Sosyal medya adabı çok önemli bir konudur. Herkesin elinde ki cep telefonundan ve bürosunda ki bilgisayarından eksik olmayan şu İnternet!
Evet, şu internette yazışmaların dozunu kaçırarak, bazen hakaretlere dayalı ve bazen yalan haberlerle insanları tedirgin eden sosyal medya! Kimi zaman ahlak sınırlarını aşan görüntü veya yazışmalarla sosyal medya ahlakını hiçe sayanlar!
İletişim teknolojisinde yaşanan gelişmeler sosyal medyayı günlük yaşamımızın bir parçası haline getirdiği muhakkak. Yüksek hızlı oluşu ve işin bir başka yönü olan etkili iletişim aracı oluşu ile sosyal medyayı nasıl kullanmalıyız?
Gerçekten büyük bir nimet olan internet ve bağlı olarak sosyal medyayı öncelikle bilgi edinmek amacıyla kullanmak gerekir! Sonra ahlaka, gerçekçiliğe ve haberleşmeye dair kullanmamız gerekir.
Erişim kolaylığı ile baş döndüren sosyal medya, bizleri etkisi altına alması, birçoğumuzu esir etmesi ve hayatımızı adeta yönlendirmesi çağın vebası olma yolunda. Böyle bir salgından kurtulmanın tek yolu irademizi kontrol ederek sosyal medyayı akılcı kullanmamız gerekmektedir.
Maalesef hızlı ulaşım kolaylığı bilgi kirliliğini de beraberinde getirmekte. Ortamın sanal olması sanal! Ancak zedelenen ve erozyona uğrayan değerlerimizin de yok olup gitmesine neden olmakta.
Araç kullanırken bile ellerinden cep telefonlarını düşürmeyenleri sürekli görmekteyiz. Öylesine bir salgın hale geldi ki bu işin sonunu merak etmemek elde değil.
Sadece bizim ülkemizde böyle abartılı sosyal medya tiryakiliği diye de düşünmeden yapamıyorum. Ahlaki değerlerimizin yok olup gitmesine göz yummayıp bu kötü alışkanlıktan mutlaka kurtulmalıyız. Yani tabiri caizse bir uyuşturucu bir madde gibi göreceğimiz sosyal medyayı bilgi ve kültürel amaçla kullanarak bu illetin bizi esir almasına karşı duralım.
İşin en kötü yanı da aileler daha bir yaşına basmayan çocukları avutmak amacıyla cep telefonlarını çocukların ellerine sıkıştırması kadar da kötü bir davranışa sıkça rastlamamız mümkün. Böyle bir duruma bizzat ben şahit oldum. Eşimin sağlık kontrolleri için gittiğimiz Bursa Uludağ Üniversitesinde bir bayan çocuk arabasında ki bebeğin ağlaması susturmak için eline cep telefonunda ki çizgi filmi izletmesi benim dikkatimi çekti ve dayanamayıp bayana yaptığının yanlış olduğunu söylediğimde:
“Ne yapayım çocuk ağlayarak etraftaki insanları rahatsız ediyor. Bende mecburen bu yönteme başvurmak zorunda kalıyorum!” diye mazeret üretmesi beni şaşırttı. Sanki bu icat yıllardır varmış da bütün bebekler bunu izleyerek sessiz duruyorlarmış! Haydi, her şeyi bir yana atın o cep telefonunun yaydığı radyasyon küçücük bebeği etkilemeyecek mi? Bütün bunları bile, bile böyle bir hatayı nasıl yapıyoruz buda düşündürücü bir konu.
Son olarak lütfen teknoloji ne olursa olsun onu doğru kullanmayı diliyorum!