Yeni Adliye Sarayı ile Hastane Mezarlığı arasındaki yolda yapılan çalışmada iki şey dikkatimi çekti.
Birincisi; Henüz kısa bir süre önce dökülmüş, yepyeni asfalt, kaldırıma yaklaşık 1 metre paralelinde ve yaklaşık 20 santimetre genişliğinde kazılıp, ardından yeniden asfaltlanıyor. Yani, Belediyenin bir çok yerde rastladığımız Yap-Boz örneğini burada da gördüm. Belli ki, kesilen asfaltın bu bölümünden bir yer altı kablosu geçirilmiş. Ancak bu kablo madem buradan geçirilecekti, neden asfalt yapılmadan önce bu iş gerçekleştirilmedi de, dünyanın para-sı harcanıp dökülen yepyeni asfalt kesilip, kırıldı. Harcanan paralara ve zamana yazık günah değil mi? Bu harcamalarda tüyü bitmemiş yetimlerin, öksüzlerin, yoksulların hakkı var. Unutulmasın.
İkincisi; Yol boyunca kazılıp gerekli işlemin yapıldığı çukurların yeniden doldurulup asfaltlanması sırasındaki görevlilerin davranışları!...
Belediyeye ait aracın çevresinde 8 ve-ya 9 işçi vardı. Belli ki, bu insanlar kazılan asfaltın tamir edilmesi, yamanması için görevlendirilmişler ve öylede yapıyorlardı. Daha doğrusu çalışır gibi görünüyorlardı. Özellikle durup uzun süre takip ettim. Gördüklerimden dolayı içim burkuldu. En fazla iki kişinin yapacağı iş için 8-9 kişi görevlendirilmişti…
Maalesef bu çalışanlar gerektiği gibi denetlenmiyorlar ki, beş veya on dakikada bitirilebilecek iş, uzun bir süreyi kapsıyor. Neden? Çünkü, bu insanlar çalışır gibi gözüküp mesai saatini doldurmaya çalışıyorlar görüntüsü içindeydiler. Kamu kuruluşlarının bir çoğunda bunların örnekleri çok. Bazı kurum ve kuruluşlarda denetim mekanizması iyi çalıştığından, bu tip kaytarmalar olmuyor. Herkes görevini layıkıyla yapmaya çalışıyor. Denetimlerin olmadığı kamu kurum ve kuruluşlarında ise, işte böyle 2-3 kişinin yapacağı işe 8-10 kişi gider, oyalana oyalana bir iki saatte bitirilebilecek iş, bir mesai saatinin tamamını alır.
Kamyonetin üzerinden iki kürek asfalt atıp, nöbetleşe sohbete geçiyorlar. Sigaraların içip bitirdikten sonra nöbet değişiyor. Yapılan bu çalışmayı uzun müddet sabırla izledim. İçim yandı. Ve düşündüm, şimdi bunların yapmış olduğu bu iş nedeniyle sorumluluk kimde? Acaba çalışır görünüp mesai dolduran bu insanlar mı, yoksa bu insanları buraya gönderenler mi veya bunların ne yaptığını, işi ne kadar sürede bitirdiklerini kontrol etmeyen yöneticiler mi?
Saydığımız bu zincir içerisinde yer alan insanlar acaba aldıkları maaşları hak ediyorlar mı? Yada buradan elde ettikleri kazançları helal mi?
Yani, yapılan işlerde gerekli sorumluluklar, gerektiği gibi üstlenilmediğinde bu tür aksaklıklar hep olmaktadır. Yanlışlıklar, eksiklikler, hatalar da hep bundan kaynaklanmaktadır. Ben bir çevreci olarak, gördüğüm bu olumsuzluklar karşısında büyük üzüntü duyuyorum. Ama sorumluluğumun bilincinde ve vicdanımın sesini dinleyerek, bu ve benzeri aksaklıkları da, belki bir gün düzelir amacıyla yetkililere iletiyorum.
Her yapılanmada gerekli sorumluluk olmadığından, alt yapı çalışmalarında, kaldırımların yapılmasında, çarpık inşaatlar- da, asfaltların sık sık kırılıp yamalanmasında, çöplerin sağa sola atılmasında, çevre temizliğinin hiç sağlanmayacakmış gibi gözükmesinde, bu tip ihmaller, oyalanmalar, eksiklikler, hatalar, yanlışlar bitmeyecek, yıllarca sürecek gibi geliyor.
Gördüklerimden dolayı çok üzüldüm ve paylaşmak istedim…
Takdir, kamuoyunun…