Sıkıntılı ve zor geçen bir yılı daha geride bırakmak üzereyiz. Her yeni başlayan yılı çılgınca kutlamaya hazırlanan ve eğlencenin sevdasına dalan zavallıları düşünüyorum da, onlarca yılın ve tonlarca geçen günlerin muhasebesini hiç yapıyor muyuz? Ve cevap aramaya çalışıyorum. Bu güne kadar geçen her yılın bize neler getirdiğini veya bizden neler götürdüğünü hatırlıyor muyuz?
Zaman öylesine akıp gidiyor ki geri dönüp baktığınız da tonlarca yılın insafsızca gittiğini görürsünüz. Oysa bizler her yılsonunda coşku ile yeni yıl kutlaması yapma çabası içindeyiz. Hiç birimiz yaşlanıp bir adım daha kara toprağa gireceğimizi düşünmeden yaşlandığımızın gününü çılgınca kutlamakta hiç ölmeyecekmiş gibi eğlence ve zevki sefa ile eğlenceye dalmaktayız.
Her yıl olduğu gibi bu yılda yine aynı manzaraları sıkça yaşadık. Hiçbirimiz düşünmeden ve bize ne fayda sağlayacağını algılamadan şeytanın aldatıcı oyununa gelip günahlarımıza kat, kat günah ekleyerek çaba sarf etmekteyiz. Hani güzel bir tekerleme var ya:
“Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete!”
İşte öyle bir şey!
Bir kısmımız fırsatçılık peşinde koşarak haksız kazanç yeme yarışı içinde. Bir kısmımız dini vecibeleri unutmuş, ibadetten, haramdan, helalden haberimiz yok. Ve birçoğumuz dolandırıcılıklar ve insanları aldatma yolları peşindeyken nasıl bir yeni yıl kutlaması düşünebiliriz?
Fani dünyanın aldatıcı güzelliklerine dalarak, birçoğumuzda insanlıktan çıkıp her türlü yolsuzluğu yapmaya devam etmekteyken, nasıl bir yeni yılın hayırlara vesile olmasını düşünebiliriz ki?
Doyumsuzluğun had safhaya ulaştığı, günahların adeta legal olduğu bir çağ da yaşıyoruz. Hani tabiri caiz ise:
“At izi, it izine karışmış” iken nasıl bir yeni yıl düşünebiliriz? Geçen her yılın ardından bir önceki yılın hasreti ile yaşarken, tozpembe bir tablo çizebilir misiniz? Müslüman bir toplum olduğumuz halde İslam’ın getirdiği yasakları ve Allah’ın haram kıldığı birçok şeyleri yapmaktayken nasıl bir yeni yıl hayal edebilirsiniz?
Şöyle silkinip kendimize gelerek; “Ben ne yapıyorum?” öz eleştirisi yapmayı bir denesek, gerçeğin acı yüzü ile yüzleşebilsek, hayat daha güzel olacaktır.
Her geçen yılın ardından ah çekmeden bu rüyadan uyanıp gerçeğe doğru yürüyebilsek hayat daha güzel ve anlamlı olacaktır.
Bırakın dünya malı ve tamahkârlığı. Hiç kimse bu dünyada kazandığı mal ve mülk ile ahrete göç etmez. Gerçek âleme bizim sadece ecrimiz ve insani davranışlarımızı götüreceğiz. Eğer biz her türlü insani davranışlarımızdan taviz verip tamamen aksini yaparsak, öte dünyaya ya elimizde sadece bir avuç dolusu günahlarımız ve bedenimizi saran ateşimiz ile gideriz!
Hiçbir şeyde geç kalmadık. Vakit varken kendimize gelelim. Kötü işler için Allah’ın affına sığınarak doğru yola dönüp, insanlığın gereğini yerine getirelim.
İşte o zaman her gelen ve geçen yılların hayırlar içinde olacak!
Evet, bu vesile ile bende inşallah yeni gelen yılın hayırlar içinde geçmesini temenni ederek, Allah hepimize hayırlı ve bol kazançlı işler nasip etsin! Allah’a emanet olun…