Evet, yukarıda ki başlığı umarım hatırlamışsınızdır! Genel seçimler öncesi yazdığım bir yazı idi. Aradan neredeyse iki yılı geçti. Yerel seçimler de oldu bitti. Ancak ilçemizin hizmet açısından sıkıntıları bir türlü bitmedi.

İşte bu noktada İnegöl’ün İl olma probleminin çözülmesi ve hizmetlerin İl olma sonrası daha bir hız kazanacağı ve birçok sorunun yerinde yapılacağı malum.

Bursa Büyükşehir'in kendi meseleleri ile yoğrulmasından İnegöl gibi bir büyük ilçenin alacağı hizmetin ne kadar olacağı da malum. Her ne kadar bir alt yapı çalışması yapılıyorsa da onun da bir kabusa döndüğü ortada. Kabına sığmayan mega bir ilçenin mutlaka il olarak sorunlarını kendisinin çözüme kavuşacağı aşikardır.

Geçen yazımda da belirttiğim gibi “Ağlamayana meme yok!” ya bizler ağlamasını bilmiyoruz veya bu sorunun çözümü için elimizi taşın altına koymuyoruz.

Yaklaşık üç veya dört ilçenin Bursa’ya sağladığı katkıyı neredeyse biz tek başımıza sağlamamıza rağmen Büyükşehir'in diğer ilçeler ile bizi aynı kefeye koyması ne kadar adildir bunu siz düşünün?

İnegöl’ün şehir içi yolları, alt yapı çalışmaları ilave su şebekesi çalışmaları devam ederken, bazı mahalle ve yerleşim yerlerinde de elektrik hattının yer altına alınması da devam ediyor. Öte yandan Ertuğrulgazi mahallesinin asfalt sorunun giderilmesi ve ilçe içindeki altyapı çalışmalarının da bir an önce tamamlanması gerekir. Ancak maalesef yaklaşık üç aydır ilçe halkı adeta engelli bir ralli pistine dönen yollarda araçlarını riske atmaktadırlar. Tabiri caizse ilçe içinde de asfaltların köstebek yuvasına dönmüş olması yukarıda bahsettiğim gibi. İlçe içindeki yolların kazılıp öylece bırakılması araç sürücülerini zora sokmakta.

Gün geçtikçe artan araç sayısına yol kenarlarında ki park yetmemekte, araçlar daracık yaya kaldırımlarına park etmekte. Sadece bununla da kalmayıp, neredeyse caddenin iki yanına park eden araçların yanlarına da araçlar park etmeye başladı.

Sürekli olarak bu sütunlardan belirttiğim bir diğer konu ise: kaldırımların işgali. Bu sadece araçların kaldırımlara park etmesinin yanı sıra motosiklet ve bisikletlerinde kaldırımları kendilerine adeta yol yapmış durumdalar. Böyle giderse insanlar kaldırımlarda yürümeye hasret kalacaklar!

Artık bu olumsuzlukları yaşamamak için bir an önce İnegöl’ün il olmasını sağlayarak oto kontrolü İnegöl’ümüz eline almalıdır.

Olmazsa olmaz dediğimiz ve nüfusu 500.000’e varan bir ilçenin il olmasından daha doğal ne olabilir?