verdi. Şimdi de, Suriye’de yaşanılanlar Türkiye’yi etkiliyor. Bütün bunların üstüne bir de Libya, eklendi.
Emperyalistler Irak, Suriye ve Libya’dan önce bizi bölmek istediler, başaramayacaklarını anladılar. Türkiye’nin bölgedeki yakın komşularını bölelim, Türkiye ile de aralarını bozalım, Türkiye’nin bölgede söz sahibi ve oyun kurucu ülke olmasını engelleyelim anlayışına girdiler. Gittikçe etrafı ısınan Türkiye savaşın kendisine sıçramaması için çok dikkatli olmalıdır. Bu savaşa dönüşürse, Türkiye çok şey kaybeder. Yatırımlar durur, ihracat ve turizm etkilenir, ekonomi zarar görür. Türkiye yeni bir maceraya girmemelidir. Türkiye’nin terör ile derdi var iken, birde bu istenilmeyen duruma düşülmemelidir. İran’ı açıkça vuracağını sıkça tekrarlayan İsrail’in bu isteği için bölge ülkelerini karıştırarak bu kargaşa içerisinde İran’ı vurmak için bir ortam mı hazırlanıyor? Acaba diye bir soru sormakta gelmiyor değil insanın aklına. Etrafımız yanıyor. Türkiye çok güçlü gibi gözükse de, beraberlik açısından tarihinin en talihsiz zamanlarından birini yaşıyor dersek herhalde abartmış olmayız. Türkiye’nin her zamankinden çok birlik ve beraberliğe ihtiyacı var. Devlet, millet, iktidar, muhalefet, Türk, Kürt, Alevi, Sünni, bu güzel ülkeyi seven herkes, birlik beraberliğini bozmadıktan sonra, Türkiye’ye hiç kimse zarar veremeyecektir. Muhalefet, Türkiye’nin varlığını tehdit eden konular üzerinden siyaset yapmamalı. Aksine hükümete destek vermelidir. Bu dava herkesin davasıdır. Bu sıkıntılı günler yaşanırken, bazı insanların, ucuz sloganlar altında güzel ülkemize, zarar verecek şekilde hareket etmeleri, akıl ve mantık dışı içerisinde vatansever insanları kahreden ve tasvip edilmeyecek şeylerdir.
Emperyalistler, hala içten ve dıştan Türkiye’yi kuşatmaya çalışıyorlar. Yakın komşumuz olan bölge ülkelerini de birbirleriyle düşman hale getirerek bölüyorlar Ülkemizi de, birliğini bozarak, bizi birbirimize kırdırtmaya çalışıyorlar. Türkiye, Emperyalistlerin hain emellerini engelleyen, bölgede en büyük engel. İran’da aynen öyle. İki ülke de hedef ülke durumunda. Yakın komşumuz bölge ülkeleri ve biz birlik beraberliğimizi koruyamazsak, bu bölgede kan, acı, gözyaşı hiçbir zaman dinmeyecektir. Emperyalistler, en çok her zaman birliğimizi bozmak istiyorlar, uğraşıyorlar. Eğer bu tuzağa düşersek, ah keşke dememiz hiçbirimize, hiçbir fayda sağlamayacaktır. Kahrolsun zalim Emperyalistler. Yaşasın günahsız, ezilen dünya mazlumları.
Son söz olarak, Libya’da Emperyalistlerin istediklerinin olmaması ve kazananların Türkiye ve Libya olması, sonsuza dek Libya ile Türkiye’nin dostluk bağlarının daha da kuvvetlenerek, Emperyalistler tarafından bozulmaması ve Libya ile varılan anlaşmanın tüm bölge ülkelerinin hayrına olması dileğimizdir…